Okul ve Disiplin El Kitabı
OKUL VE DİSİPLİN EL KİTABI
ARI OKULLARI TANITIMI, TARİHÇESİ VE FELSEFESİ
Özel Arı Eğitim Öğretim Kurumları, kurucusu eğitimci Sıtkı Alp tarafından 1984-1985 öğretim yılında Türk Milli Eğitiminin temel ilkelerinden yola çıkılarak ve buna uygun olarak, çağdaş düşünceli, deneyimli öğretmen kadrosuyla Kızılay Karanfil Sokaktaki binasında eğitim ve öğretimine başladı.
1985-1986 öğretim yılında İlköğretim birimini oluşturup, 1987-1988 öğretim yılında da Lise Hazırlık sınıfını açarak; şu anda hizmet verdiği Balgat 100. Yıl Öğretmenler Caddesindeki kampusuna taşındı.
İlk mezunlarını 1991 yılında veren Arı Okulları’na 1991-1992 Öğretim Yılında Fen Lisesi de katıldı.
Sıtkı Alp Eğitim Vakfı aracılığıyla eğitim öğretim faaliyetlerinin son zinciri 1997 yılında açılan Çankaya Üniversitesiyle tamamladı.
Özel Arı Okulları ; 21. Yüzyılda mimarisinden donanımına, farklı ve çağdaş yeni fiziksel mekanlarıyla 2000-2001 öğretim yılına hazır olacaktır. Arı Okulları İlköğretim, Lise ve Fen Lisesini bünyesinde bulundurmaktadır. İlköğretime 6 yaşında başlayan bir öğrenci 17 yaşında orta öğretimden mezun olana kadar 11 yıl aynı eğitim kurumunun çatısı altında, eğitim öğretim sürecinden geçmektedir.
Arı Okullarının ana hedefi Milli Eğitim Bakanlığı’nın amaç ve ilkeleri doğrultusunda Atatürkçü ve çağdaş gençler yetiştirmektir.
Arı Okulları; okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki gençlerimizi dünya ölçütlerinde çağdaş eğitim anlayışı ve yöntemleri ile teknolojik ve fiziki olanaklarıyla; özgür ve bilimsel düşünce gücüne sahip, yeniliklere açık, iletişim becerilerini kazanmış, araştırmacı, sosyal, çevresine ve doğaya karşı duyarlı bireyler olarak yetiştirir. Öğrencilerimizin ilgi ve yeteneklerine uygun eğitsel, kültürel, sanatsal ortamlar hazırlamak, spor etkinliklerini sürdürebilecek birimler oluşturmak, yabancı dil eğitiminde akademik destekli projelerle öğrencilerimize zengin öğrenim olanakları sunmak ve üniversiteye gerçek anlamda hazır gençler yetiştirmek temel ilkemizi oluşturmaktadır.
Bunu yaparken öğrencilerin kendilerini, fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden tanımalarına, sorunlarını çözebilme becerilerini kazanmalarına, çevre ile olumlu ilişkiler kurabilmelerine yardımcı olmak hedeflenmekte ve ruhsal yönden sağlıklı, topluma yararlı, kendini gerçekleştirmiş, toplumda ayrıcalıklı bir yer edinebilen bireyler olmalarına özen gösterilmektedir.
DİSİPLİN VE DAVRANIŞ ANLAYIŞI
GİRİŞ
Okulumuzda, değişen eğitim sistemine, anlayışına ve çağın gereklerine ayak uydurabilmek, öğrenci, öğretmen, aile ve tüm çalışanlara yardımcı olmak, onların gereksinimlerine cevap verebilmek amacı ile tutumları, davranışları geliştirici ve iyileştirici çalışmaları gündeme getirmek önem kazanmaktadır. Ayrıca, okulumuzdaki her birimin (İlköğretim,Ortaöğretim ve Fen lisesi) kendi iç tutarlılığının yanı sıra, birimler arasındaki tutarlılığı daha da arttırmak, bu çalışmaların bir diğer çıkış noktasını oluşturmaktadır.
Arı Okulları için geliştirilen “ Disiplin ve Davranış Yaklaşımı” çalışmasının amacı ; öğrencilerimize ve tüm okul çalışanlarımıza, eğitim ortamları içerisindeki etkinliklerini amaçları doğrultusunda yürütebilmeleri için , rahat ve düzenli bir ortam sağlayabilmektir. Okul ortamının, aşırı davranışların sınırlandığı, mutlu ve tutarlı bir ortam olması da bu çalışmanın temelini oluşturmaktadır.
Hazırlanmış olan bu el kitabı, tüm okullarda idareciler, öğretmenler, öğrenciler ve ailelerce benimsenen tutarlı ve etkili bir eğitim anlayışını yerleştirmeyi amaçlamaktadır.
Tüm insanların disipline gereksinimleri vardır. Temelde disiplin, bireyin çevresindekiler tarafından sevgi ve kabul görebilmesi için kendi istek ve gereksinimlerine doyum sağlarken diğer bireylerin de istek ve gereksinimlerini gözetebilmesidir.
