Mental ve Davranışsal Bozukluklar
(F00-F99)
Dahil: psikolojik gelişim bozuklukları
Hariç: semptomlar, belirtiler ve anormal klinik ve labratuvar bulguları, başka yerde sınıflanmamış (R00-R99)
Bu bölüm aşağıdaki blokları içerir:
F00-F09 Semptomatik ve organik mental bozukluklar
F10-F19 Psikoaktif madde kullanımına bağlı zihin ve davranış bozuklukları
F20-F29 Şizofreni, şizotipal ve deluzyonel bozukluklar
F30-F39 Duygu durum [duygulanım] bozukluklar
F40-F48 Nörotik, stressle ilgili ve somatoform bozukluklar
F50-F59 Fizyolojik bozukluklar ve fiziki faktörlerle birlikte seyreden davranış bozukluğu sendromları
F60-F69 Erişkin kişilik ve davranış bozuklukları
F70-F79 Zeka geriliği
F80-F89 Psikolojik gelişme bozuklukları
F90-F98 Genellikle çocukluk ve adolesan döneminde başlayan davranışsal ve emosyonel bozukluklar
F99 Mental bozukluklar tanımlanmamış
Bu bölüm için asteriks kategorileri aşağıdadır:
F00* Bunama, Alzheimer hastalığında
F02* Bunama, başka yerde sınıflanmış diğer hastalıklarda
Semptomatik ve organik mental bozukluklar
(F00-F09)
Bu bölüm beyin disfonksiyonuna neden olan, beyin hastalığı, beyin zedelenmesi veya yaralanma gibi bilinen bir etyolojisi olan mental bozukluklardan oluşmaktadır. Beyin disfonkisyonu; beyni doğrudan etkileyen hastalıklar, yaralanmalarda olduğu gibi primer olabileceği gibi etkilenen birden fazla organ veya sistemlerden bir tanesi olarak beyni tutan sistemik hastalıklar ve bozukluklarda olduğu gibi sekonder de olabilir.
Demans (F00-F03) hafıza, düşünme, oryantasyon, anlama, hesap yapma, öğrenme konuşma ve muhakeme gibi birden fazla yüksek kortikal fonksiyonların bozulduğu kronik veya ilerleyici beyin hastalığına bağlı bir sendromdur. Bilinç bulanıklığı izlenmez. Kognitif fonksiyon bozuklukları duygu kontrolü, sosyal davranış veya matirasyonun bozulması şeklinde genelde demansa eşlik ederken bazen demans öncesinden başlar. Bu sendrom Alzheimer hastalığı, serebrovasküler hastalık ve beyni primer veya sekonder olarak etkileyen diğer durumlarda ortaya çıkmaktadır.
İstendiğinde altta yatan hastalığı tanımlanmak için ek kod kullanınız.
F00* Bunama, Alzheimer hastalığında (G30.-†)
Alzheimer hastalığı karakteristik nöropatolojik ve nörokimyasal özellikleriyle birlikte etyolojisi bilinmeyen primer dejeneratif beyin hastalığıdır. Hastalık genellikle sinsi başlar ve yavaş fakat sürekli bir şekilde birkaç yıl içinde gelişir.
F00.0* Erken başlangıçlı Alzheimer hastalığında bunama (G30.†)
65 yaş öncesinde başlayıp, nispeten hızlı bozulmayla seyreden ve birden fazla yüksek kortikal işlevlerin belirgin bozukluğuyla giden Alzheimer hastalığındaki bunama.
Alzheimer hastalığı, Tip 2
Presenil bunama, Alzheimer tip
Alzheimer tipinin primer dejeneratif demansı, presenil başlangıçlı
F00.1* Geç başlayan Alzheimer hastalığında bunama (G30.1†)
Altmış beş yaşından sonra özelliklede 70 yaşından sonra başlayıp yavaş ilerleyen ve esas olarak hafıza bozukluluğu ile seyreden Alzheimer hastalığındaki bunama.
Alzheimer hastalığı, tip 1
Alzheimer tipi primer dejeneratif demans, senil başlangıçlı
Senil demans, Alzheimer tip
F00.2* Alzheimer hastalığında bunama, atipik veya karma tip (G30.8†)
Atipik bunama, Alzheimer tip
F00.9* Alzheimer hastalığında bunama, tanımlanmamış (G30.9†)
F01 Bunama, vasküler
Vasküler bunama, hipertansif serebrovasküler hastalıkları dahil vasküler hastalıklara bağlı beyin enfarktı sonucu gelişir. Enfarktlar genellikle küçüktür fakat etkileri kümülatiftir. Başlangıç genellikle yaşamın geç dönemleridir.
Dahil: arteriosklerotik bunama
F01.0 Akut başlangıçlı vasküler bunama
Genellikle serebrovasküler tromboz, emboli veya kanamadan meydana gelen felçten sonra çabucak gelişir. Bazı nadir vakalarda tek büyük bir enfarkta bağlı olabilir.
F01.1 Birden fazla enfarkt bunama
Beyin parankiminde kumülatif enfarktlara sebep olan birden fazla geçici iskemik epizodtan sonra tedricen başlar.
Esas olarak kortikal bunama
F01.2 Subkortikal vasküler bunama
Beyin yarım küresi derin beyaz cevherinde iskemik tahrip odağı ve hipertansiyon öyküsü olan vakaları içerir. Beyin korteksi genellikle korunmuş olup, bununla Alzheimer hastalığındaki bunamaya çok benzeyen klinik tablodan ayrılır.
F01.3 Karma kortikal ve subkortikal vasküler bunama
F01.8 Vasküler bunamalar, diğer
F01.9 Vasküler bunama, tanımlanmamış
F02* Bunama, başka yerde sınıflanmamış diğer hastalıklarda
Alzheimer hastalığı veya serebrovasküler hastalık haricindeki sebeplere bağlı olan veya bağlı olduğu farz edilen bunama vakalarıdır. Yaşamın herhangi bir döneminde başlayabilir, ancak yaşlılıkta enderdir.
F02.0* Pick hastalığında bunama (G31.0†)
İlerleyici bir bunama olup orta yaşta başlar erken, yavaş ilerleyen karakter değişiklikleri ve sosyal bozulmanın ardından apati, öfori ve bazen de ekstra piramidal fenomenler seyreden dil, hafıza ve zeka fonksiyon bozuklukları gözlenir.
F02.1* Creutzfeldt-Jakob hastalığında bunama (A81.0†)
Bulaşıcı etkenlere bağlı olduğu farz edilen tanımlanmış nöropatolojik değişmelere bağlı yaygın nörolojik belirtilerin olduğu ilerleyici bunamadır. Başlangıç genellikle orta veya ileri yaşlardır, fakat herhangi bir yetişkin yaşta olabilir. Subakut seyredip, bir iki yıl içerisinde ölüme sebep olur.
F02.2* Huntington hastalığında bunama (G10†)
Yaygın beyin dejenerasyonunun bir parçası olarak gelişen demans izlenir. Bozukluk tek otozomal deminant gen ile taşınmaktadır. Semptomlar tipik olarak 30-40 yaşlarında başlar. Hastalık yavaş ilerleyip 10-15 yıl içinde ölümle sonlanır.
Huntington koresinde görülen demans
F02.3* Parkinson hastalığında bunama (G20†)
Parkinson hastalığının seyrinde gelişen bunamadır. Özel ayırt edici hiç bir klinik özellik henüz gösterilmemiştir.
Paralizi ajitansda Bunama
Parkinsonizimde Bunama
F02.4* İnsan immünyetmezlik virus [HIV] hastalığında bunama (B22.0†)
HIV hastalığı seyrinde HIV enfeksiyonundan başka aynı anda meydana gelen hastalık veya bir durum olmadan gelişen bunamadır.
F02.8* Bunama diğer tanımlanmış, başka yerde sınıflanmış hastalıklarda
F02.8.1 Serebral lipidosisde Bunama (E75.- †)
F02.8.2 Epilepside Bunama (G40.- †)
F02.8.3 Hepatolentiküler dejenerasyonda Bunama (E83.0.2†)
F02.8.4 Hiperkalsemide Bunama (E83.5†)
F02.8.5 Hipotiroidizmde (kazanılmış) Bunama (E01, E03.- †)
F02.8.6 Zehirlenmelerde Bunama (T36-T65†)
F02.8.7 Multipl sklerozda Bunama (G35†)
F02.8.8 Nörosifilizde Bunama (A52.1†)
F02.8.9 Niasin eksikliğinde [pellegra] Bunama (E52†)
F02.8.10 Poliarteritis nodozada Bunama (M30.0†)
F02.8.11 Sistemik lupus eritematozusda Bunama (M32.- †)
F02.8.12 Tripanazomyazisde Bunama (B56.- †, B57.- †)
F02.8.13 B12 vitamini eksikliğinde Bunama (E53.8.6†)
F03 Bunama, tanımlanmamış
Presenil bunama BŞT
Presenil psikoz BŞT
Primer dejeneratif bunama BŞT
Senil bunama BŞT
Senil bunama depresse veya paranoid tip
Senil psikoz BŞT
Hariç: deliryum veya akut konfüzyonel durumu olan senil bunama (F05.1)
senilite BŞT (R54)
F04 Organik amnezik sendrom, alkol ve diğer psikoaktif maddelerin sebep olmadığı
Yakın ve uzak hafızada belirgin bozukluk olup, anlık hafızanın korunduğu ve yeni materyal öğrenme yeteneğinin azalıp zaman oryantasyonunun bozulduğu sendromdur. Konfabulasyon belirgin bir özellik olabilir, fakat zeka dahil diğer bilişsel işlevler ve algılama genellikle korunmuştur. Prognoz altta yatan lezyonların seyrine bağlıdır.
Korsakow psikoz veya sendromu, alkolik olmayan
Hariç: amnezi:
- BŞT (R41.3)
- anterograd (R41.1)
- dissosiyatif (F44.0)
- retrograd (R41.2)
Korsakow sendromu:
- alkole bağlı veya tanımlanmamış (F10.6)
- diğer psikoaktif maddelere bağlı (ortak dördüncü karakter .6 ile birlikte F11-F19)
F05 Deliryum, alkol ve diğer psikoaktif maddelere bağlı olmayan
Bilinç, dikkat, algı, düşünme, hafıza, davranış, duygu ve uyku-uyanma bozukluklarıyla karakterize tanımlanmamış nedenlerle ortaya çıkabilen organik beyin sendromudur. Süresi değişken olup şiddeti orta-ileri arasında değişir.
Dahil: akut veya subakut:
- beyin sendromu
- konfüzyon durumu (alkolik olmayan)
- enfektif psikoz
- organik reaksiyon
- psiko-organik sendrom
Hariç: deliryum tremens, alkole bağlı veya tanımlanmamış (F10.4)
F05.0 Demans üzerine eklenmeyen deliryum
F05.1 Demans üzerine eklenen deliryum
Yukarıdaki kriterlere uyan fakat demansın seyri sırasında gelişen durumlar (F00-F03).
F05.8 Deliryumlar, diğer
Karma deliryum
F05.9 Deliryum, tanımlanmamış
F06 Mental diğer bozukluklar, beyin hasarı ve disfonksiyonu ve fiziksel hastalıklara bağlı
Primer beyin hastalığı, sekonder olarak beyni etkileyen sistemik hastalıklar, dış toksik madde veya hormonlara, endokrin bozukluklar veya diğer somatik hastalıklara bağlı beyin bozukluklarıyla ilgili çeşitli durumlardan oluşur.
Hariç: aşağıdakilerle birlikte:
- deliryum (F05.-)
- F00-F03’de sınıflandırılan bunama
alkol ve diğer psikoaktif maddelerin kullanımına bağlı bozukluklar (F10-F19)
F06.0 Organik hallusinozis
Kalıcı veya tekrar eden, genellikle görsel ve ısıtsel açık şuur durumunda meydana gelen ve kişi tarafından bazen tanınıp bazen tanınmayan halusinasyonlardır. Halusinasyonların delüzyonel incelikleri ortaya çıkabilir, fakat bunlar klinik tabloya baskın değildir, şuur korunabilir.
Organik halusinasyon durumu (alkolik olmayan)
Hariç: alkolik halusinozis (F10.5)
şizofreni (F20.-)
F06.1 Organik katatonik bozukluk
Katatonik semptomlarla birlikte azalmış (stupor) veya artmış (heyecan) psikomotor aktivite bozukluğudur. Psikomotor rahatsızlık spektrumu alternasyon gösterebilir.
Hariç: katatonik şizofreni (F20.2)
stupor:
- BŞT (R40.1)
- disosiyatif (F44.2)
F06.2 Organik delüzyonel [şizofreni-benzeri] bozukluklar
İnatçı veya tekrarlayıcı hezeyanların klinik tabloya hakim olduğu bozukluktur. Hezeyanlar halusinasyonlarla birlikte olabilir. Şizofreniyi düşündüren garip halusinasyonlar veya düşünce bozuklukları mevcut olabilir.
Paranoid ve paranoid-hallusinatuvar organik durum
Şizofreni-benzeri psikotik epilepsi
Hariç: hastalıklar:
- akut ve geçici psikotik (F23.-)
- inatçı hezeyan (F22.-)
- psikotik ilaca bağlı (ortak dördüncü karakter .5 ile birlikte F11-F10)
şizofreni (F20.-)
F06.3 Organik duygu [affektivite] bozuklukları
Bütün aktivitelerde değişikliğin eşlik ettiği, duygu durumdaki depresif, hiponamik, manik veya bipolar değişikliklerle karakterize bozukluklardır (bak F30-F32).
Hariç: organik olmayan veya tanımlanmamış duygu durum bozuklukları (F30-F39)
F06.4 Organik anksiyete bozuklukları
Yaygın anksiyete bozukluğu (F41.1) panik bozukluğu (F41.0) veya her ikisinin kombinasyonu temel tanımlayıcı özellikleriyle karakterize fakat bir organik bozukluğun sonucu olarak gelişen bozukluklardır.
Hariç: organik olmayan veya tanımlanmamış anksiyete bozuklukları (F41.-)
F06.5 Organik disosiyatif bozukluk
Geçmişin anılar, kimlik ve anlık duygular ve vücut hareketlerinin kontrolü arasındaki normal entegrasyonun (bakınız F44.-) kısmi veya tam kaybı ile karakterize bozukluktur.
Hariç: disosiyatif [konversiyon] bozukluklar, organik olmayan veya tanımlanmamış (F44.-)
F06.6 Organik duygusal labilite [astenik] bozukluk
Duygusal enkontinas veya labilite, kolay yorulma ve çeşitli hoş olmayan fiziksel duygular (baş dönmesi) ve ağrılarla karakterize fakat bir organik bozukluğun sonucu olarak oluşan bozukluklardır.
Hariç: samotoform bozukluklar, organik olmayan veya tanımlanmamış (F45.-)
F06.7 Hafif bilişsel bozukluk
Hafıza bozukluğu, öğrenme güçlüğü ve görevlere uzun süre konsantre olmada zorlukla karakterize bozukluktur. Zihinsel görevler yapılmak istendiğinde aşırı mental yorgunluk hissi vardır; yeni öğrenmede objektif olarak başarılı olunduğu halde subjektif olarak güçlük hissedilir. Bu semptomların hiçbiri demans (F00-F03) veya deliryum (F05.-) tanısı koyacak kadar şiddetli değildir. F10-F99’da sınıflanabilen bu teşhis zihin veya davranış bozukluklarının mevcudiyetinden yapılmamalı sadece tanımlanmış fiziksel bozuklukla birlikte olduğunda bu tanıya varılmalıdır. Bu bozukluk beyin tutulumu belirtisi olmasına gerek olmaksızın serebral ve sistemik çeşitli enfeksiyöz ve fiziksel bozukluklardan önce olabilir, bunlara eşlik edebilir veya bunları takip edebilir. Etyolojisinin farklı olması, daha hafif ve sınırlı semptomları ve daha kısa süreli olmasıyla postensefalitik sendrom (F07.1) ve postkonküzyonel sendrom (F07.2)’den ayırt edilebilir.
F06.8 Beyin hasarı ve disfonksiyonuna ve fiziksel hastalığa bağlı diğer tanımlanmış mental bozukluklar.
Epileptik psikoz BŞT
F06.9 Beyin hasarı ve disfonksiyonuna ve fiziksel hastalığa bağlı tanımlanmamış mental bozukluk
Organik beyin sendromu BŞT
Organik zihinsel bozukluk BŞT
F07 Kişilik ve davranış bozukluğu, beyin hastalığı, hasarı ve disfonksiyonuna bağlı
Kişilik ve davranış değişikliği beyin hastalığı, hasarı veya disfonksiyonu kalıntısı olarak veya bunlarla birlikte bulunabilir.
F07.0 Organik kişilik bozukluğu
Hastalık öncesi alışılmış davranış kalıplarının, duygu, ihtiyaç, ve dürtülerin dışa vurumu dahil, anlamlı ölçüde değişmesi ile karakterize bir hastalıktır. Biliş ve düşünme işlevlerinin bozulması ve cinsel davranışta değişme klinik tablonun parçası olabilir.
Organik psödopsikopatik kişilik
Organik psödoretarde kişilik
Frontal lob Sendromu
Limbik epileptik kişilik Sendromu
Lobotomi Sendromu
Postlökotomi Sendromu
Hariç: kalıcı kişilik değişikliği (aşağıdakilerden sonra):
- katastrofik deneyim (F62.0)
- psikiyatrik hastalık (F62.1)
postkontüzyonel sendrom (F07.2)
postensefalitik sendrom (F07.1)
özel kişilik bozukluğu (F60.-)
F07.1 Postensefalitik sendrom
Viral veya bakteriyel ensefalit sonrası rezidüel spesifik olmayan ve değişken davranış değişiklikleri. Bu bozukluk ve organik kişilik bozukluğu arasındaki temel fark postensefalitik sendromun geçici olmasıdır.
Hariç: organik kişilik bozukluğu (F07.0)
F07.2 Postkonküzyonel sendrom
Kafa travmasını takiben görülen bir sendrom (bilinç kaybına sebep olacak kadar şiddetli olup) baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk, sinirlilik, konsantrasyon ve zihinsel görevleri uygulamada güçlük, hafıza bozukluğu, uykusuzluk ve stres, heyecan veya alkole azalmış tolerans gibi farklı belirtileri vardır.
Postkonküzyonel sendrom (ensefalopati)
Post-travmatik beyin sendromu, psikotik olmayan
F07.8 Beyin hastalığı, hasarı ve disfonksiyonuna bağlı diğer organik kişilik ve davranış bozuklukları
Sağ hemisferik organik duygulanım bozukluğu
F07.9 Beyin hastalığı, hasarı ve disfonksiyonuna bağlı tanımlanmamış organik kişilik ve davranış bozukluğu
Organik psikosendrom
F09 Organik veya semptomatik mental bozukluk, tanımlanmamış
organik Psikoz BŞT
semptomatik Psikoz BŞT
Hariç: psikoz BŞT (F29)
Psikoaktif madde kullanımına bağlı zihin ve davranış bozuklukları
(F10-F19)
Bu blok tıbbi olarak önerilen veya önerilmemiş bir veya birden fazla psikoaktif madde kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan şiddet ve klinik formunda değişiklik gösteren bozuklukları içerir. Kodun üçüncü karakteri kullanılan maddeye ve dördüncü karakter klinik durumu tanımlar. Kodlar her bir tanımlanmış madde için gerektiğinde kullanılmalıdır, fakat bütün dördüncü-karakter kodlarının bütün maddelere uygulanabilir olmadığı bilinmelidir.
Psikoaktif maddenin tanımlanmasında mümkün olan bütün bilgi kaynakları kullanılmalıdır. Bunlara kan ve diğer vücut sıvıları, analizi karakteristik fiziksel ve psikolojik semptomlar, klinik bulgu ve davranışlar ve hastanın sahip olduğu ilaç örnekleri, üçüncü kişilerden alınan bilgiler dahildir. Birçok ilaç bağımlısı birden fazla psikoaktif madde kullanır. Esas teşhis mevcut klinik sendroma neden olan maddeye veya madde sınıfına göre yapılmalıdır. Diğer teşhisler diğer psikoaktif maddeler zehirleyici miktarlarına (ortak dördüncü karakter .0) zarar durumuna (ortak dördüncü karakter .1), bağımlılığa (ortak dördüncü karakter .2) ve diğer bozukluklara (ortak dördüncü karakter .3-.9) göre yapılmalıdır.
Psikoaktif madde alınması belli olmayan durumlarda veya farklı ilaçlar ayırt edilemeyecek kadar karışık kullanıldığında F19’a kodlanmalıdır.
Hariç: bağımlılık yapmayan maddelerin kötü kullanımı (F55)
Aşağıdaki dördüncü-karakter alt bölümleri F10-F19 kategorileriyle birlikte kullanmak içindir.
.0 Akut zehirlenme
Psikoaktif madde kullanımı sonucu ortaya çıkan bilinç düzeyinde, biliş, algı, duygulanım, davranış veya diğer psikofizyolojik işlemler veya cevaplarda bozukluğa yol açan durumdur. Bozukluklar; maddenin akut farmakolojik etkileriyle, doğrudan ilişkili olup doku hasarı veya ortaya çıkmış diğer komplikasyonlar hariç, zamanla tamamen, eski duruma döner. Komplikasyonlara, travma, kusmuğun inhalasyonu, deliriyum, koma, konvulziyonlar ve diğer tıbbi komplikasyonlar dahil edilebilir. Bu komplikasyonların maddenin farmakolojik sınıfı ve uygulama şekline bağlıdır.
Alkolizmdeki akut sarhoşluk
“Kötü geziler” (uyuşturucular)
Sarhoşluk BŞT
Patolojik zehirlenme
Psikoaktif madde zehirlenmesindeki kendinden geçme ve sahip olma bozuklukları
.1 Zararlı kullanım
Psikoaktif maddenin sağlığa zarar verecek şekilde kullanılmasıdır. Hasar; fiziksel (psikoaktif maddelerin enjeksiyonla kullanımına bağlı hepatit vakaları gibi) veya zihinsel (alkol aşırı tüketimine sekonder depresif epizotlar gibi olabilir)
Psikoaktif madde kötüye kullanımı
.2 Bağımlılık sendromu
Tekrar eden uyuşturucu kullanımından sonrası gelişen ve tipik olarak ilacı olmaya aşırı istek, kullanımını kontrol da zorluk, zararlı sonuçlarına rağmen kullanmada ısrar, diğer aktivite ve zorunluluklara rağmen ilacı kullanmaya öncelik verme, artmış tolerans ve bazen fiziksel yoksunluk durumu ile kendini gösteren davranış, biliş ve fizyolojik fenomenleri kümesidir.
Bağımlılık sendromu belirli psikoaktif madde (tütün, alkol, diazepam gibi), bir grup madde (opioid ilaçlar), veya farmakolojik olarak farklı psikoaktif maddelerin geniş bir kısmı için var olabilir.
Kronik alkolizm
Dipsomani
İlaç bağımlılığı
.3 Yoksunluk durumu
Maddenin genellikle uzun süren, tekrarlı ve yüksek doz kullanımından sonra azaltılması veya tümüyle kesilmesi sonucu oluşan değişen şiddet ve türde ortaya çıkan semptomlar grubudur. Bırakma durumunun başlangıcı ve gidişatı süresi sınırlı olup bırakmadan önce kullanılan maddenin türü ve dozuyla ilişkilidir. Bırakma durumunda komplikasyon olarak konvülziyonlar görülebilir.
.4 Deliryumla birlikte yoksunluk durumu
Ortak dördüncü karakter.3’te tanımlanmış yoksunluk durumunun F05.-‘de tanımlanmış deliryumla komplike edildiği durumlardır. Konvülziyonlar da görülebilir. Etyolojide organik faktörlerin rol oynadığı düşünüldüğü zaman bu durum F05.8’de sınıflandırılmalıdır.
Deliryum tremens (alkole bağlı)
.5 Psikotik bozukluk
Psikoaktif madde kullanımı sırasında veya sonrasında ortaya çıkıp akut intoksikasyon veya yoksunluk durumu olarak oluşmayan psikotik fenomenlerdir. Bu bozukluk halusinasyonlar (tipik olarak işitsel fakat sıklıkla birden fazla duyusal formlarda), algı bozuklukları, hezeyanlar (paranoid veya zarar görme), ve eksitasyondan stupara kadar değişen anormal duygu durum ile karakterizedir. Sensoryum açıktır fakat bir derece, şiddetli konfüzyon şeklinde olmasa da, şuur bulanıklığı mevcut olabilir.
Alkolik hallüsinozis
Alkolik kıskançlık
Alkolik paranoya
Alkolik psikoz BŞT
Hariç: alkol veya diğer psikoaktif maddelere bağlı, reziduel ve geç-başlangıçlı psikoaktif bozukluk (genel dördüncü karakter .7 ile birlikte F10-F19)
.6 Amnezik sendrom
Yakın ve uzak hafızanın kronik belirgin bozukluğu ile birlikte olan sendromdur. Anlık hafıza genellikle korunurken, yakın hafızanın uzak hafızadan daha fazla bozulması karakteristiktir. Yeni bilgileri öğrenme güçlükleri olduğu gibi, zamanı tanıma ve olayları sıralama yeteneklerinde de bozulma vardır. Her zaman olmasa da konfabulasyon belirgin olabilir. Diğer bilişsel yetenekler genellikle iyi korunmuştur. Hafıza bozukluğu diğer bozukluklara göre daha belirgindir.
Amnestik bozukluk, alkol veya ilaca bağlı
Korsakov psikoz veya sendromu, alkol veya diğer psikoaktif maddelere bağlı veya tanımlanmamış
Hariç: alkole bağlı olmayan Korsakov psikoz veya sendromu (F04)
.7 Reziduel ve geç başlayan psikotik bozukluk
Alkol veya psikoaktif madde kullanımına bağlı biliş, duygu, kişilik, davranış değişikliklerinin doğrudan psikoaktif madde kullanımına bağlanamayacağı bir dönemde ortaya çıktığı bozukluktur. Bozukluğun başlangıcı doğrudan psikoaktif madde kullanımına bağlı olmalıdır. Başlangıcın madde kullanımından sonra olduğu olgular eğer bu durumun maddenin kalıntı etkileriyle doğrudan ilişkili olduğu konusunda açık ve güçlü kanıtlar varsa bu bölümde kodlanmalıdır.
Geri dönüşler; epizodik tabiatı, genellikle çok kısa süreli olması ve önceki alkol veya diğer psikoaktif maddeyle ilgili tecrübelerin ikiye katlamasıyla psikotik durumdan ayırt edilebilir.
Alkolik bunama BŞT
Kronik alkolik beyin sendromu
Bunama ve bilişsel fonksiyonların sürekli zararının diğer hafif şekilleri
Geri dönüşler
Geç başlangıçlı psikoaktif madde kullanımına bağlı psikotik bozukluk
Hallusinojen sonrası algılama bozukluğu
Kalıntı affektivite bozukluğu
Kalıntı kişilik ve davranış bozukluğu
Hariç: alkol veya psikoaktif maddenin neden olduğu:
- Korsakov sendromu (genel dördüncü karakter .6 ile birlikte F10- F19)
- psikotik durum (genel dördüncü karakter .5 ile birlikte F10-F19)
.8 Zihin ve davranış bozuklukları diğer
.9 Zihin ve davranış bozukluğu tanımlanmamış
F10.- Zihin ve davranış bozuklukları, alkol kullanımına bağlı
[Alt bölümler için 321-323, sayfalara bakınız]
F11.- Zihin ve davranış bozuklukları, opioid kullanımına bağlı
[Alt bölümler için için 321-323, sayfalara bakınız]
F12.- Zihin ve davranış bozuklukları, kannabinoid kullanımına bağlı
[Alt bölümler için 321-323, sayfalara bakınız]
F13.- Zihin ve davranış bozuklukları, sedatif veya hipnotik kullanımına bağlı
[Alt bölümler için 321-323, sayfalara bakınız]
F14.- Zihin ve davranış bozuklukları, kokain kullanımına bağlı
[Alt bölümler için 321-323, sayfalara bakınız]
F15.- Zihin ve davranış bozuklukları, kafein ve diğer stimulan kullanımına bağlı
[Alt bölümler için 321-323, sayfalara bakınız]
F16.- Zihin ve davranış bozuklukları, hallusinojen kullanımına bağlı
[Alt bölümler için 321-323, sayfalara bakınız]
F17.- Zihin ve davranış bozuklukları, tütün kullanımına bağlı
[Alt bölümler için 321-323, sayfalara bakınız]
F18.- Zihin ve davranış bozuklukları, uçucu çözücü kullanımına bağlı
[Alt bölümler için 321-323, sayfalara bakınız]
F19.- Zihin ve davranış bozuklukları, birden fazla ilaç ve diğer psikoaktif madde kullanımına bağlı
[Alt bölümler için 321-323, sayfalara bakınız]
Bu kategori iki veya daha fazla psikoaktif madde kullanıldığı bilindiğinde kullanılmalıdır, fakat bozukluğa en fazla katkısı olan maddenin tahmini imkansızdır. Bu kategori kullanılan psikoaktif maddelerin bazısı veya tamamının belli olmadığı veya bilinmediği durumlarda da kullanıla bilinir.