Okul bir yandan içinde bulunduğu toplumun özelliklerini yansıtan eğitim sistemini, öte yandan onun uygulayıcıları olan yönetici, öğretmen ve öğrencilerin karşılıklı etkileşimini yansıtan bir ortamdır. Okulun görevi, öğrencileri yalnızca bilgi ve beceri ile donatmak değil, toplumun beklentileri doğrultusundaki davranış değişikliklerini de bireye kazandırmaktır. Davranış değişikliği sağlamak, insanın yalnızca bir yönünü eğitmekle ilgili değil, tüm kişiliği ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, disiplin sağlamada öğrencilerin gelişim düzeyleri ve psikolojik özellikleri göz önüne alınmalıdır. Öğrencilerin, toplumun ahlak beklentileri ile bağdaşımlarını sağlamak için, onların ahlaki gelişim özelliklerinin her gelişim dönemine göre dikkate alınması gereklidir. Diğer bir deyişle, öğrencilerin değişik gelişim dönemlerinde otoriteyi ve kuralları algılayışları ile toplumun değerleri, kuralları arasında bir paralellik ve tutarlılık sağlanılmasına çalışılmalıdır. Her gelişim döneminde ahlak ve disiplin kavramları psikolojik kavramlarla birlikte son derece duyarlı ve dikkatli olarak ele alınmalıdır. Toplumlardaki hızlı değişimlerin gençlere çok daha hızlı ulaştığı düşünülürse, konu daha da önem kazanmaktadır. Böylece öğrencilerin çeşitli gelişim dönemlerini kapsayan eğitim etkinlikleri, içinde bulunulan dönemlerin gösterdiği kendine özgü özelliklere uygun düşecek temellere dayandırılmalıdır.
Okullar toplumun görevlerini ve işlevlerini gence kazandırmak için kendilerine özgü bir ahlak anlayışı geliştirebilmeyi amaçlarlar. Böylece okul yaşantısı bir tür ahlak eğitimini de içermektedir. Bu nedenlerle her okulun belirli bir disiplin ve iletişim kurma anlayışı, bunları yürütmek ve denetlemek için geliştirdiği kuralları ve yaptırımları vardır.
BÖLÜM I
AMAÇ ve TEMEL İLKELER
Disiplin ; bireylerin düzenli ve uyum içinde yaşamalarını sağlayan ve toplumsal değerleri kazandırmayı amaçlayan kurallar bütünüdür.
Disiplin sözcüğüne iki açıdan bakılması gerekmektedir:
- İsim olarak kullanıldığında disiplin : Kural ve yönetmeliklere uygun davranma, eğitim yoluyla kazanılan becerilerin davranışlara yansımasıdır.
Disiplin sözcüğü isim olarak kullanıldığında, düzeni, işbirliğini, kuralları tanıyıp onlara uymayı ve başkalarının haklarına saygı gösterebilmeyi ifade eder.
- Fiil olarak kullanıldığında disiplin : Disiplin sağlamak, disiplin altına almak kavramlarını düşündürmektedir. Denetim sağlayarak, insanlara boyun eğdirerek ve güç kullanarak düzeni sağlamak da işin içine karışmaktadır.
Sorun, disiplin sağlama yöntemleri kullanılmaya başlanıldığında yöntemler üzerinde anlaşabilmenin güç olmasından kaynaklanmaktadır.
Yetişkinler, genellikle çocuklarının düzenli, işbirliğine yatkın, evde okulda başkalarının haklarına saygılı bireyler olmalarını yürekten dilerler. Ancak disiplin altına alma konusunda disiplin sağlama yollarında uzlaşmaya varabilmek sorun olabilmektedir.
Disiplin altına almak denildiğinde, “eğitim yoluyla, denetim altında tutarak boyun eğdirmek ve düzene sokmak” yaklaşımı ağırlık kazanmaktadır. Buradaki yaklaşımda insanların denetim altına alınması, susturulması, dizginlenmesi ve cezalandırılması akla gelmektedir, bir gerilim yaşanmaktadır.
Oysa disiplin sağlamaya “çeşitli uygulamalar yoluyla, gençlere anlatarak öğreterek, eğitmek” açısından bakmak çağdaş olumlu disiplin anlayışının temelidir. Gençlere çeşitli durumlarda neler yapabileceklerine ilişkin seçenekler sunmak olumlu disiplin anlayışının temel çıkış noktasıdır. Gençler üzerinde etkili olabilmenin tek yolu ise öğreten-eğiten, seçenekler sunan kişi olarak onlara yaklaşabilmektir.
Baskı kurmaya yönelik, kısıtlayıcı cezalandırıcı türden disiplin benimsendiğinde, öğrencileri denetlemek için bir çaba harcanırken öğreten-eğiten türden disiplin anlayışı benimsendiğinde ise onları etkilemek, olumlu modeller (örnekler) olmak için çaba harcanır. Burada etkilemek ile denetlemek arasındaki farkı görebilmek gerekir.
Disiplinin amacı, bireysel özgürlükleri sınırlamak olmayıp, bireylere kullanılabilir sınırlar içinde bireysel özgürlükler sağlamaktır. Disiplin, toplumsal yaşamın ayrılmaz bir parçası olup bu yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli sosyal alışkanlık ve davranışların tümüdür.
Bireyin bir gruba ait olması ve kendini o grubun üyesi olarak hissedebilmesi evrensel bir psikolojik gereksinimdir. Bu nedenle grubun üyesi olarak kabul görebilmek için, bireylerin gruplar tarafında konulmuş olan kurallara uymaya doğal ve güçlü bir eğilimleri vardır.