Dahil: ilaçların yanlış kullanımı BŞT
Şizofreni, şizotipal ve deluzyonel bozukluklar
(F20-F29)
Bu blok, şizotipal bozukluk, persistan deluzyonal bozukluklar, akut ve geçici psikotik bozukluklar ve grubun en önemli üyesi olan şizofreniyi birlikte ele alır. Şizoaffektif bozukluklar, tartışmalı olan doğasına rağmen bu bölümde yer verilmiştir.
F20 Şizofreni
Şizofrenik bozukluklar genel olarak karakteristik düşünce ve algı bozuklukları ve uygunsuz veya künt duygulanım ile karakterizedir. Zamanla bazı bilişsel defisitler ortaya çıksa da bilinç ve entelektüel kapasite genellikle korunur. Düşünce yankılanması, düşünce sokulması veya çekilmesi, düşünce yayınlanması, algı hezeyanları, kontrol hezeyanları, etkileme veya etkilenme, ses hallusinasyonları, düşünce bozuklukları ve negatif semptomlar en önemli psikopatolojik fenomenler olarak sıralanabilir.
Şizofrenik bozukluklar süregen olabilir veya ilerleyici veya sabit defisitlerin olduğu epizotlar şeklinde seyredebilir; veya kısmi veya tamamen remisyonun görüldüğü bir veya birden fazla epizodlar şeklinde izlenebilir. Yaygın depresif veya manik semptomların izlendiği durumlarda eğer şizofrenik semptomların afektif bozukluk öncesinde mevcut olduğu biliniyorsa şizofreni teşhisi konulmalıdır. Aşikar beyin hastalığı, ilaç intoksikasyonu veya yoksunluğu durumlarında da şizofreni teşhisi konulmamalıdır. Epilepsi veya diğer beyin hastalığı varlığında gelişen benzer bozukluklar F06.2 kategorisinde, psikoaktif maddelere bağlı olgular ortak dördüncü karakter .5 ile birlikte F10-F19 kategorisinde sınıflandırılmalıdır.
Hariç: şizofreni:
- akut (ayrışmamış) (F23.2)
- siklik (F25.2)
şizofrenik reaksiyon (F23.2)
şizotipal bozukluk (F21)
F20.0 Paranoid şizofreni
Paranoid şizofreni genelde işitsel halusinasyonlar ve algı bozukluklarının eşlik ettiği nispeten stabil ve sıklıkla paranoid hezeyanlar ile karakterize bozukluktur. Duygulanım, irade ve konuşma bozuklukları ve katatonik semptomlar ya hiç izlenmez veya nispeten belirgin değildir.
Parafrenik şizofreni
Hariç: envolüsyonel paranoid durum (F22.8)
paranoya (F22.0)
F20.1 Hebefrenik şizofreni
Duygulanım değişikliklerin belirgin olup, dağınık ve geçici hezeyan ve hallusinasyonlar tahmin edilemez ve sorumsuz davranışlar ve mannerizm sıklıkla görüldüğü bir şizofreni şeklidir. Mizaç yüzeysel ve uygunsuz olup düşünce organize değildir ve enkoheran konuşma görülür. Sosyal izolasyon eğilimi vardır. “negatif” semptomlar hızla geliştiği, effektde küntleşme ve irade kaybı olduğundan genelde prognoz kötüdür. Hepefreni teşhisi normalde sadece adolesan veya genç erişkinlerde konulmalıdır.
Dezorganize şizofreni
Hebefreni
F20.2 Katatonik şizofreni
Belirgin psikomotor bozuklukların baskın olduğu bir tablodur. Belirtiler hiperkinezi ve stupor veya otomatik boyun eğmeden negativizme kadar değişken olabilir. Oluşmuş bazı durumlar uzun süre değişmeden kalabilir. Diğer bir özellik şiddet içeren eksitasyon nöbetleridir. Katatonik durum canlı görme hallusinasyonları içeren rüya benzeri (oneiroid) durumlarla birlikte görülebilir.
Katatonik stupor
Şizofrenik katalepsi
Şizofrenik katatoni
Şizofrenik balmumu esnekliği
F20.3 Ayrışmamış şizofreni
Şizofreni için psikotik durumlar genel teşhis kriterini karşılamalı fakat F20.0-F20.2 deki alt grupların herhangi birini doğrulamamalıdır. Bu alt tiplerde bulunan özelliklerden bir veya birkaçını gösterebilir. Fakat bunlar o alt tipin teşhisini koyduracak açıklıkta değildir.
Atipik şizofreni
Hariç: akut şizofreni-benzeri psikotik bozukluk (F23.2)
kronik ayrışmamış şizofreni (F20.5)
post-şizofrenik depresyon (F20.4)
F20.4 Post-şizofrenik depresyon
Bir şizofreni hastalığının sonrasında oluşan uzayabilen bir depresif nöbettir. Bazı şizofrenik semptomlar “pozitif” veya “negatif” olsun hala var olmalıdır fakat artık hiç klinik tabloda baskın değildir. Bu depresif durumlar intiharın artan bir riskiyle birliktedir. Eğer hastada artık herhangi bir şizofrenik semptom yoksa bir depresif nöbet olarak teşhis edilmelidir (F32.-). Eğer şizofrenik belirtiler hala renkli ve belirgin ise uygun şizofreni alt tipi teşhisi konulmalıdır (F20.0-F20.3).
F20.5 Kalıntı şizofreni
Bir şizofrenik hastalığın gelişimindeki kronik bir evredir. Uzun dönemde erken evreden geç evreye açık bir progresyonla karakterizedir. Negatif belirtilerin geriye dönüşsüz olması zorunlu değildir. “negatif” semptomlar; psikomotor yavaşlama; durgunluk duygularında küntlük,pasiflik ve girişkenlikte kayıp; konuşmanın içerik ve niteliğinde fakirleşme; yüz ifadesi, göz teması, ses değişiklikleri, vücut postürü gibi sözsüz iletişimin azalması, kötü kendine bakım ve sosyal performans dır.
Kronik ayrışmamış şizofreni
Restzustand (şizofrenik)
Kalıntı şizofrenik durum
F20.6 Basit şizofreni
Göründüğündün daha tehlikeli bir bozukluktur, fakat davranış garipliklerinin progresif gelişimi, toplumun taleplerini karşılamada yeteneksizlik ve toplam yetenekte azalma vardır, kalıntı şizofreninin karakteristik negatif özellikleri duygulanımda küntleşme ve istem kaybı gibi gelişir (önceden açık psikotik belirtilerin bulunduğu bir dönem olmaksızın).
F20.8 Şizofreni, diğer
Senestopatik şizofreni
Şizofreniform bozukluk BŞT
Şizofreniform psikoz BŞT
Hariç: kısa şizofreniform bozukluklar (F23.2)
F20.9 Şizofreni, tanımlanmamış
F21 Şizotipal bozukluk
Şizofrenide görülenlere benzeyen tuhaf davranış, düşünce ve duygulanım bozuklukları ile karakterize edilen bir durumdur. Herhangi evrede belirli ve şizofreniye özgü bozukluklar görülmez. Semptomlara dahil edilebilir. Soğuk ve uygun olmayan duygulanım; haz olmama; garip veya tuhaf davranış; sosyal çekilmeye eğilim; paranoid veya garip fikirler; uzun boylu düşünme saplantısı; düşünce bozukluğu ve algı sapmaları; yoğun illüzyonlu arasıra geçici guasi-psikotik ataklar, işitsel veya diğer hallusinasyonlar, delusian-benzeri fikirler.
Latent şizofrenik reaksiyon
Şizofreni, borderline
Şizofreni, latent
Şizofreni, prepsikotik
Şizofreni, prodromal
Şizofreni, psödonevrotik
Şizofreni, psödopsikopatik
Şizotipal kişilik bozukluğu
Hariç: asperger sendromu (F84.5)
şizoid kişilik bozukluğu (F60.1)
F22 İnatçı delusional bozukluklar
Çeşitli bozuklukları içerir. Yalnızca uzun süreli delusionlar oluşur veya belirgin delusionlar görülür. Bunlar organik, şizofrenik veya afektif olarak sınıflandırılamaz. Birkaç aydan daha az süren delusional bozukluklar F23.- ya sınıflandırılmalıdır.
F22.0 Delusional bozukluk
Tek bir delusion veya birbiri ile ilgili bir takım delusionların gelişimi tarafından karakterize edilen bir bozukluktur. Genellikle inatçıdır ve bozan yaşam boyu sürer. İçeriği çok değişkendir. Açık ve inatçı işitsel hallosmasyonlar (sesler) kontrol delusionları ve belirgin affekt küntleşmesi vardır. Şizofrenik semptomlar, beyin hastalığının belirlenmiş kanıtı öyküsü bulunmamalıdır. Şizofrenik semptomlar, beyin hastalığının belirlenmiş kanıtının öyküsü bulunmamalıdır. Yinede, Özellikle yaşlı hastalarda işitsel hallusinasyonları zaman zaman ve geçici görülür. Bunlar tipik şizofrenik belirti değildir, klinik tablonun ancak küçük bir parçasını oluştururlar.
Paranoya
Paranoid psikoz
Paranoid durum
Parafreni (geç)
Sensitiver Beziehungswahn
Hariç: paranoid:
- kişilik bozukluğu (F60.0)
- psikoz, psikojenik (F23.3)
- reaksiyon (F23.3)
- şizofreni (F20.0)
F22.8 İnatçı delusional bozukluklar, diğer
Delusional bozukluktur, veya delusionlara inatçı hallusinatör sesler veya şizofrenik semptomlar tarafından eşlik edilir. Şizofrenik semptomlar şizofreninin teşhisini kanıtlamaz.
Delusional dismorfobi
Yaş dönümü paranoid durum
Paranoia querulans
F22.9 İnatçı delusional bozukluk, tanımlanmamış
F23 Akut ve geçici psikotik bozukluklar
Delusionlar, hallusinasyonlar, algı sapmaları, olağan davranışın ciddi bozulması gibi psikotik semptomların akut başlangıcı tarafından karakterize edilen bozuklukların hetorojen bir grubudur. Akut başlangıç iki hafta veya daha az açık normal klinik tablonun cressendo gelişimi olarak belirlidir. Bu bozukluklar için organik nedenin delili yoktur. Terettüd ve anlaşılmazlık sıklıkla vardır. Yer ve kişi inatçı değildir veya organik nedenli deliriyum teşhisini ispatlamakta yeterince ciddidir (F05.-) Tam iyileşme bir kaç ay içinde, sıklıkla birkaç hafta veya hatta günler içinde görülür. Eğer bozukluk inatçı ise sınıflama bir değişiklik zorunlu olacaktır. Bozukluk akut stressle birlikte olabilir veya olmayabilir. Bir veya iki hafta öncesinden başlangıcın stresli belirtileri genellikle belirlidir.
F23.0 Şizofrenik belirtisiz akut polimorf psikotik bozukluk
Günden güne veya hatta saatten saate değişen hallusinasyonların, delusionların veya algı bozukluklarının açıkça görüldüğü akut psikotik bir bozukluktur. Yoğun geçici mutluluk, coşkunluk, anksiyete ve irritabilite ile birlikte duygusal karışıklık sıklıkla bulunur. Polimorfizm ve değişkenlik karakteristiktir. Ayrıntılı klinik tablo ve psikotik özellikler şizofrenin teşhisini kanıtlamaz (F20.-) Bu bozukluklar sıklıkla ani bir başlangıca sahiptir. Birkaç gün içinde hızlı gelişir, onlar sıklıkla yineleme olmayan belirtilerin hızlı bir çözümünü sergiler. Eğer belirtiler inatçıysa teşhis inatçı delusional bozukluğa değiştirilmelidir (F22.-)
Bouffée délirante, şizofrenik belirtisiz veya tanımlanmamış
Sikloid psikoz, şizofrenik belirtisiz veya tanımlanmamış
F23.1 Şizofrenik belirtili akut polimorf psikotik bozukluk
Polimorfik ve değişken klinik tablonun bulunduğu bir akut psikotik bozukluktur. F23.0 da ki tarif edildiği gibi. Bu değişkenliğe rağmen yinede, şizofreninin bazı tipik belirtileri çok zaman vardır. Eğer şizofrenik belirtiler inatçıysa, teşhis şizofreniye değiştirilmelidir. (F20.-)
Bouffée délirante, şizofreni belirtili
Sikloid psikoz, şizofreni belirtili
F23.2 Şizofreni-benzeri akut psikotik bozukluk
Psikotik belirtilerin olduğu akut bir psikotik bozukluktur. Nispeten durağandır. Şizofreninin teşhisini kanıtlar. Fakat bir aydan kısa sürer. F23.0 da ki tarif edilen polimorfik değişken özellikler yoktur. Eğer şizofrenik belirtiler inatçı ise teşhis şizofreniye değiştirilmelidir (F20.-)
Akut (ayrışmamış) şizofreni
Kısa şizofreniform bozukluk
Kısa şizofreniform psikoz
Oneirofrenia
Şizofrenik reaksiyon
Hariç: organik delusional [şizofreni-benzeri] bozukluk (F06.2)
şizofreniform bozukluk BŞT (F20.8)
F23.3 Akut baskın delusional psikotik bozukluklar, diğer
Esas klinik özellikleri nispeten durağan delusionlar veya hallusinasyonlar olan akut psikotik bozukluklardır. Fakat şizofreninin ölçütlerine uymaz (F20.-). Eğer delusionlar inatçı ise teşhis inatçı delusional bozukluğa değiştirilmelidir (F22.-).
Paranoid reaksiyon
Psikojenik paranoid reaksiyon
F23.8 Akut ve geçici psikotik bozukluklar, diğer
Organik nedenin kanıtının olmadığı herhangi diğer tanımlanmış akut psikotik bozukluklar, F23.0-F23.3 deki sınıflamaya uymaz.
F23.9 Akut ve geçici psikotik bozukluk, tanımlanmamış
Kısa reaktif psikoz BŞT
Reaktif psikoz
F24 Delusion’a neden olan bozukluklar
Yakın duygusal bağlantılı iki yada çok kişi tarafından paylaşılan bir delusional bozukluktur. Hakiki psikotik bozukluktan acı çeken insanlardan yalnızca biridir. Diğerindeki (ler) oluşan delusionlar genellikle insanlar ayrıldığı zaman genellikle görünmez.
Paranoid bozukluk sonucu delusion
Psikotik bozukluk sonucu delusion
F25 Şizoafektif bozukluklar
Bozukluk nöbetlerinde her iki afektif ve şizofrenik belirtiler belirgindir. Fakat şizofreni veya depresif veya manik nöbetlerin teşhisini kanıtlamaz. Önceden var olan bir şizofrenik hastalıkta afektif belirtileri birlikte bulunabilir. Sonradan hastalığa eklenebilir veya başka delusionlar bozukluklarla dönüşümlü olarak görülebilir. Bunlar F20-F29 altında sınıflandırılmalıdır. Afektivite bozukluklarındaki ruhsal bozukluk psikotik belirtiler şizoafektif bozukluğun teşhisini kanıtlamaz.
F25.0 Şizoafektif bozukluk, manik tip
Şizofrenik ve manik belirtilerin her ikisinin bulunduğu bir bozukluktur. Hastalığın nöbeti şizofreni veya bir manik nöbetin teşhisini kanıtlamaz. Bu kategori bir tek nöbetin ve yineleyen bozukluğun her ikisi için kullanılmalıdır. Nöbetlerin çoğu şizoaktif, manik tipdir.
Şizoafektif bozukluk, manik tip
Şizofreniform psikoz, manik tip
F25.1 Şizofektif bozukluk, depresif tip
Şizofrenik ve depresif semptomların her ikisinin belirgin olduğu bir bozukluktur. Hastalığın nöbeti şizofreni veya bir depresif nöbetinin her ikisinden birinin teşhisini kanıtlamaz. Bu kategori tek bir nöbet ve bir yineleyen bozukluğun her ikisi için ayrıca nöbetlerinin çoğu şizoafektif, depresif tip olanlar için kullanılmalıdır.
Şizoafektif psikoz, depresif tip
Şizofreniform psikoz, depresif tip
F25.2 Şizoafektif bozukluk, karma tip
Siklik şizofreni
Karma tip şizofreni ve afektif psikoz
F25.8 Şizoafektif bozukluklar, diğer
F25.9 Şizoafektif bozukluk, tanımlanmamış
Şizoafektif psikoz BŞT
F28 Organik olmayan bozukluklar, diğer
Şizofreninin (F20.-), inatçı delusional bozukluklar (F22.-), akut ve geçici psikotik bozukluklar (F23.-), manik nöbetin psikotik tipleri (F30.2) veya ciddi depresif nöbetin (F32.3) teşhisini delusional veya hallusinatör bozukluklar kanıtlamaz.
Kronik hallusinatör psikoz
F29 Organik olmayan psikoz tanımlanmamış
Psikoz BŞT
Hariç: zihinsel bozukluk BŞT (F99)
organik veya semptomatik psikoz BŞT (F09)
Duygu durum [duygulanım] bozuklukları
(F30-F39)
Bu bölümün içerdiği bozukluklardaki temel karışıklık duygu durum veya duygulanımda depresyon (anksiyeteli veya anksiyetesiz) veya coşkuya kadar değişebilir. Duygu durum değişikliğine genellikle aktivitenin ayrıntı düzeyindeki bir değişiklik tarafından eşlik edilir. Diğer belirtilerin çoğu duygu durum ve aktivitedeki değişime sekonderdir veya bununla bağlantılıdır. Bu bozuklukların çoğunluğu yineleme eğilimindedirler ve hastalık nöbetlerinin başlangıcı stresli olaylar veya durumlarla sıklıkla ilişkili olabilir.
F30 Manik nöbet
Bu kategorinin alt bölümlerinin hepsi yalnızca bir tek nöbet için kullanılmalıdır. Hipomanik veya manik episodlar önceden geçirilmiş bir veya daha çok duygulanım nöbetlerini içermişse (depresif, hiponamanik, manik veya karma) bipolar duygulanım bozukluğu (F31.-) olarak kullanmalıdır.
Dahil: bipolar bozukluk, tek manik nöbet
F30.0 Hiponami
Duygu durumda kalıcı hafif coşku, genellikle belirgin bir kendini iyi hissetme duygusu, fiziksel ve zihinsel verimlilik tarafından karakterize edilen bir bozukluktur. Artmış sosyal ilişkiler, konuşkanlık, aşırı samimiyet, artmış sosyal enerji, uyku ihtiyacında azalma sık olarak bulunur. Fakat bunlar çalışmada ciddi bozulmaya veya toplumsal dışlanmaya yol açacak boyutta değildir. Sinirlilik, kendini beğenmişlik, kaba davranışlar daha sık olarak öforik girişkenliğin yerini alabilir. Duygu durum ve davranışdaki bozukluklara hallusinasyonlar ve delussanlar tarafından eşlik edilir.
F30.1 Psikotik belirtisiz mani
Kişinin durumlarıyla uyumlu olmayan coşkulu duygu durum vardır. Bu kaygısız bir neşelilik halinden denetlenemeyen bir taşkınlık durumuna kadar değişebilen şiddettedir. Artmış enerji, aşırı aktivite, konuşma baskısı ve uyku için düşmüş bir ihtiyaç tarafından coşkunluğa eşlik edilir. Dikkat sürdürülemez sıklıkla dikkat dağınıklığı vardır. Büyüklük fikirleri ve aşırı güvenli kendine güven sıklıkla artar. Normal sosyal baskıların kaybı münzevilik, çılgınlık veya uygunsuzluk ve karakter dışı davranışla sonuçlanır.
F30.2 Psikotik belirtili mani
F30.1 de tarif edilen klinik tabloya ilaveten, hezeyanlar (genellikle büyüklük) veya hallusinasyonlar (konuşma seslerinin yönü genellikle hastaya) vardır. Heyecan aşırı motor aktivitesi, fikir uçuşması o kadar aşırıdır ki konu ayrıntısız veya olağan iletişim ulaşılamazdır.
Mani,psikotik belirtilere uygun-duygu durum
Mani,psikotik belirtilere uygun-olmayan duygu durum
Manik stupor
F30.8 Manik nöbetler, diğer
F30.9 Manik nöbet, tanımlanmamış
Mani BŞT
F31 Bipolar duygulanım bozukluğu
Duygu durum ve aktivite düzeylerinin anlamlı derecede bozulduğu nöbetler vardır. İki veya daha çok nöbet tarafından hastalık karakterize edilir. Bu bozukluk bazen duygu durumda coşku, enerji ve aktivitede artma (hiponami veya mani). Diğerlerinde; duygu durumda çökme, enerji ve aktivitede azalmadır (depresyon). Hiponami veya maninin yineleyen nöbetleri bipolar (F31.8) olarak sınıflandırılır.
Dahil: manik-depresif
- hastalık
- psikoz
- reaksiyon
Hariç: bipolar bozukluk, tek manik nöbet (F30.-)
siklotimi (F34.0)
F31.0 Bipolar duygulanım bozukluğu, şimdiki nöbet hiponamik
Hasta şimdi hiponamiktir. Geçmişte en az bir defa başka bir duygulanım bozukluğu geçirilmiş olmalıdır. (Hiponamik, manik, depresif veya karma)
F31.1 Bipolar duygulanım bozukluğu, psikotik belirtisiz şimdiki nöbet manik
Hasta şimdi maniktir. Psikotik belirtisizdir (F30.1 de olduğu gibi). Geçmişte en az bir defa başka duygulanım bozukluğu geçirmiş olmalıdır (hiponamik, manik, depresif veya karışık).
F31.2 Bipolar duygulanım bozukluğu, psikotik belirtili şimdiki nöbet manik
Hasta şimdi maniktir. Psikotik belirtilidir. (F30.2 de olduğu gibi), geçmişte en az bir defa başka duygulanım bozukluğu geçirmiş olmalıdır (Hiponamik, manik depresif veya karma).
F31.3 Bipolar duygulanım bozukluğu, şimdiki nöbet hafif veya orta şiddetli depresyon
Hasta şimdi depresiftir. Hafif veya orta şiddette nöbetlerden biri depresif nöbet olarak vardır. (F32.0 ve F32.1). Geçmişte en az bir defa hiponamik, manik veya karışık duygulanım nöbeti geçirilmiş olduğu kanıtlanmıştır.
F31.4 Bipolar duygulanım bozukluğu, şimdiki nöbet psikotik belirtisiz ağır depresyon
Hasta şimdi depresiftir. Psikotik belirtisiz ciddi depresif nöbet (F32.2) vardır. Geçmişte en az bir defa hiponamik, manik veya karışık duygulanım nöbeti geçirilmiş olduğu kanıtlanmıştır.
F31.5 Bipolar duygulanım bozukluğu, şimdiki nöbet psikotik belirtili ağır depresyon
Hasta şimdi depresiftir. Psikotik belirtili ciddi depresif nöbettir (F32.3). Geçmişte en az bir defa hiponamik, manik veya karışık duygulanım nöbeti geçirdiği kanıtlanmıştır.
F31.6 Bipolar duygulanım bozukluğu, şimdiki nöbet karışık
Geçmişte hastanın en az bir defa hiponamik manik, depresif veya karışık duygulanım nöbeti geçirmiş olduğu kanıtlanmıştır. Şimdiki nöbette manik, hiponamik ve depresif belirtiler karışık biçimde, bir arada görülmekte veya birinden diğerine hızlı bir değişim göstermektedir.
Hariç: karışık tip duygulanım nöbeti (F38.0)
F31.7 Bipolar duygulanım bozukluğu, şu anda iyilik döneminde
Geçmişte hastanın en az bir defa hiponamik, manik veya karışık duygulanım nöbeti geçirdiği kanıtlanmıştır. En azından bir defa duygulanım nöbeti buna ilave olmuştur. (hiponamik, manik, depresif veya karışık). Fakat şu anda aylardan beri anlamlı duygu durum bozukluğunda sıkıntısı yoktur. Koruyucu tedavi esnasında iyileşme döneminin süreleri burada kodlanmalıdır.
F31.8 Bipolar duygulanım bozuklukları, diğer
Bipolar II bozukluk
Yineleyen manik nöbetler
F31.9 Bipolar duygulanım bozukluğu, tanımlanmamış
F32 Depresif nöbet
Hafif, orta veya ağır nöbetler tipiktir. Hasta duygu durum çökmesi, enerji azlığı ve aktivitedeki azalmadan şikayetçidir. Haz alma kapasitesi, ilgi ve konsantrasyon düşmüştür. En az hareket sonunda dahi kayda değer bir yorgunluk yaygındır. Uyku sıklıkla bozulmuştur. İştah azalmıştır. Kendine güven hafif nöbetlerde dahi hemen daima düşmüştür. Bazı suçluluk fikirleri veya değersizlik düşünceleri sık bulunur. Duygu durum çöküntüsü günden güne küçük değişiklikler gösterir. Olaylara cevapsızdır. “Somatik” olarak adlandırılan belirtiler tarafından eşlik edilebilir. Bunlar; ilgi ve haz veren duyguların kaybı, olağan zamandan sabahları saatler önce uyanma. Sabahta depresyonun ağırlaşması kayda değer psikomotor gerilik, ajitasyon, iştahın kaybı, ağırlık kaybı, libido kaybı. Belirtilerin ciddiliği ve sayısına bağlı olarak, bir depresif nöbet hafif, orta veya ileri olarak tanımlanabilir.
Dahil: tek nöbet:
- depresif reaksiyon
- psikojenik depresyon
- reaktif depresyon
Hariç: uydurma bozukluk (F43.2)
yineleyen depresif bozukluk (F33.-)
F91.- deki davranış bozukluğu ile birlikte olduğu zaman (F92.0)
F32.0 Hafif depresif nöbetler
Belirtilen iki veya üçünden fazlası şu anda genellikle vardır. Hasta genellikle bunlar tarafından sıkıntılıdır. Fakat çok aktiviteleri sürdürebilecektir.
F32.1 Orta depresif nöbet
Dört veya daha çok sayıda belirtiler genellikle vardır. Hasta olağan aktivitelerini sürdürmede muhtemelen büyük güçlüğe sahiptir.
F32.2 Psikotik belirtisiz ağır depresif nöbet
Ağır belirtili depresyonların nöbeti belirgin ve sıkıntılıdır. Kendine güven kaybı tipiktir. Değersizlik ve suçluluk hissi vardır. İntihar düşüncesi ve eylemleri sıktır. “Somatik” belirtiler genellikle vardır.
Ajite depresyon, psikotik semptomsuz tek nöbet
Major depresyon, psikotik semptomsuz tek nöbet
Vital depresyon, psikotik semptomsuz tek nöbet
F32.3 Psikotik belirtili ağır depresif nöbet
F32.2 de tarif edildiği gibi depresyonun bir nöbetidir. Hallusinasyonlar, hezeyanlar, psikomotor gerilik vardır. Veya öyle ağır stupor vardır ki olağan sosyal aktiviteler imkansızdır. Hayatı tehlikeye atan intihar, dehidrasyon veya açlık olabilir. Hallusinasyonlar ve hezeyanlar duygu durum benzeri olabilir veya olmayabilir.