Okul ortamlarında öğrencilerin çoğu, sınıflarının ve okullarının bir parçası olduklarını hissetmek isterler ve genel olarak belirtilen kuralların çoğuna, kendi kişisel isteklerini sınırlıyor olsa bile uymaya çalışırlar. Ancak, bazen de öğrenciler okullarda düzeni sağlamak için konulan kuralları reddeder ya da onlara karşı tepki gösterirler. Bunun olası nedenlerinden birisi, bazı öğrencilerin farklı gelişim ve kişilik örüntülerine sahip olmalarıdır.
Okul ortamında en ciddi disiplin sorunları, kuralların belirlenmesinde öğrenci katılımının olmaması, kuralların açık olmaması ya da çelişik olması nedeniyle öğrencilerin nasıl davranacaklarını bilememelerinden kaynaklanmaktadır. Diğer bir deyişle, kuralların uygulanmasındaki tutarsızlık, okulda yaşanan disiplin sorunlarının temel nedeni olmaktadır.
Ayrıca kurallar, öğrencilerin gereksinimlerine aykırı olarak belirlenirse, bu öğrencileri gereksinimlerini karşılamak için uygun olmayan davranışlara yöneltebilir. Açık olmayan ve içerisinde bulundukları gelişim düzeylerine paralel olmayan kuralları, öğrencilerin anlayabilmesi ve benimseyebilmesi güç olmakta, bu da kurallara karşı gelinmesine neden olmaktadır. Amaç, gereksinimlere ve çocuğun gelişim düzeylerine uygun kurallar koymaktır. Ancak kurallar gelişim düzeylerine uygun olarak konulsa da, zaman zaman öğrenciler bu kurallara karşı çıkabilir, uymayabilir ve çatışabilirler. Ortak bir disiplin anlayışının benimsenmesi, öğrencilerin uyumlarını ve uyum sağlayıcı yolları öğrenmelerini kolaylaştırmaktadır. Genellikle kuralları nedenlerini açıklamaksızın zorla kabul ettirmeye çalışan öğretmen ve idareciler, aileler ve öğrenciler tarafından “karşı taraf” olarak algılanmaktadırlar. Böyle bir süreç de taraflar arasında çatışma ortamına yol açmaktadır.
Öğrenciler, okul ortamında, eğitim süreci içerisinde değişik gruplarla birlikte yaşamayı ve farklı bireylere özgü bir takım değerlerin varlığını kabul etmeyi öğrenirler. Toplumsallaşma süreci içerisinde disiplinin amacı, öğrencilerin kendi yaşamlarında karşılaştıkları her durumda nasıl davranmaları gerektiği konusunda, alacakları kararların sorumluluğunu üstlenebilen ve akla uygun biçimde toplumsal kararlar verebilen bireyler olmalarına yardımcı olmaktır. Bu değerlerin ve davranışların kazandırılabilmesi, çocukluktan başlayıp,gelişim psikolojisinin ölçütlerini benimsemiş olan bir disiplin anlayışı uygulaması ile gerçekleştirilebilir.
Disiplin ve davranış yaklaşımının oluşturulmasının amacı ; okulda öğrenciler ve tüm personelin günlük amaçlarını mutluluk içinde gerçekleştirebilmeleri için, aşırı ve rahatsızlık verici davranışların sınırlandığı; rahat, huzurlu, düzenli bir ortam sağlayabilmektir. Eğitim süreci içerisinde disiplin, bireylerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunucu ve iç denetimlerini geliştirici bir işleve sahip olarak yer alır. Eğitim ortamlarında ortak disiplin anlayışı, öğretmen ve öğrencilerin çalışmalarını verimli ve etkili olarak yapabilmelerinde yardım sağlayacak bazı genel ilke ve kuralları içerir. Bu kapsamda disiplin anlayışı içerisinde, eğitim sürecine engel olacak ilke ve kuralların varlığından söz edilemez. Günlük kurallar ve beklendik davranışlar tam ve açık olarak okul tarafından belirlenir. Her öğretmen bireysel olarak , öğrencilerle ilk kez birlikte olduğunda, eğitim yoluyla,çeşitli örnekler vererek, deneme-yanılma yollarını kullanarak, kuralları ve istendik davranışları kazandırmaya çalışır.
Çağlar boyunca disiplin önemli bir sorun olarak ortaya çıkmış, ancak disiplini sağlamada ve bu sürecin ardında yatan psikolojik öğeleri anlayabilmede sürekli bir değişim söz konusu olmuştur. Genel anlamda yapılan araştırmalar ve elde edilen bilgiler, bireylerin her gelişim döneminde disipline gereksinim duyduklarını göstermektedir. Her yaş grubunda kişilerin farklı amaç ve boyutlarda disipline gereksinimleri vardır. Disiplinin toplumsal boyutunda; bireyin çevresindekiler tarafından sevgi, saygı ve kabul görebilmesi için kendi istek ve gereksinimlerine doyum sağlarken, başkalarının da istek ve gereksinimlerini gözetmesi yer alır. Okul, bir yandan toplumun tüm yönlerini yansıtan, diğer yandan onun uygulayıcıları olan yönetici, öğretmen ve öğrencilerin karşılıklı etkileşim içerisinde bulundukları bir ortamdır. Okulun görevi, öğrencileri yalnızca bilgi ve beceri ile donatmak olmayıp, toplumun beklentileri doğrultusundaki davranışları bireylere kazandırmak ve benimsetmektir.
Geçmişte disiplin sağlamada kullanılan yöntemler, genellikle baskıcı olmuştur. Yanlış davranan çocuklar “kötü” olarak kabul edilip, iyileştirme yolları aramak yerine cezalandırılmaları uygun görülmüştür. Çağdaş yaklaşımlara göre ise, çocuk doğuştan kötü ve ahlak sorunları olan bir birey değildir. Bu yaklaşımlarda çocuklar, gereksinimlerini giderebilmek için farklı biçimlerde davranan bireyler olarak görülmektedir. Çocukların davranışlarının altında çoğu zaman bazı duygusal nedenler vardır. Davranışlara bakılarak karar verildiğinde, davranışlara neden olan duygular,temel gereksinimler gözden kaçırılabilir. Çocuğun duygusal dünyasını anlamaya çalışırken, bütün çocukların bireysel dünyalarının birbirlerinden farklı olduğunu unutmamak gerekir Bu da etkili disiplin sağlayabilmek açısından çok önemlidir.
OKULLARDA REHBERLİK VE DİSİPLİN
Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri okul sistemine bağlı hizmetlerdir. Ancak öğrencinin isteği ve işbirliği olduğu zaman olumlu ve etkili sonuçlar verir. Bu hizmetler, öğrencinin çevresine karşı sorumlu, diğer insanların haklarına saygılı bir bağımsızlık duygusu geliştirmesine yardımcı olur. Tüm insanlarda kendilerini geliştirmeye doğru güçlü bir eğilimin olduğu inancı son yıllarda çok önem kazanmıştır. Ayrıca, bireyin sorunlarını bilişsel olarak kavrama gücüne de sahip olduğuna inanılır. Buradan yola çıkarak, birey, kendi yaşantılarını değerlendirebilecek ve çeşitli seçenekler karşısında kendini gerçekleştirebilmek için en uygun kararları alabilecek güce sahiptir. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri de öğrencilere koşulları sağlamaya çalışır. Gerektiği zamanlarda sorunlarını çözebilmelerine yardımcı olacak , bilgileri sağlayarak, onların kendi sorunlarını çözmesine yardımcı olmayı hedefler.
Öğretim programının yürütücüsü olan öğretmen ile rehberlik programından sorumlu olan okul danışmanı eğitimin genel amaçlarına hizmet açısından aynı doğrultuda görev yapmakla birlikte, formasyonları ve okuldaki işlevleri açısından farklılaşmaktadırlar. Kuşkusuz öğretmenlerin rehberlik programlarına katkıları büyüktür ve onların katılımları olmadan bir okulda bu hizmetlerin verimli bir biçimde yürütülmesi olanaksızdır. Öğrencilere en yakın olan öğretmenlerdir, onlarla yoğun bir beraberlik içerisindedirler. Öğrencilerin gelişim özelliklerini izleyen ve gereksinimlerini bilen onlardır. Öğretmenler edindikleri izlenimleri ve bilgileri rehberlik uzmanları ile paylaştıklarında , bu uzmanlar öğrencileri daha iyi anlayabilir ve yardımcı olabilirler.
Disiplin sistemi içerisinde rehberlik merkezinin işlevi, öğrencilerin içinde bulundukları her gelişim dönemi özelliklerini öğretmenlere açıklamaya çalışarak onlarla birlikte en uygun disiplin yaklaşımlarını ve uyulması istenilen kurallar dizisini oluşturabilmektir.
Vurgulanması gerekli olan önemli bir nokta rehberlik ile disiplin çalışmalarının karıştırılmamasıdır. Rehberlik uzmanlarını, okulda düzeni sağlayacak personel olarak görmek çağdaş disiplin anlayışına uymamaktadır. Rehberliği, öğrenciyi disiplin ve kontrol altına alma aracı ya da ona başkalarının fikirlerini ve isteklerini kabul ettirme süreci olarak görmemek gerekir. Rehberlik servisi ve uzmanları aracılığı ile idarenin istekleri öğrencilere kabul ettirilmeye çalışılmamalıdır.
DİSİPLİN VE KURALLAR
Disiplin, geniş olarak ele alındığında, tüm eğitsel çalışmaların sonucudur. Kural ise, eğitimci tarafından uygulanan bir tekniktir ve sonuca ulaşabilmek için kullanılan amaç değil, bir araçtır. Ancak özen gösterilmesi gereken bir nokta, bu kuralların çocukların gelişim düzeyine uygun olmasıdır. Kurallar değişebilir. Kural bir eğitim tekniğidir, kazandırılması istenilen bir kural düzenli olarak uygulanmaya çalışılmalıdır. Kurallar, esnek ve duyarlı bir yaşam biçimine ışık tutabilecek nitelikte olmalıdırlar. Ayrıca, kurallar, işlevsel olmalı, anlamı ve gereği öğrencilere anlatılmalıdır. Belirsiz tanımlamalar kuralın önemini kaybettirir. Uygulamada kararlılık ve süreklilik çok önemlidir. Bunlar izlendiğinde cezaya başvurma oranında da azalma olması beklenir. Yetişkinler de koydukları kurallara uymalıdırlar, çünkü onlarda çocuklar tarafından gözlemlenirler. Öğrencilerin kurallara uygun olarak davranmasını sağlamak için:
- Kurallar öğrencilerle birlikte değerlendirilmeli ve bu kurallar belirlenirken onlarında katılımı sağlanmalıdır.