Tek nöbet, psikotik belirtili major depresyon
Tek nöbet, psikojenik depresif psikoz
Tek nöbet, psikotik depresyon
Tek nöbet, reaktif depresif psikoz
F32.8 Depresif epizodlar, diğer
Atipik depresyon
Maskeli depresyon, tek nöbet BŞT
F32.9 Depresif nöbet, tanımlanmamış
Depresyon BŞT
Depresif bozukluk BŞT
F33 Yineleyen depresif bozukluk
Depresif nöbet (F32.-) için tanımlanmış olan depresyonları yineleyen nöbetleri ile karakterize bir bozukluktur. Öykü duygu durum yükselmesi ve artmış enerji (mani) nöbetlerinden bağımsızdır. Yinede hafif duygu durum yükselmesi depresif bir nöbet sonrası anlık aşırı hareketlilik (hiponami) olabilir. Yineleyen depresif bozukluğun çok ciddi şekilleri (F32.2 ve F33.3) manik depresif depresyon, melankoli, vital depresyon ve endojen depresyon gibi erken fikirlere sıklıkla sahiptir.
Birinci nöbet herhangi bir çocukluk döneminden ileri yaşlara kadar görülebilir. Başlangıç akut veya sinsi olabilir. Süresi birkaç haftadan, aylara kadar değişebilir. Yineleyen depresif bozukluklu bir hastadaki risk asla tam görülmeyen maninin bir nöbetine sahiptir. Yinede çok depresif nöbet deneyimi edinecektir. Eğer böyle bir nöbet olursa teşhis bipolar duygulanım bozukluğuna (F31.-) değiştirilmelidir.
Dahil: yineleyen nöbet:
- depresif reaksiyon
- psikojenik depresyon
- reaktif depresyon
mevsimsel duygulanım bozukluğu
Hariç: yineleyen kısa depresif nöbetler (F38.1)
F33.0 Yineleyen depresif bozukluk, şimdiki nöbet hafif şiddetli
Depresyonun tekrar eden nöbetleriyle karakterize edilen bir bozukluktur. Şimdiki nöbet F32.0 da ki gibi hafiftir. Herhangi mani öyküsü yoktur.
F33.1 Yineleyen depresif bozukluk, şimdiki nöbet orta şiddetli
Depresyonun tekrar eden nöbetleri ile karakterize edilen bir bozukluktur. Şimdiki nöbet F32.1 deki gibi orta şiddetlidir. Herhangi mani öyküsü yoktur.
F33.2 Yineleyen depresif bozukluk, şimdiki nöbet psikotik belirtisiz ağır şiddetli
Depresyonların tekrar eden nöbetleri ile karakterize edilen bir bozukluktur. Şimdiki nöbet F32.3 deki gibi psikotik belirtisiz ağır şiddetlidir. Herhangi mani öyküsü yoktur.
Psikotik belirtisiz endojen depresyon
Majör depresyon, yineleyen psikotik belirtisiz
Manik-depresif psikoz, psikotik belirtisiz depresif tip
Vital depresyon, yineleyen psikotik belirtisiz
F33.3 Yineleyen depresif bozukluk, şimdiki nöbet psikotik belirtili ağır
Depresyonun tekrar eden nöbetleri ile karakterize edilen bir bozukluktur. F32.3 deki gibi şimdiki nöbet ağır psikotik belirtili öncesinde mani nöbeti yoktur.
Psikotik belirtili endojen depresyon
Manik-depresif psikoz, psikotik belirtili depresif tip
Yineleyen ağır nöbet, psikotik belirtili majör depresyon
Yineleyen ağır nöbet, psikojenik depresif psikoz
Yineleyen ağır nöbet, psikotik depresyon
Yineleyen ağır nöbet,reaktif depresif psikoz
F33.4 Yineleyici depresif bozukluk, iyilik dönemi
Geçmişte F33.0-F33.3 de tarif edildiği gibi iki veya daha fazla depresif nöbete sahiptir. Fakat aylarca depresif belirtilerin olmadığı dönem olmalıdır.
F33.8 Yineleyen depresif bozukluklar, diğer
F33.9 Yineleyen depresif bozukluk, tanımlanmamış
Monopolar depresyon BŞT
F34 İnatçı duygu durum [duygulanım] bozuklukları
Duygu durumda inatçı ve genellikle dalgalanıcı bozukluklardır. Tek tek nöbetler, şiddet bakımından hemen hemen hiç bir zaman hiponamik ve hafif depresif bozukluklar olarak tanımlanmaya uygun değildirler. Yıllarca sürebilir ve bazen yetişkin yaşamının büyük kısmını kaplar ve belirgin sıkıntı ve yetenek kaybına yol açar. Bazı durumlarda, yineleyen veya tek manik depresif nöbetler inatçı duygulanım bozukluğu üstüne eklenebilir.
F34.0 Siklotimi
Duygu durumda çok sayıda inatçı depresyon ve hafif yükselme dönemleri vardır. Duygu durumda uzamış dengesizlik vardır. Bunların hiçbiri bipolar duygulanım bozukluğu (F31.-) veya yineleyen depresif bozukluğun (F33.-) teşhisini kanıtlamaz. Bipolar duygulanım bozukluklu hastaların akrabalarında bu bozukluk sıktır. Siklotimili bazı hastalarda sonunda bipolar duygulanım bozukluğu gelişir.
Duygulanım kişilik bozukluğu
Sikloid kişilik
Siklotimik kişilik
F34.1 Distimi
Duygu durumda kronik bir depresyon vardır. Depresyon yıllarca sürebilir ve ağır, orta veya hafif yineleyici depresif bozukluğun (F33.-) teşhisini kanıtlamaz.
Depresif nevroz
Depresif kişilik bozukluğu
Nörotik depresyon
İnatçı anksiyete depresyonu
Hariç: anksiyete depresyon (hafif veya inatçı olmayan) (F41.2)
F34.8 İnatçı duygu durum [duygulanım] bozuklukları, diğer
F34.9 İnatçı duygu durum [duygulanım] bozukluğu, tanımlanmamış
F38 Duygu durum [duygulanım] bozuklukları, diğer
Herhangi diğer duygu durum bozuklukları F30-F34 e sınıflandırılmayı doğrulamaz. Çünkü onlar yeterli ağırlık ve sürede değildirler.
F38.0 Tek duygu durum [duygulanım] bozuklukları, diğer
Karışık duygulanım nöbeti
F38.1 İnatçı duygu durum [duygulanım] bozuklukları, diğer
Yineleyici kısa depresif nöbetler
F38.8 Duygu durum [duygulanım] bozuklukları, diğer tanımlanmış
F39 Duygu durum [duygulanım] bozuklukları tanımlanmamış
Duygulanım psikozu BŞT
Nörotik, stressle ilgili ve somatoform bozukluklar
(F40-F48)
Hariç: F91.- (F92.8) deki davranış bozuklukları ile birlikte olduğu zaman
F40 Fobik anksiyete bozuklukları
Anksiyetenin yalnızca yada baskın olarak belirli durumlar yada nesneler karşısında ortaya çıktığı bir grup bozukluktur. Şimdiki tehlike değildir. Bu durumların sonucu olarak korkuya maruz kalma veya kaçınma karakteristiktir. Hastanın ilgisi çarpınma benzeri kişisel belirtiler veya bitkin hissetmeye yoğunlaşabilir. Ölmenin sekonder korkusuyla, kontrol kaybı çılgınlığı gitme sıklıkla beraberdir. Düşünceye dalma ile fobik duruma girme sıklıkla beklenen bir anksiyete oluşturur. Fobik anksiyete ve depresyon sıklıkla bir aradadır. Fobik anksiyete ve depresif nöbet, iki durumun zaman seyri tarafından ve danışma döneminde tedavi düşünceleri tarafından iki teşhis konabilir veya konulamaz. Bunlardan yalnızca birine ihtiyaç vardır.
F40.0 Agorafobi
Evden ayrılma, mağazaya girme, kalabalık ve halka ait yerlerde bulunma, trenle tek başına otobüsle veya uçakla tek başına seyahat etme korkusunu içeren fobilerin tamamen iyi tanımlanmış bir grubudur. Geçmişteki ve şu andaki nöbetlerin her ikisinde sık görülen bir özelliği panik bozukluğudur. Depresif ve obsesyonal belirtiler ve sosyal fobilerde yardımcı özellikler olarak genellikle vardır. Fobik durum sakınması sıklıkla belirgindir. Bazı agorafobik deneyimler küçük anksiyete oluşturduğu için, onlar fobik durumlarında kaçınma yeteneğindedir.
Panik bozukluğu öyküsüz agorafobi
Agarafobili panik bozukluğu
F40.1 Sosyal fobiler
Sosyal durumlardan kaçınma, diğer insanlardan kaçınma korkusu vardır. Çok nüfuz edici fobiler, düşük kendine güven, tenkit korkusuyla sıklıkla birliktedir. Yüz kızarması, el titremesi, bulantı veya acil idrar yapma isteği gibi şikayetler olabilir. Anksiyeteye sekonder bu belirtilerin esas sorun olduğunu hasta düşünebilir. Belirtiler panik nöbeti şiddetine ulaşabilir.
Antropofobi
Sosyal nevroz
F40.2 Özgül (izole) fobiler
Özel hayvanlar, yükseklik, fırtına, karanlık uçma, kapalı yerler, halka açık tuvalette idrar yapma veya defekasyon, belli gıdaları yeme, dişçi veya kan yada yaralanma görme gibi ileri derecede tanımlar için sınırlı fobilerdir. Tetikleyen duruş özgül olmakla birlikte bu durumla karşılaşma hastada agorafobi yada sosyal fobidekine benzer bir panik durumuna yol açabilir.
Acrofobi
Hayvan korkusu
Klaustrofobi
Basit fobi
Hariç: dismorforobi (Hezeyan olmayan) (F45.2)
nosofobi (F45.2)
F40.8 Fobik anksiyete bozuklukları, diğer
F40.9 Fobik anksiyete bozukluğu, tanımlanmamış
Fobi BŞT
Fobik durum BŞT
F41 Anksiyete bozuklukları, diğer
Anksiyetenin belirginliği bozuklukta majör belirtidir. Herhangi özel çevre durumuna sınırlı değildir. Depresif ve obsesyonal belirtiler ve hatta fobik anksiyetenin bazı unsurları da olabilir. Onlar açıkça sekonder veya daha az ağırdır.
F41.0 Panik bozukluğu [paroksismal anksiyete nöbeti]
Temel özellik ağır anksiyetenin (panik) yineleyen ataklarıdır. Bunlar herhangi özel duruma veya durum dizisine sınırlı değildir. Bu yüzden önceden tahmin edilemez. Diğer anksiyete bozukluklarında olduğu gibi, baskın belirtiler çarpıntının ani başlangıcını, göğüs ağrısı, şok duyguları, dizziness ve gerçek dışılık hissi (depersonalizasyon veya derealizasyon) dahil edilir. Ölüm korkusuna sekonder, kontrol kaybı, çılgınlığı gidiş sıktır. Panik korkusu esas teşhis olarak verilmemelidir. Eğer hasta atakların başlama anında depresif bir bozukluğa sahipse; bu panik atakları durumlarında muhtemelen depresyona sekonderdir.
Panik atak
Panik durum
Hariç: agarofobili panik bozukluk (F40.0)
F41.1 Yaygın anksiyete bozukluğu
Anksiyete yaygın ve inatçıdır. Çevre durumlarıyla sınırlı değildir (serbest süren anksiyete gibi) baskın belirtiler değişkendir. Fakat sıklıkla sürekli bir sinirlilik hali, titreme, kas gerginliği, terleme, başta hafiflik hissi, sersemlik hissi ve epigastrik rahatsızlık hissidir. Hastalar sıklıkla kendileri veya yakınlarının başına bir kaza yada hastalık geleceği korkusunu ifade ederler.
Anksiyete nevrozu
Anksiyete reaksiyonu
Anksiyete durumu
Hariç: nevrasteni (F48.0)
F41.2 Karışık anksiyete ve depresif bozukluk
Bu kategori anksiyete ve depresyonun her ikisinin bulunduğu belirtiler olduğu zaman kullanılmalıdır. Belirtiler anksiyete bozukluğu veya depresif bozukluk teşhisi koymaya yetecek şiddette değildir. Eğer depresyon hafifse ağır bir anksiyete hali varsa, anksiyete bozukluğu veya fobik bozukluk teşhisi konulmalıdır. Eğer belirtiler hem depresif bozukluk hem de anksiyete bozukluğu koyduracak şiddette ise iki teşhis birden konmalı ve bu kategori kullanılmamalıdır.
Anksiyete depresyonu (hafif veya inatçı olmayan)
F41.3 Karışık anksiyete bozuklukları, diğer
F42-F48 deki diğer bozuklukların özellikleriyle karışık anksiyete belirtileridir. Belirtilerin hiçbiri eğer ayrı düşünülürse bir teşhisi kanıtlamada yeterince ağır değildir.
F41.8 Anksiyete bozuklukları diğer, tanımlanmış
Anksiyete histerisi
F41.9 Anksiyete bozukluğu, tanımlanmamış
Anksiyete BŞT
F42 Obsesif-kompulsif bozukluk
Temel özellik yineleyen obsesyonal düşünceler veya kompulsif hareketlerdir. Obsesyonal düşünceler fikirler, imajlar veya dürtülerdir. Bunlar hastanın zihnine tekrar ve tekrar giren basmakalıp şekildedir. Onlar hemen daima kaçınılmaz şekilde sıkıntı verir. Hasta onlara sıklıkla başarısız bir şekilde direnmeye çalışır. Onlar yinede o veya onun sahip olduğu düşünceler olarak tanınır. Hatta onlar irade dışı ve sıklıkla iğrençtir. Kompulsif eylemler veya törenler basmakalıp davranışlardır. Davranışlar tekrar tekrar yinelenir. Onlar yapı olarak hoş değildir. Doğasında var olan faydalı görevleri sonuçta tamamlamazlar. Onların işlevi bazı objektif muhtemel olmayan sonuçları önlemektir. Hasta tarafından sıklıkla zarar verilir veya neden olunur. Hasta başka şey olacağından korkar. Genellikle, bu davranış kişi tarafından yararsız ve etkisiz bulunur. Bunlara karşı direnme teşebbüsü görülür. Anksiyete hemen daima kaçınılmazdır. Eğer kompulsif eylemlere direnilirse anksiyete daha kötüye gider.