- Kuralların iletiliş biçimi önemlidir; iğneleyici, yüksek ve sinirli ses tonuyla iletildiklerinde öğrencilerin tepki göstermeleri olasıdır. Kuralların nedenleri öğrencilere anlatılmalı böylelikle onların bu kuralları benimsemeleri sağlanmalıdır.
- Kurallar bir çocuğun yapabileceği nitelikte olmalı, onun gücünü ve çabasını aşmamalıdır.
- Kurallar diğer yetişkinlerin kurallarıyla çelişmemelidir; kuralların uygulanmasında yetişkinler arasındaki tutarlılık da çok önemlidir.
DİSİPLİN SÜRECİNDE TEMEL UYGULAMALAR
- KAZANDIRILMASI İSTENEN DAVRANIŞLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu okulumuzu en iyi biçimde temsil eden, nitelikli öğrencilerden oluşmaktadır. Öğrencilerin kendi sahip oldukları güçlerini, yeteneklerini görebilmeleri için onların başarıları saptanmalı ve ödüllendirilmelidir. Bu ödüllendirmeler tüm Arı Okulları için bir yönetmelik doğrultusunda yürütülmelidir. Böylece bir iç tutarlılık sağlanmış olacaktır. Taktir ve teşekkür belgesi, okul tarafından öğrenciye olumlu değerler kazandırmak amacıyla verilir.
AKADEMİK BAŞARI
Aşağıda belirtilen başlıklar altında yer alan durum ve uygulamalar öğretmenlerle uygulanacak çalışmalar yönetim tarafından belirlenecektir.
- Kurallara uygun davranan, not ortalaması………….. üzerinden ……./……. arasında olan öğrenciler teşekkür, ……../……… arasında olan öğrenciler ise takdir belgesi ile ödüllendirilirler.
- Mezuniyet Derecesi
- Genel Sınavlar
- Üniversiteye Giriş
SANATSAL VE KÜLTÜREL ETKİNLİKLER
- Resim Çalışmaları
- Edebiyat Çalışmaları ( Kompozisyon,şiir,öykü)
- Tiyatro
- Müzik
SOSYAL ETKİNLİKLER
- Eğitsel Kollar İçerisinde Yer Alan Etkinlikler
- Bayram Törenlerinde Yer Alan Etkinlikler
- Yardım Kampanyaları
- Doğayı Korumaya ya da zenginleştirmeye yönelik çalışmalar
BİLİMSEL ETKİNLİKLER
- Buluş
- Deney / Proje
- TÜBİTAK Yarışmaları
- Bilim Olimpiyatları
SPOR ETKİNLİKLERİ
- Branş Basketbol
- Hentbol Yüzme Atletizm
- Futbol Voleybol
- İSTENMEDİK DAVRANIŞLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Çocukların ve gençlerin istenmedik davranışları düzeltebilmeleri ve istendik davranışlar kazanabilmeleri, çevrelerinde kendileri için önemli olan yetişkinlerden sağlıklı geri bildirimler alabilmelerine bağlıdır. Eğitim ortamlarındaki tüm istek ve kuralların açık bir biçimde ortaya konulması disiplin sağlayabilmedeki önemli öğelerden birisidir. Öğretmen ve öğrenciler için okul ortamı içerisindeki tüm sorun yaratıcı davranışların açıkça bilinmesi gerekir. Öğretmen ve yöneticiler bu tür davranışları öğrencilerinde gördüklerinde onlara yerinde ve anında düzeltici geri bildirim verebilmelidirler. İstendik ve istenmedik davranışların ve bunlara uygulanacak olan yaptırımların açıkça bilinmesi iletişimi kolaylaştıracaktır.
İstenmedik davranışları düzeltebilmenin en etkili yollarından birisi de , açıkça belirtilmiş olan kuralların ve yaptırımların öğrencilere doğru bir biçimde anlatılmasıyla sağlanır. Bu sağlandıktan sonra öğrenciden sorumlu olan tüm yetişkinlerin bu kuralları tutarlı olarak uygulaması gerekir. İstenmedik davranışların görmezlikten gelinmesi zaman zaman o davranışların yerleşmesine yol açabilmektedir.
Öğretmen, yönetici, öğrenci arasında yaşanabilecek olumsuz deneyimlerin engellenebilmesi ve sağlıklı bir iletişim ortamının sağlanabilmesi için kural ve yaptırımların önceden belirlenmesi ve tarafların bilgisine sunulması gerekmektedir.
Sorun yaratıcı davranışları sıralamaya ve açıklamaya çalışmanın amacı, bu davranışların neler olduğunun açıkça herkes tarafından bilinmesidir.
Kuralların ve yaptırımların açıkça bilindiği ortamlarda insan ilişkilerini yürütmek kolaylaşır. Ayrıca kuralların ve yaptırımların açıkça bilinmesi sorun davranışların ortaya çıkmasında caydırıcı rol oynamaktadır.