Dahil: anankastik nevroz
obsesif-kompulsif nevroz
Hariç: obsesif-kompulsif kişilik (bozukluğu) (F60.5)
F42.0 Baskın obsesyonal düşünceler veya uzun boylu düşünmeler (ruminasyon)
Bunlar düşünceler, zihinsel imajlar veya dürtüler şeklinde olabilir. Hemen daima kişiye sıkıntı verirler. Bazen fikirler sayısız seçenek arasında kararsız, sonu gelmez şekildedir. Fakat günden güne yaşamın zorunlu kararlarını anlamsız yapma yeteneksizliği birliktedir. Obsesyonal ruminasyonlar ve depresyon arasında yakın ilişki vardır. Obsesif-kompulsif bozukluğu bir teşhisi, eğer yalnızca ruminasyonlar oluşuyor veya bir depresif nöbetin inatçı yokluğu varsa tercih edilmelidir.
F42.1 Baskın kompulsif eylemler [obsesyonal törenler]
Kompulsif eylemlerin çoğunluğu temizlik (özellikle el yıkama), tekrarlayan bir potansiyel tehlikeli durum. Kontrolünü sağlama ile ilgilidir. Davranışın altında açık bir korku yatar. Genellikle hasta veya törenin neden olduğu etkisiz veya sembolik tehlikesi soruşturmaya teşebbüs vardır.
F42.2 Karışık obsesyonal düşünceler ve eylemler
F42.8 Obsesif-kompulsif bozukluklar, diğer
F42.9 Obsesif-kompulsif bozukluk, tanımlanmamış
F43 Ağır stres tepkisi ve uyum bozuklukları
Bu kategori diğerlerinden farklıdır. Yalnızca belirtiler ve seyir değil aynı zamanda bir veya diğer iki neden-etkileri temelinde tarif edilebilen bozuklukları içerir. Olağan üstü stresli yaşam akut stress reaksiyon olayı üretir veya anlamlı yaşam değişikliği devam eden hoş olmayan durumlara götürür. Bu durumlar bir uyum bozukluğu sonucudur. Daha az psikososyal strese rağmen (“yaşam olayları”) başlangıcı kolaylaştırabilir. Bu bölümde başka yerde sınıflanmış bozuklukların bir geniş serisinin temsili katkıda bulunur. Onun etyolojik önemi hemen daima açık değildir. Her bir olguda kişiye bağlı olacaktır. Sıklıkla hassas, incinebilir yaşam olayları ne zorunlu nede olayı ve bozukluğun şeklini açıklamada yeterlidir. Akut ağır stress veya devam eden travmanın doğrudan bir sonucu olarak hemen daima oluşan düşünce, bozukluklarla birlikte buradadır. Stresli olaylar veya devam eden hoş olmayan durumlar primerdir. Sebep faktörleri ve bozukluk onların etkisi olmaksızın meydana gelmez. Bu bölümde bozuklukların ağır veya devam eden strese kötü uyarlanmış cevaplar olduğu düşünülebilir. Bu cevap başarılı baş etme yeteneğini engeller. Sosyal işlevlerde aksamaya yol açar.
F43.0 Akut stres tepkisi
Geçici bir bozukluktur. Olağanüstü fiziksel veya zihinsel strese cevap olarak gelişir. Başka bir ruhsal bozukluk yoktur. Genellikle saatler ve günler içerisinde azalır. Kişilik kırılganlık ve baş etme yeteneği akut strese tepki rahatsızlığın ortaya çıkışı ve şiddetini belirlemede önemli rol oynar. Karışık ve değişken tablo gösterirler. Başlangıçtaki şaşkınlık durumuna ilave olarak bilincin alanındaki yapı daralması dikkat darlığı, oryantasyon bozukluğu, uyaran içerik yetersizliği vardır. Bu durumdan sonra sosyal çekilme (disosiyatif durumun genişliği -F44.2) ajitasyon ve aşırı hareketlilik (Kaçış reaksiyonu veya füg) oluşabilir. Panik anksiyetesinin otonom belirtileri (taşikardi, terleme, kızarma) genellikle vardır. Belirtiler genellikle stresli uyaran veya olayın etkisinden sonra dakikalar içinde ortaya çıkar, iki veya üç gün içerisinde kaybolur (sıklıkla saatler içinde) Nöbette kısmi veya tam hafıza kaybı (F44.0) olabilir. Eğer belirtiler inatçıysa, teşhis değişikliği düşünülmelidir.
Akut kriz reaksiyonu
Akut stres reaksiyon
Savaş yorgunluğu
Kriz durumu
Ruhsal şok
F43.1 Travma sonrası stres bozukluğu
Doğal felaketin (kısa veya uzun süreli) veya kişiyi tehdit eden stresli olaylara veya durumlara karşı, gecikmiş yada uzamış olarak ortaya çıkan bir cevaptır. Bu olay hemen herkeste yaygın bir sıkıntıya yol açabilir. Kişilik özellikleri (kompulsif, asterik gibi), kişide önceden nevrotik hastalığın bulunması hazırlayıcı bir faktördür. Bu sendromun gelişimi için eşiği düşürür veya gidişi alevlendirir. Fakat onlar bozukluğun ortaya çıkmasını açıklamada ne gerekli nede yeterli değildir. Tipik özellikler, geri dönüşler, rüyalarla travmanın tekrarlayıcı bir şekilde yaşanmasıdır. Temelde inatçı bir (“duygusuzluk”) hali, duygusal küntleşme, diğer insanlardan uzaklaşma çevreye karşı cevapsızlık, zevk alamama. Travmayı hatırlatacak etkinliklerden ve durumlardan kaçınma vardır. Genellikle otonomik aşırı uyarılmışlık, tetikte olma, aşırı irkilme ve uykusuzluk vardır. Yukarıdaki belirti ve bulgulara anksiyete ve depresyon eşlik eder. İntihar fikri seyrek değildir. Travmayı takiben birkaç haftadan aylara kadar değişen bir süreden sonra başlangıç görülür. Seyir dalgalıdır. Fakat olguların çoğunluğunda iyileşme umulabilir. Olguların küçük bir kısmı da durum kronik bir seyir gösterebilir. Yıllarca sürer. Kalıcı kişilik değişme dönüşebilir (F62.0)
Travmatik nevroz
F43.2 Uyum bozuklukları
Subjektif sıkıntı ve duygusal rahatsızlık durumlarıdır. Genellikle sosyal işlevleri ve performansı etkiler. Anlamlı yaşam değişimine veya stresli yaşam olayına uyum döneminde meydana gelir. Stres nedeni kişinin sosyal ilişkilerinin bütünlüğünü (kayıp, ayrılma deneyimleri) veya sosyal destek ve değerlerin geniş bir sistemini (göç, mülteci durumları) veya büyük gelişim geçişinin bulunuşu veya krizi (okula gitme, ebeveyn olma, kişilik amaca ulaşma yetmezliği, emeklilik) etkileyebilir. Kişisel yatkınlık veya incinebilirlik uyum bozukluklarının belirginliğinin oluşu ve seklinin riskinde önemli rol oynar. Fakat stres nedeni olmaksızın hastalığın ortaya çıkmayacağı farz edilir. Deprese duygu durum, anksiyete veya kaygı (veya bunların karışımı), üstesinden gelme yeteneksizliği hissi, plan yapma veya içinde bulunulan durumu sürdürmede yetenek kaybı, günlük olağan iş yapma gücünde azalma gibi çeşitli belirtiler vardır. Davranış bozuklukları özellikle adolesanlarda birlikte olabilir. Baskın özellik kısa veya uzamış depresif reaksiyon, diğer duygu ve davranış bozuklukları olabilir.
Kültür şoku
Yaş tepkisi
Çocuklarda hospitalizm
Hariç: çocukluk döneminde ayrılma anksiyete bozukluğu (F93.0)
F43.8 Ağır strese karşı diğer tepkiler
F43.9 Ağır strese karşı tepki, tanımlanmamış
F44 Disosiyatif [konversiyon] bozukluklar
Disosiyatif veya konversif bozukluklar tarafından genel olarak paylaşılır. Geçmişin anıları arasında normal bütünlüğün, kim olduğunun farkında olma ve anlık duyguların, vücut hareketlerinin kontrolünün kısmi veya tam kaybı vardır. Disosiyatif bozuklukların bütün tipleri, eğer onların başlangıçları travmatik yaşam olaylarında birlikteyse, birkaç hafta veya ay sonra azalma eğilimindedir. Özellikle felç ve anesteziler gibi daha kronik bozukluklar, eğer başlangıcı çözümü geç sorunlar veya kişiler arası güçlüklerle olmuşsa gelişebilir. Bu bozukluklar “konversif histeri” nin çeşitli tipleri olarak önceleri sınıflandırılmıştır. Disosiyatif bozuklukların psikojenik kökenli olduğu düşünülmektedir. Travmatik olaylar, çözülmesi ve dayanması güç problemler veya ilişkilerdeki bozukluklarla birlikte bulunur ve zaman ilişkisi gösterir. Tıbbi muayene ve araştırma herhangi bilinen fiziksel veya nörolojik bozukluğun bulunuşunu göstermez. İlave olarak ihtiyaçların ve duygusal çatışmaların ifadesinin işlev kaybının delili vardır. Belirtiler psikolojik stresin yakın ilişkisini geliştirebilir ve sıklıkla aniden aniden görülür. Yalnızca iradi kontrol altındaki normal fiziksel işlevlerin ve duyguların kaybı buraya dahil edilir. Ağrıya ait bozukluklar ve otonom sinir sistemi tarafından aracılık edilen diğer kompleks fiziksel duyular (F45.0) somatizan bozukluk altında sınıflandırılır. Ciddi fiziksel veya psikiyatrik bozuklukların geç görünümünün mümkünlüğü daima akılda tutulmalıdır.
Dahil: konversiyon:
- histeri
- reaksiyon
histeri
histerik psikoz
Hariç: malingering [bilinçli simulasyon] (Z76.5)
F44.0 Disosiyatif amnezi
Ana özellik hafıza kaybıdır. Genellikle yakın zamandaki önemli olaylardır. Organik zihinsel bozukluğuna bağlı değildir. Olağan bir unutkanlık veya yorgunluk tarafından açıklanamayacak kadar büyüktür. Amnezi travmatik olaylarda genellikle merkezileşmiştir. Bu olaylar: kazalar, beklenmedik büyük kayıplardır. Genellikle kısmi ve seçicidir. Tam ve yaygın amnezi nadirdir. Sıklıkla geçici hafıza kaybının bir kısmıdır (F44.1). Eğer böyle ise geçici hafıza kaybı olarak sınıflandırılmalıdır. Organik beyin bozuklukları, zehirlenme veya aşırı yorgunluğun varlığında bu teşhis konulmamalıdır.
Hariç: alkol veya diğer psikoaktif maddenin oluşturduğu amnezik bozukluk (Genel dördüncü karakter .6 lı F10-F19)
amnezi:
- BŞT (R41.3)
- anterograd (R41.1)
- retrograd (R41.2)
alkolik olmayan organik amnezik sendrom (F04)
epilepside nöbet sonrası amnezi (G40.-)
F44.1 Disosiyatif füg
Disosiyatif füg disosiyatif amnezinin bütün özelliklerine ek olarak seyahat maksatlı her gün olağan gezi yapar. Füg dönemi için amnezi olmasına rağmen bu zaman esnasında hastanın davranışı bağımsız gözlemcilere bütünüyle normal görünebilir.
Hariç: epilepside nöbet sonrası füg (G40.-)
F44.2 Disosiyatif stupor
Dış uyarıya normal heveslilik ve bilinçli hareketin bulunmayışı vardır. Derin düşme durumunda disosiyatif stupor teşhisi konulur. Dış uyarılar ışık, gürültü ve temastır. Fakat konu ile ilgili muayene ve araştırmada fiziksel nedenin kanıtı yoktur. Ek olarak son dönemlerdeki stresli olaylar veya problemlerde psikojenik nedenin olumlu kanıtı vardır.
Hariç: organik katatonik bozukluk (F06.1)
stupor:
- BŞT (R40.1)
- katotonik (F20.2)
- depresif (F31-F33)
- manik (F30.2)
F44.3 Trans ve tutulma bozuklukları
Kişilik kimlik duygusunun ve etraftakilerin farkında olmanın geçici kaybının olduğu bozukluktur. Buraya yalnızca trans durumları dahildir. Bunlar istem dışı veya istenmeyen dindışı oluşan veya kültürel kabul edilmiş durumlardır.
Hariç: durumlarla birlikte:
- akut ve geçici psikotik bozukluklu (F23.-)
- organik kişilik bozukluğu (F07.0)
- postkonküzyonal sendrom (F07.2)
- psikoaktif madde zehirlenmesi (Genel dördüncü karakter .0 ile F10- F19)
- şizofreni (F20.-)
F44.4 Disosiyatif motor bozuklukları
Bir ekstremite veya ekstremitelerin kısmı veya bütün hareket yeteneğinin kaybı vardır. Ataksi, apraksi, akinezi, afoni, disortri, diskinezi, felçlerin hemen daima herhangi yakın benzerliği olabilir.
Psikojenik afoni
Psikojenik disfoni
F44.5 Disosiyatif konvulziyonlar
Disosiyatif konvulziyonlar nöbet sırasındaki hareketler bakımından epileptik nöbetlere çok benzeyebilirler. Fakat dil ısırma, düşme nedenli yaralanma, idrar kaçırma nadirdir. Bilinç korunur. Bilinç bozukluğu varsa bu stupor veya trans durumudur.
F44.6 Disosiyatif anestezi ve duygu kaybı
Derinin anestezik olanları sıklıkla sınırlıdır. Tıbbi bilgilerden daha çok, vücut işlevleri hakkında hastanın fikirleriyle birliktedir. Duyular arasında farklılığın kaybı olabilir. Bu kayıp nörolojik lezyona bağlı değildir. Duyu kaybına prestize şikayetleri tarafından eşlik edilebilir. Görme ve işitmenin kaybı disosiyatif bozukluklarda nadir olarak tamdır.
Psikojenik sağırlık
F44.7 Karışık disosiyatif [konversiyon] bozuklukları
F44.0-F44.6 da tanımlanmış bozuklukların kombinasyonu
F44.8 Disosiyatif [konversiyon] bozuklukları, diğer
Ganser sendromu
Birden fazla kişilik
Psikojenik konfüzyon
Psikojenik düşsel durumlar
F44.9 Disosiyatif [konversiyon] bozukluk, tanımlanmamış
F45 Somatoform bozukluklar
Ana özellik tıbbi araştırmalar için sürekli istemlerle birlikte fiziksel belirtilerin yineleyen temsilinin oluşudur. Hasta sürekli olarak muayene olmak ister. Yineleyen negatif bulgulara ve doktorlardan tarafından güvence verilmesine rağmen bu istek devam eder. Herhangi fiziksel bozukluk olsa bile, onlar yapıyı ve belirtilerin genişliğini veya sıkıntı ve hastanın endişesini açıklamaz.
Hariç: disosiyatif bozukluklar (F44.-)
saç-yolma (F98.4)
söyleme bozukluğu (F80.0)
peltek konuşma (F80.8)
tırnak-yeme (F98.8)
psikolojik faktör araştırmalar ile başka yerde sınıflanmış bozukluklar veya hastalıklar (F54)
nedeni organik bozukluk veya hastalık olmayan cinsel işlev bozukluğu (F52.-)
baş-parmak emme (F98.8)
tik bozuklukları (çocukluk ve adolesan çağda) (F95.-)
Tourette sendrom (F95.2)
kıl yolma (F63.3)
F45.0 Somatizasyon bozukluğu
Ana özellikler en az iki yıl süresince birden fazla, yineleyen ve sık değişen fiziksel belirtiler vardır. Çoğu hastalar primer ve uzman tıbbi bakım servislerin her ikisiyle temasın uzun ve komplike öyküsüne sahiptir. Olumsuz araştırmaların çoğu veya faydasız araştırma operasyonları uygulanmış olabilir. Belirtiler herhangi bir vücut kısmı veya sistemine affedilebilir. Bozukluğun seyri kronik, dalgalıdır. Sıklıkla sosyal, kişiler arası ve aile davranışında bozukluk vardır. Hastalık kısa süreli (2 yıldan az), kalıplaşmış belirtiler açısından daha az çarpıcı ise farklılaşmış somatoform bozukluklar (F45.1) altında sınıflandırılmalıdır.
Birden fazla psikosomatik bozukluk
Hariç: kendini yalandan hasta gösterme [Bilinçli simulasyon] (Z76.5)
F45.1 Ayrışmamış somatoform bozukluk
Somatoform bozukluklar birden fazla, değişken ve inatçıdır. Fakat somatizasyon bozukluğunun tam ve tipik klinik tablosuna karşılamaz. Farklılaşmamış somatoform bozukluğunun teşhisi göz önünde bulundurulmalıdır.
Farklılaşmamış psikosomatik bozukluk
F45.2 Hipokondriak bozukluk
Temel özellik bir veya daha çok ilerleyici fiziksel hastalığa yakalanma düşüncesi ile inatla uğraşmasıdır. Hastaların belirgin inatçı somatik şikayetleri veya onların fiziksel görünümleriyle sürekli bir şekilde zihnini meşgul etme vardır. Hastaların belirgin inatçı somatik şikayetleri veya onların fiziksel görünümleriyle sürekli bir şekilde zihnini meşgul etme vardır.
Normal veya olağan duygular ve görünümler sıklıkla anormal ve sıkıntı verici olarak hastalar tarafından yorumlanır. Dikkat vücudun yalnızca bir veya iki organları veya sistemleri üzerine yoğunlaşmıştır. Belirgin depresyon veya anksiyete sıklıkla bulunur ve ilave teşhisleri kanıtlayabilir.
Beden dismorfik bozukluğu
Dismorfofobi (hezeyan olmayan)
Hipokondriyasal nevroz
Hipokondriyazis
Nosofobi
Hariç: hezeyan dismorfobisi (F22.8)
vücut fonksiyonları veya şekli hakkında sabit hezeyanlar (F22.-)
F45.3 Somatoform otonom işlev bozukluğu
Hastalar tarafından sunulan belirtiler vardır. Bu belirtiler bir sistem veya organın fiziksel bozukluğuna bağlıymış gibidir. Büyük ölçüde veya tam otonom innervasyon ve kontrol altındaki; kalp damar, gastrointestinal, solunum ve ürogenital sistemlerdir. Belirtiler genellikle iki tipdir. Onların ikisinden hiç biri organ veya sistemle ilgili olarak bir fiziksel bozukluğu göstermez. Birincisi çarpıntılar, terleme, ateş basma, titreme, mümkün bir fiziksel bozukluk hakkında sıkıntı ve korkunun dışa vurumu gibi otonomik uyarıların objektif bulguları temelinde şikayetler vardır. İkincisi: tanımlanmamış veya değişken yapıda subjektif şikayetler vardır. Bunlar; ağrı ve sızılar, yanma hisleri, ağırlık ve gerginlik hisleridir. Bunlar hasta tarafından tanımlanmamış organ veya sistemlere bağlanır.
Kalp nevrozu
Da Costa sendromu
Mide nevrozu
Nörosirkulatuar asteni
Psikojenik aeorofaj
Psikojenik öksürme
Psikojenik diyare
Psikojenik dispepsi
Psikojenik dizüri
Psikojenik gaz
Psikojenik hıçkırık
Psikojenik hiperventilasyon
Psikojenik idrar yapma sıklığının artması
Psikojenik irritable barsak sendromu
Psikojenik pilorspazmı
Hariç: bozukluklar veya başka yerde sınıflanmış (F54) hastalıklarla birlikte psikolojik ve davranış faktörleri
F45.4 İnatçı somatoform ağrı bozukluğu
Baskın şikayet inatçı, ağır ve sıkıntı veren ağrıdır. Ağrıyı fizyolojik bir süreç veya fiziksel bir bozukluk tam olarak açıklayamaz. Ağır duygusal çatışmalar veya psikososyal problemlerle birlikte görülür. Bunlar hastalığın esas nedenidir. Kişi veya tıbbi destek ve dikkatin genellikle belirgin artmasıyla sonuçlanır. Depresif bozukluklar veya şizofreninin seyri esnasında görülen psikojenik kaynaklı olduğu farz edilen ağrı buraya kaydedilmemelidir.
Psikalji
Psikojenik sırt ağrısı
Psikojenik baş ağrısı
Somatoform ağrı bozukluğu
Hariç: sırt ağrısı BŞT (M54.9)
ağrı:
- BŞT (R52.9)
- akut (R52.0)
- kronik (R52.2)
- tedavisi zor (R52.1)
gerginlik baş ağrısı (G44.2)
F45.8 Somatoform bozukluklar, diğer
Duyu, işlev ve davranışın herhangi diğer bozukluğudur. Fiziksel bozukluğa bağlı değildir. Otonom sinir sistemi aracı değildir. Vücudun kısımlarına veya tanımlanmış sistemlere sınırlıdır. Stresli olaylar veya problemlerle birliktedir.
Psikojenik dismenore
Psikojenik disfaji, “globus histerikus” dahil
Psikojenik kaşınma
Psikojenik tortikolis
Diş-gıcırdatma
F45.9 Somatoform bozukluk, tanımlanmamış
Psikosomatik bozukluk BŞT
F48 Nörotik bozukluklar, diğer
F48.0 Nörosteni
Bu bozuklukta önemli kültürel değişkenlikler vardır. Temelde örtüşen iki ana çeşidi görülür. Bir tipinde esas özellik zihinsel faaliyetten sonra artmış yorgunluk şikayetidir. Bu sıklıkla meşguliyet sergilemesi veya günlük görevlerin tekrarında biraz azalmaya birliktedir. Zihinsel yorgunluk, istenmeden zihne giren çağrışım, anıların dikkati dağılması, dikkat toplamada güçlük ve verimsiz düşünme olarak tanımlanabilir. Diğer tipinde, az bir çalışmadan sonra tükenme, fiziksel yorgunluk vardır. Kas ağrıları hissi ve ağrılar ve dinlenememe ayrıca eşlik eder. Diğer hoş olmayan fiziksel hislerin çeşitleri her iki tip de sıktır. Bunlar: baş dönmesi, gerginlik baş ağrısı, genel dengesizlik hisleridir. Zihinsel düşme ve bedensel iyi hissetme ile ilgili kaygılar, sinirlilik, zevk almama, hafif derecede depresyon ve anksiyete genellikle vardır. Uyku başlangıç ve orta döneminde sıklıkla bozulmuştur. Fakat aşırı uykuda belirgin olabilir.
Yorgunluk sendromu
Eğer önceki fiziksel hastalık tanımlanacaksa ilave kodu kullanınız.
Hariç: asteni BŞT (R53)
tükenme (Z73.0)
halsizlik ve yorgunluk (R53)
postviral yorgunluk sendromu (G93.3)
psikasteni (F48.8)
F48.1 Depersonalizasyon-derealizasyon sendromu
Nadir bir bozukluktur. Hasta zihinsel etkinliklerin, vücudun ve çevrenin değiştiğini onların gerçekdışı, uzak ve otomatize olduğundan şikayetçidir. Hastalar düşüncelerinin, bedenlerinin veya gerçek dünyanın uzak durduğunun, yabancılaştığının hissinden şikayetçidir. Deneyimin dramatik doğasına rağmen, hasta gerçekdışı değişiminin farkındadır. Duygular ve coşkunun korunmuş dışa vurumu normaldir. Depersonalizasyon-derealizasyon belirtileri şizofrenik, depresif, fobik veya obsesif kompulsif bozukluğun teşhis edilebilen kısmı olarak görülebilir. Bu gibi olguların teşhisi esas bozukluk olmalıdır.
F48.8 Nörotik bozukluklar diğer, tanımlanmış
Briguet bozukluğu
Dhat sendromu
Meslek nevrozu, yazar krampı
Psikasteni
Psikastenik nevroz
Psikojenik senkop
F48.9 Nevrotik bozukluk, tanımlanmamış
Nevroz BŞT
Fizyolojik bozukluklar ve fiziki faktörlerle birlikte seyreden davranış bozukluğu sendromları
(F50-F59)
F50 Yeme bozuklukları
Hariç: anoreksia BŞT (R63, O)
beslenme:
- güçlükleri ve doğru yapılmaması (R63,3)
- bebeklik ve çocukluk çağı bozukluğu (F98.2)
polifaji (R63.2)
F50.0 Anoreksia nervosa
Hastanın kendisinin başlatıp devam ettirdiği ileri derecede kilo kaybı ile karakterize olan bir bozukluktur. En sık olarak adolesan dönemindeki kızlarda ve genç kadınlarda görülür; fakat aynı dönemlerdeki erkeklerde de oluşabilir. Buluğa ulaşan çocuklarda ve menopoza yaklaşan daha yaşlı kadınlarda da görülebilir. Bu hastalık şişmanlık ve vücut hatlarında bozulma korkusunun içe işleyen ve gereğinden fazla üstünde durulan bir fikir olarak ısrarla sürdürüldüğü spesifik bir psikopatoloji ile bağlantılıdır ve hastalar genellikle kendilerine çok düşük bir kiloyu eşik olarak empoze ederler. Genellikle sekonder endokrin ve metabolik değişikliklerle ve vücut fonksiyonlarında bozulmaların eşlik ettiği değişen (çeşitli) derecelerde yetersiz beslenme vardır. Semptomlar, kısıtlı diyet seçimini, aşırı derecede egzersizi, kendi kendini kusturma ve dışkı çıkarmayı, iştah baskılayıcılarını ve diüretiklerin kullanımını içerir.
Hariç: iştah kaybı (R63.0)
- psikojenik(F50.8)
F50.1 Atipik anoreksia nervosa
Anoreksia nervosanın bazı özelliklerini taşıyan fakat toplam klinik görünümün tipik anoreksia nervosa tanısını koydurmadığı bozukluklardır. Örneğin belirgin kilo kaybı ve kilo vermeye yönelik davranışların bulunduğu koşulda anahtar (temel) semptomlardan olan amenore veya ileri derecede şişman olma korkusu olmayabilir. Bu teşhis, kilo kaybıyla bağlantılı bilinen fiziksel bozuklukların var olduğu koşullarda konulmamalıdır.
F50.2 Bulimia nervosa
Tekrarlayan gereğinden fazla yemek yeme atakları ve vücut ağırlığının kontrolüyle aşırı derecede meşgul olma ile karakterize bir sendromdur ve bunlar kusma veya purgatiflerin kullanımının takip ettiği bir aşırı yeme kalıbı (örüntüsü) oluşturur. Bu bozukluk, anoreksia nervosanın beden ölçülerine ve ağırlığına gösterilen aşırı ilgi gibi birçok psikolojik bulgusu (özelliği) ile ortak özellikler taşır. Tekrarlayan kusmaların vücut elektrolit dengesi bozukluklarına ve bazı fiziksel komplikasyonlara yol açması olasıdır. Her zaman olmasa bile sıkça, bulimia nervosadan önce bir anoreksia nervosa dönemi vardır ve bu ikisi arasındaki dönem (süre) bir kaç aydan bir kaç yıla kadar değişir.
Bulimia BŞT
Hiperoreksia nervosa
F50.3 Atipik bulimia nervosa
Bulimia nervosanın bazı bulgularını gösteren fakat tüm klinik bulguların (görünüm) bu teşhisi koymaya olanak vermediği bozukluklar bu grupta bulunur. Örneğin, anlamlı vücut ağırlığı değişikliği olmaksızın tekrarlayan aşırı yeme ve purgatiflerin fazla kullanıldığı dönemler bulunabilir veya beden ölçüleri ve ağırlığına karşı tipik bir aşırı ilgi olmayabilir.
F50.4 Aşırı yeme diğer, psikolojik bozuklukların eşlik ettiği
Yoksunluk, kaza, çocuk doğurma ve diğerleri gibi stres yaratan olaylara bağlı aşırı yeme.