Bu noktadan hareketle, öğrencilerin okul ortamında arkadaşları, öğretmenleri ve diğer bütün çalışanlarla birlikte uyum içerisinde eğitimlerini devam ettirebilmelerine zarar verebilecek sorun alanlarından bir bölümü aşağıda tanımlanmaya çalışılmıştır:
- Gecikmek: Okula yada derse geç gelme, ilk derse geç gelme, ders aralarında geç gelme
- Okula Hazırlıksız Gelme: Öğrencilerin okula kendilerinden beklenen hazırlıkları yapmadan gelmesi
- Özürsüz Devamsızlık: Hastalık dışında, özürsüz yapılan devamsızlıklar, velilerin haberi olmadan okula gelmeme ya da okuldan ayrılma
- Kılık-Kıyafet: Öğrencinin okula, temiz, düzgün, kılık-kıyafet yönetmenliğine uygun bir biçimde gelmemesi (kravat, ceket, pantolon, gömlek, etek giyimlerinde farklılıklar, saç, makyaj, küpe vb)
- Dolaplar: Dolaplar okulun malıdır, bunlara zarar verilmemelidir. Okul idaresi dolapları öğrenciye haber vermeden gerektiğinde kontrol edebilir. Dolaplar kilitli tutulmalıdır. İdarenin bilgisi dışında dolap değişimi mümkün değildir. Dolaplarda değerli eşyalar,fazla miktarda para ve okulda bulunmaması gereken bir malzeme bulundurulmamalıdır.
- Otoriteye Karşı Koyma: Disiplin çerçevesinde okul personelinin uygun isteklerini yerine getirmeyi ret etme,öğretmen, öğrenci ve idarecilerin koymuş olduğu sınıf içi ve okul içi kuralları bozma, küfretme, ders saatinde derse girmeme, dersi engelleme, öğretmenin uyarılarına aldırış etmeme, öğretmenin sınıf içi isteklerine karşı gelme
- Saygısızlık: Yıkıcı davranışlar, diğer insanlara engel olan davranışlarda bulunma (öğretmenlerine, çalışan personele, arkadaşlarına)
İnsanlar arası ilişkilerde diğer insanların koyduğu sınırı zorlama; Örneğin,
- Derste ısrarlı bir biçimde konuşma,
- Gürültü etme,
- Derste ders dışı konu ile ilgilenme,
- İnsanları aşağılayıcı ifadeler kullanma,
- Öğretmeni önemsemez davranışlar sergileme,
- Kavga etme,
- Karşı gelme,
- Israrla derse katılmama,
- Olumsuz davranışların ısrarlı bir biçimde tekrarı vb.
- Sahtekarlık ya da Yalancılık: Okul idaresine yanlış bilgi verme (yazılı ya da sözlü)
- Hırsızlık: Kişinin kendine ait olmayan bir eşyayı alması, kabul etmesi ya da bir başkasına vermesi
- Kavga: Diğer kişilerle fiziksel güç kullanarak ya da sözel olarak kavga etme, küfür etme
- Haylazlık: Çevreyi rahatsız edici davranışlarda bulunma, içinde bulunduğu dönemin gelişim görevlerini yerine getirebilme , karşılayabilmede yetersiz kalma Örneğin,
- Sınıfta yerli yersiz konuşma, gülme, gürültü etme
- Dersin akışını bozma,
- Arkadaşlarının dikkatini dağıtma,
- Giriş çıkış saatlerine dikkat etmeme,
- Ödev ve gerekli çalışmaları yapmama,
- Uygunsuz espri ve şaka yapma vb.
- Vandalizm: (Yıkıcı davranışlarda bulunma) Okul malına, okul personeline, ya da diğerlerine zarar verme. Saldırgan dürtülerin dışa yöneltilmesi. Örneğin,
- Yıkıcı ve kırıcı davranışlar,
- Sıralara okul eşyalarına zarar verme,
- Kırma, bozma,
- Arkadaşlarının eşyalarına zarar verme,
Aşağıda sıralanan istenmedik davranışları sergilemek okul ortamı içerisinde kesinlikle yasaktır. Çünkü bu davranışlar bireyin sağlığını ve okulun güvenliğini doğrudan tehdit edicidir. Bu davranışlar bir yandan olumlu bir yaklaşımla ele alınıp bireye psikolojik ve sosyal destek sağlanmaya çalışılır. Öğrenci, öğrenci velisi, yönetim, okul danışmanı ile sorun davranış değerlendirilir. Bir yandan da okul disiplin yönetmeliğinin gerekleri uygulanmaya konulur.
- Sigara içmek. Okul sınırları içerisinde sigara içme ya da yanında bulundurma yasaktır.
- Alkol ya da Madde Kullanmak: Bu tür maddeleri kullanma, taşıma, satma ya da bunların etkisi altında okula gelme yasaktır.
- Tehdit ya da Taciz Etmek: Söz ya da hareketle , amaçlı bir biçimde insanları yıldırma ve tehdit etme yasaktır.
.
- Saldırmak: Başka bir kişinin fiziksel yaralanması ya da zedelenmesi ile sonuçlanan amaçlı, kontrolsüz fiziksel davranışlarda bulunma yasaktır.
- Silahlar: Silah taşıma, yaralanmalara neden olabilecek herhangi bir aletin bulundurulması ve kullanılması yasaktır.
- Patlayıcı Malzeme: Kullanma ya da kullanma ile tehdit etme, taşıma ya da satma yasaktır.
19.Yangın Çıkarma (Kundakçılık): bir malı yok etmek ya da zarar vermek amacı ile yangın çıkarma ya da teşebbüs etme yasaktır.
- ÖĞRENCİ DAVRANIŞLARININ DEĞERLENDİRİLMESİNDE İZLENECEK OLAN YAKLAŞIMLAR
Arı Okulları’nın belirlediği disiplin anlayışına göre sınıfın yönetim ve disiplininden öncelikle öğretmen sorumludur. Ancak okul içerisindeki her görevli, öğrencilerin tüm davranışlarını dolaylı olarak izlemek ve gerekli yardımı sunmak durumundadır. Birey ancak güvenli bir ortamda öğrenebilir. Bu güveni sağlamak okulun birinci ve en temel görevidir.
Sorun davranışlar çözümlenemez boyutlara ulaşmadan önce, aşamalı bir biçimde ele alınarak olumluya yöneltilmeye çalışılmalıdır. Bu yaklaşım içerisinde Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi, okul yönetimi, öğretmen ve veli ile işbirliği sağlanmalıdır.
Sorun davranışla karşılaşıldığında öncelikle öğrencinin yaptığı davranışın ardındaki gereksinim saptanmalıdır. Diğer bir deyişle öğrencinin davranışı yapma nedenleri ve gereksinimleri anlaşılmaya çalışıldığı zaman önemli adımlardan ilki atılmış olur. Bu gereksinimler anlaşılamadan, kalıcı bir davranış değişikliğin sağlanabilmesi olanaksızdır.
Öğrencilerin davranışlarını, kabul edilmez bir hale gelince; konunun ciddiyetine ve olumsuz davranışın ne olduğuna bağlı olarak üç aşamada ele alınabilir:
- AŞAMA
Olumsuz Davranış Biçimi
Sınıf içi ölçütlerin bozulması, küfür, derse gecikme, isyankar tutum ve davranışlar ve sınıfı engelleme türündeki olumsuz davranışlar hafif disiplin sorunları olarak ele alınmaktadır.
TUTUM
Yukarıda belirtilen hafif disiplin sorunları ile karşılaşıldığında öğrencinin davranışlarının değerlendirilmesine ilişkin tutumlar dört basamakta ele alınabilir:
- İLK GÖRÜŞME: Öğretmenle öğrenci arasında sorun yaşandığında öncelikle öğretmenin öğrenci ile bir görüşme yapması beklenir. Bu ilk aşamada, öğretmen öğrencisiyle rahat bir ortamda iletişim kurarak onunla görüşür. Birlikte birbirlerini rahatsız etmemek için çözümler üretirler ve birbirlerine nasıl davranmaları gerektiği konusunda bir anlaşmaya varmaya çalışırlar.
- GÖRÜŞME: Öğretmen öğrenci ile yaşadığı sorunu çözemediği taktirde davranışın niteliğine göre durumu sırasıyla sınıf öğretmeni, Rehberlik ve Psikolojik Danışma uzmanıyla ve ilgili müdür yardımcısı ile paylaşır. Bu görüşme sonrası, öğrencinin davranışını değiştirilebilmesine tüm ekip yardımcı olmaya çalışır.
- 3. AİLE İLE GÖRÜŞME: Eğer öğrenci davranışlarını değiştirmemekte direniyorsa, bu kez aile ile görüşülüp yardım ve destek istenir. Veli, Rehberlik ve Psikolojik Danışma uzmanı tarafından telefon , mektup ya da karşılıklı görüşme ile bilgilendirilir. Gerekiyorsa konu ile ilişkili tüm ilgililerin katılımıyla bir toplantı gerçekleştirilir.
- ÖĞRENCİ İLE ANLAŞMA YAPILMASI: Öğrenci ile bu aşamaya kadar yapılmış olan tüm çalışmalar, ilgili öğretmen ve Rehberlik ve Psikolojik Danışma Uzmanı tarafından bir rapor haline getirilir. Öğrenciden beklenen başarı ve istendik davranışların ana hatlarının belirtildiği bir anlaşma öğrenciyle birlikte geliştirilerek onun bunu kabul edip etmeyeceği sorulur. Eğer kabul etmiyorsa, onun önereceği çözüm yolları tartışılır ve bir uzlaşma sağlanıp bu yazılır ve taraflar bunu imzalar. (Genellikle anlaşma metnini öğrenci kaleme alır.)
- AŞAMA
Bu aşamada, yapılan tüm görüşmeler sonucu varılan anlaşma kurallarına öğrenci uymayıp sorun davranışlarını sürdürürse, okul yönetimi devreye girer.
III. AŞAMA
- Aşamadan itibaren durum okul müdürüne bildirilir. Rehberlik ve Psikolojik Danışma Uzmanı öğrencinin sorun olan davranış örüntüsünü değiştirmeye yönelik gerekli psikolojik yardımı sürdürür. Okul yönetimi de olumsuz davranışın türüne ve şiddetine göre ilgili yönetmeliğe göre hareket eder. Diğer bir deyişle, öğrenci bir birey olarak kendi davranışlarının sorumluluğunu üstlenmek zorundadır. Okul disiplin yönetmeliği gerekleri ona uygulanır, sorun davranışı cezalandırılır. Ancak bunun yanı sıra öğrenciye Rehberlik ve Psikolojik Danışma uzmanı tarafından psikolojik yardım sürer.
O Öğrenci ile yürütülen çalışmalarda öğrencinin kişiliğine yönelmekten kaçınılıp sorun davranışa odaklanılmaya çalışılır. Çünkü öğrenci tümüyle “yanlış” değildir. “Yanlış” ve “kusurlu” olan davranıştır.
O Bu aşamalar tamamlanmadan öğrenci doğrudan disiplin kuruluna gönderilmemelidir.
ÖĞRENCİNİN SINIF İÇİNDE UYMASI GEREKEN KURALLAR:
- Öğrenci idarece bildirilen saatte okula gelir ve ilk zilin çalmasıyla birlikte sınıfa girerek kendisine ayrılan sırasında oturur. İkinci zille birlikte derse başlanır.
- Öğretmen derse girdiğinde tüm öğrenciler ayağa kalkarak öğretmenle selamlaşırlar çalışmalar başlatılır.
- Öğrenciler okula gelirken kıyafet yönetmeliğine uygun bir biçimde giyinmelidirler.
- Öğrenciler, yanlarına okulda kendi gereksinimlerini karşılayabilecekleri miktarda para almalıdırlar.
- Okula cep telefonu getirilmemesine özen gösterilmelidir. Zorunlu durumlarda kullanılması gerekirse, ders saatleri dışında kullanılmalı, ders saatlerinde kesinlikle kapalı tutulmalıdır.
- Geç gelen öğrenci idareden “Derse Kabul Kağıdı” almalıdır.
- Öğrenci öğretmen derse girmeden önce kullanılacak araç ve gereçlerini sırasında kullanıma hazır bulundurmalıdır.
- Öğrenci okula gelemediği zaman velisinden , okul müdüriyetine düzgün bir biçimde yazılmış mazeret dilekçesi getirmelidir. 3 günü aşan öğrenci devamsızlıklarında doktor raporu gerekir.
- İlk derse girdikten sonra, mazeretsiz olarak okuldan ayrılan öğrencinin devamsızlığı yarım gün sayılır (İlköğ. Yönet. Md.26).
- Hava muhalefeti, servis gecikmesi ya da olağanüstü hallerde öğrencilerin okula gelmeme ya da geç gelme mazeretleri kabul edilir (İlköğ. Yönet. Md.28).
- Sınıfa mazeretsiz ya da mazeretli olarak gelmeyen öğrencileri öğretmen girdiği ders saati sonunda idareye “Yoklama Kağıdı” belgesiyle bildirir.
- Okul yönetimince kabul edilebilir mazeretine dayalı olarak bir öğrenci, tam gün ya da yarım gün olmak üzere velisinin izniyle bir ders yılında en çok toplam 15 güne kadar izinli sayılabilir.
- Öğrenci okuldan velisi, annesi ya da babası tarafından idareden “İzin Kağıdı” alarak ayrılabilir.
- Mazeret izinleri okul müdürü ya da yetkili kılacağı yardımcıları tarafından verilir((İlköğ. Yönet. Md.29)
- Öğrenci ders sırasında yemek yiyemez, sakız çiğneyemez, ıslık çalamaz,gürültü yapamaz, öğretmen ve öğrencilerin dikkatlerini dağıtacak eylemlerde bulunamaz, sınıf içerisinde dolaşamaz, söz almadan konuşamaz. Öğretmenin tüm uyarılarına uymak zorundadır.
- Öğrenci izinsiz olarak arkadaşlarının eşyalarını almamaya, kullanmamaya ve zarar vermemeye özen göstermelidir.
ÖĞRENCİNİN OKUL İÇERİSİNDE UYMASI GEREKEN KURALLAR
- Sınıflar ders bitimlerinde boşaltılmalı, pencereler açılmalı ve sınıflarda oynanmamalıdır. Koridorlarda diğer bireyleri rahatsız edecek biçimde gürültü yapmamaya, tehlike yaratacak bir biçimde koşmamaya özen gösterilmelidir.
- Öğrencinin tüm gereksinimlerini teneffüs süresi içerisinde gidermesi beklenir. Teneffüs içerisinde Öğrenci Kıyafet Yönetmeliğine uygun biçimde dolaşmalıdır. Spor kıyafeti spor salonu dışında kullanılmamalıdır.
- Öğrenci okula ait eşyaları zarar vermeden kullanmalı ve korumalıdır.
- Öğrenci teneffüs sırasında kavga etmemeli ve karşısındakilere saygısızca davranmamalıdır. Nöbetçi öğretmenin uyarılarına karşı gelmemeli, personele saygısızca davranmamalıdır.
- Okul sınırları içerisine öğrenci kendi arabası ile gelmemelidir. Aracını okul dışına park etmişse, okul bundan sorumlu değildir.
- Okul içerisinde hiç bir türden bağımlılık yapacak madde (sigara, alkol vb.) kullanılamaz.
ÖĞRENCİNİN OKUL DIŞINDA UYMASI GEREKEN KURALLAR
- Öğrenci okula geliş gidişlerde, servislerde öğretmenlerine, büyüklerine saygılı, küçüklerine şefkatli davranmalı ve okulun itibarını koruyacak biçimde hareket etmelidir.
- Öğrenci velisinin izni olmadan içkili kafeterya ve restoranlara gitmemelidir.
- Okul dışında uygunsuz kişilerle gezmemeli ya da arkadaşlık etmemelidir.
- Velisinin ve okul idaresinin haberi olmadan kendisine ilgi gösteren yetişkinlerle ilişki içerisine girmemelidir. Kendisine yapılan teklifleri velisine ya da okul yetkililerine haber vermelidir.
- Okul çevresindeki ticari kuruluşlarla (ya da seyyar satıcılarla) alış-veriş yapılmamalıdır.
Yorumlar