Psikojenik aşırı yeme
Hariç: obesite (E66.-)
F50.5 Kusma diğer, psikolojik bozukluklarla ilişkili
Dissosiatif hastalıklarda (F44.-) ve hipokondriak bozukluklarda (F45.2) ortaya çıkan ve sadece bu bölümün dışında sınıflandırılmış durumlara bağlı olarak oluşmayan tekrarlayan kusma. Bu alt kategori, gebelikte, tekrarlayan bulantı ve kusmanın ortaya çıkmasında emosyonel faktörler baskın olduğu zaman O.21-‘e (gebelikte aşırı kuma) ilave olarak da kullanılabilir
Psikojenik kusma
Hariç: bulantı (R11)
kusma BŞT (R11)
F50.8 Yeme bozuklukları, diğer
Erişkinlerde pika
Psikojenik iştah kaybı
Hariç: bebeklik ve çocukluk pikası (F98.3)
F50.9 Yeme bozukluğu, tanımlanmamış tip
F51 Organik olmayan uyku bozuklukları
Birçok vakada, uyku bozukluğu ya mental ya da fiziksel olan diğer bir bozukluğun semptomlarından biridir. Belirli bir hastadaki bir uyku bozukluğu, ister bağımsız bir koşul olsun ister basitçe başka yerde sınıflanmış (bu bölümde veya diğerlerinde) diğer bir hastalığın belirtilerinden biri olsun, konsultasyon anındaki öncelikler ve tedavisel özellikler kadar klinik görünüm ve seyri de temel alınarak belirlenmelidir (değerlendirilmelidir). Genellikle, eğer uyku bozukluğu ana yakınmalardan biri ise ve başlı başına bir koşul (durum) olarak algılanıyorsa bu kod, her hangi bir vakadaki psikopatoloji ve fizyopatolojiyi tanımlayan diğer ilgili teşhislerle birlikte kullanılmalıdır. Bu kategori sadece emosyonel sebeplerin primer bir faktör olarak kabul edildiği (dikkate alındığı) ve başka yerde sınıflanmış belirli fizyolojik bozukluklara bağlı olmayan uyku bozukluklarını içerir.
Hariç: uyku bozuklukları (organik) (G47.-)
F51.0 Organik olmayan insomnia
Uykunun nicelik ve/veya nitelik açısından tatminkar olmadığı bir koşuldur. Bu koşul, oldukça uzun süre devam eden ve uykuya dalma da güçlük, normal uykuda kalmada güçlük veya erkenden (nihai) uyanmayı içine alır. Uykusuzluk (insomnia) bir çok mental ve fiziksel bozukluğun olağan bir semptomudur ve eğer bir klinik tabloya hakim durumda ise temeldeki hastalığa ilave olarak sınıflandırılmalıdır.
Hariç: insomnia (organik) (G47.0)
F51.1 Organik olmayan hipersomnia
Hipersomnia, ya gün boyu aşırı uykulu olma hali ve uyku atakları (yetersiz miktarda uyumayla açıklanamayan) veya uyanmayı takiben tam uyanıklığa geçişin uzaması durumu olarak tanımlanmıştır. hipersomnia oluşması için bir organik sebep yok ise, bu durum genellikle mental bozukluklarla ilişkilidir.
Hariç: hipersomnia (organik) (G47.1)
narkolepsi (G47.4)
F51.2 Uyku-uyanıklık ritminin organik olmayan bozukluğu
Var olan uyku-uyanıklık ritmi ve istenilen uyku-uyanıklık ritmi arasında kişinin çevresi için bir uyuşmanın olmayışı ve insomnia ya da hipersomniadan yakınmayla sonuçlanmasıdır.
sirkadian ritmin psikojenik olarak tersine dönmesi
niktohemeral ritmin psikojenik olarak tersine dönmesi
uyku ritminin psikojenik olarak tersine dönmesi
Hariç: uyku-uyanıklık ritmi bozuklukları (organik) (G47.2)
F51.3 Uyurgezerlik [somnambulism]
Uyku ve uyanık oluşun bir arada bulunduğu değişikliğe uğramış bir bilinçlilik halidir. Uykuda gezme dönemi süresince kişi, genellikle gece uykusunun ilk 1/3’ü boyunca yataktan kalkar, etrafta dolaşır ve bu sırada düşük düzeyde bir farkındalık (awareneness), reaktivite (tepki gösterme), ve motor beceri gösterir. Uyandığında genellikle yaptıkları ( bu durum) hakkında hiç bir şey hatırlamaz.
F51.4 Uyku terörü-karabasan [gece terörü]
Yoğun vokalizasyon, motilite ve yüksek otonomik boşalmayla kendini gösteren ve gece uykusunda ortaya çıkan aşırı korku ve panik dönemleri. Birey oturur veya kalkar, genellikle gece uykusunun ilk 1/3’ünde olur ve panik ifade eden bir çığlıkla birliktedir. Oldukça sık olarak sanki kaçmaya çalışıyormuş gibi kapıya hamle yapar, ancak nadiren odayı terk eder. Olayın hatırlanması, eğer varsa, oldukça sınırlıdır (genellikle hatırladığı bir veya iki fragman şeklinde zihinsel imgelerdir).
51.5 Kabuslar
Düş yaşantıları anksiyete veya korku yüklüdür. Rüyanın içeriği oldukça ayrıntılı olarak hatırlanır. Rüya yaşantısı oldukça canlıdır ve genellikle yaşamaya, güvenliğe ve öz-saygıya olan tehditleri kapsayan temaları içerir. Oldukça sık olarak aynı veya benzer korku verici kabus temaları tekrarlanır. Tipik bir episod sırasında bir derece otonomik boşalma vardır; fakat, değerlendirilebilecek hiç bir vücut motilitesi veya vokalizasyon yoktur. Uyanınca kişi süratle uyanık ve hazır(alesta) hale gelir.
Rüya anksiyete bozukluğu
F51.8 Uyku bozuklukları diğer, organik olmayan
F51.9 Organik olmayan uyku bozukluğu, tanımlanmamış
Emosyonel uyku bozukluğu BŞT
F52 Cinsel fonksiyon bozukluğu, organik bozukluk veya hastalığın sebep olmadığı
Seksüel disfonksiyon bir kişinin istediği halde bir seksüel ilişkiye katılamamasıdır. Seksüel cevap bir psikosomatik olaylar bütünüdür ve hem psikolojik hem de somatik süreçler seksüel disfonksiyonun oluşmasında genellikle rol oynarlar.
Hariç: Dhat sendromu (F48.8)
F52.0 Seksüel isteğini kaybolması ya da yokluğu
Seksüel isteğin kaybolması temel problemdir ve ereksiyon yetersizliği veya dispareunia gibi diğer seksüel sorunlara sekonder değildir.
Cinsel soğukluk
Hipoaktif seksüel istek bozukluğu
F52.1 Seksüel tiksinti (aversion) ve seksüel zevkin yokluğu
Ya seksüel temas seksüel aktiviteden kaçınmaya (seksüel aversiyon) yetecek kadar korku ve anksiyete oluşturur veya seksüel cevaplar normal şekilde oluşur ve orgazm yaşanır; fakat, buna uygun şekilde zevk alma yoktur (seksüel zevk almanın olmayışı)
Anhedonia (seksüel)
F52.2 Genital cevapta başarısızlık
Erkekteki ana problem erektil disfonksiyondur (tatmin edici cinsel temas için uygun olan ereksiyonu oluşturma veya sürdürmedeki güçlük). Kadınlardaki ana problem ise vajinal kuruluk veya lubrikasyon yetersizliğidir
Kadın seksüel uyarılma bozukluğu
Erkek erektil bozukluğu
Psikojenik impotans
Hariç: organik orijinli impotans (N48.4)
F52.3 Orgazm disfonksiyonu
Orgazm ya hiç oluşmaz ya da önemli ölçüde geciktirilmiştir
İnhibe edilmiş orgazm (erkek) (kadın)
Psikojenik anorgazmi
F52.4 Prematür ejekülasyon
Her iki eşde seksüel etkileşimden zevk alması için ejekulasyonu yeter derecede kontrol etmedeki yetersizlik
F52.5 Organik olmayan vajinismus
Vajinayı çevreleyen pelvis taban adalelerinin, vajinal açılmanın kapanmasına sebep olacak şekildeki spazmı. Penis girişi ya imkansızdır ya da acılıdır.
Psikojenik vajinismus
Hariç: vajinismus (organik) (N94.2)
F52.6 Organik olmayan dispareunia
Dispareunia (veya cinsel temas sırasındaki ağrı) hem kadında hem de erkekte görülebilir. Genellikle lokal bir patolojiye atfedilebilir ve daha sonra da buna uygun şekilde patolojik koşul altında kategorize edilir. Bu kategori sadece eğer hiç bir primer organik olmayan seksüel disfonksiyon (vajinismus veya vajinal kuruluk gibi) yoksa kullanılmalıdır.
Psikojenik disparenuia
Hariç: disparenuia (organik) (N94.1)
F52.7 Aşırı seksüel istek
Nimfomani
Satiriasis
F52.8 Organik hastalık veya bozukluğun sebep olmadığı diğer seksüel disfonksiyon
F52.9 Organik hastalık veya bozukluğun sebep olmadığı, tanımlanmamış seksüel disfonksiyon
F53 Mental ve davranışsal bozukluklar puerperium ile ilişkili olan, başka yerde sınıflanmamış
Bu kategori puerperiumla (doğumu izleyen altı haftayı içine alan) bağlantılı olan mental bozuklukları içerir, bu bozukluklar bu bölümde başka yerde sınıflanmış bozukluklar için geçerli olan kriterleri taşımamaktadır. Bunun sebebi de ya yetersiz bilginin bulunması veya onların sınıflandırılmasını mümkün kılmayan özel ek klinik bulguların varlığıdır.
F53.0 Puerperium ile ilişkili hafif mental ve davranışsal bozukluklar, başka yerde sınıflanmamış
postnatal Depresyon BŞT
postpartum Depresyon BŞT
F53.1 Puerperiumla ilişkili şiddetli mental ve davranışsal bozukluklar, başka yerde sınıflanmamış
Puerperal psikoz BŞT
F53.8 Puerperiumla ilişkili olan ve diğer mental ve davranışsal bozukluklar, başka yerde sınıflanmamış
F53.9 Puerperal mental bozukluk, tanımlanmamış
F54 Psikolojik ve davranışsal faktörler, başka yerde sınıflanmış hastalık veya bozukluklarla ilişkili
Bu kategori diğer bölümlerde sınıflandırılmış olan fiziksel hastalıkların etiolojisinde majör rol oynadıkları düşünülen psikolojik veya davranışsal etkilerin (influences) varlığını kaydetmek için kullanılmalıdır. Sonuçta oluşan herhangi bir ruhsal (mental) bozukluk (apprehension, kuruntu, emosyonel çatışma ve endişe gibi) genellikle hafiftir ve sık olarak uzun sürelidir.
Fiziksel koşulları etkileyen psikolojik faktörler
Bu kategorinin kullanımına ait örnekler:
- astım F54 ve J45.-
- dermatit F54 ve L23-L25
- gastrik ülser F54 ve K25.-
- mukoz kolit F54 ve K58.-
- ulseratif kolit F54 ve K51.-
- ürtiker F54 ve L50.-
İlişkili fiziksel bozukluğu belirtmek için, eğer isterseniz, ilave kodu kullanın.
Hariç: gerilim-tipi baş ağrısı (G44.2)
F55 Bağımlılık oluşturmayan maddelerin kötüye kullanımı
Çok çeşitli ilaçlar ve kocakarı ilaçları bu kapsama dahil olabilir, fakat özellikle önemli ilaç grupları şunlardır; (a) antidepressanlar gibi bağımlılık oluşturmayan psikotropik ilaçlar, (b) laksatifler ve (c) aspirin ve parasetamol gibi reçetesiz olarak satılabilen analjezikler.
Bu maddelerin ısrarla kullanımı sıklıkla tıbbi personel veya tıbbi hizmeti destekleyen memurlar ile gereksiz temaslar sonucu oluşur ve bazen bu maddelerin zararlı fiziksel etkilerinin oluşmasıyla sonuçlanır. Bu maddelerin kullanımını yasaklama veya vazgeçirmeyi amaçlayan girişimler sık olarak dirençle karşılanır. Laksatif ve analjezikler için vazgeçirme, bu maddelerin renal disfonksiyon veya elektrolit denge bozuklukları gibi fiziksel zararlara veya bunların gelişmesine ilişkin uyarma şeklinde olur. Her ne kadar hastanın bu maddeyi alma konusunda kuvvetli bir motivasyonu olduğu aşikar ise de, bağımlılık ve geri çekilme semptomları F10-F19’da tanımlanmış psikoaktif maddelerde olduğu gibi gelişmez.
antiasitlerin kötü kullanımı
bitkisel ilaçlar veya kocakarı ilaçlarının kötü kullanımı
steroidler veya hormonların kötü kullanımı
vitaminlerin kötü kullanımı
Laksatif kullanma alışkanlığı
Hariç: psikoaktif maddelerin kötüye kullanımı (F10-F19)
F59 Fizyolojik bozukluklar ve fiziksel faktörlerle ilişkili davranış sendromları tanımlanmamış
Psikojenik fizyolojik disfonksiyon BŞT
Erişkin kişilik ve davranış bozuklukları
(F60-F69)
Bu bölüm bireyin karakteristik yaşam biçimini ve kendiyle veya diğerleriyle olan ilişki modunu ortaya koyan, oldukça kalıcı ve aynı zamanda klinik önemi olan davranış örüntülerini ve çok çeşitli koşulları içermektedir. Bu koşuların ve davranış kalıplarının (örüntülerinin) bir kısmı bireyin gelişiminin erken dönemlerinde hem sosyal yaşantının ve hem de yapısal faktörlerin bir sonucu olarak ortaya çıkarken bir kısmı da yaşamın daha geç dönemlerinde kazanılır. Spesifik kişilik bozuklukları (P60.-), karma tip ve diğer kişilik bozuklukları (F61.-), ve kalıcı kişilik değişiklikleri (F62.-) derinden yerleşmiş kalıcı davranış örüntüleridir ki bunlar çok çeşitli kişisel ve sosyal koşullara karşı esnek olmayan cevaplar olarak ortaya çıkar. Bunlar, bir kültürdeki ortalama bir bireyin algıladığından, düşündüğünden, hissettiğinden ve, özellikle de diğerleriyle olan ilişkilerinden anlamlı veya aşırı sapmaları gösterir. Bu türden davranış örüntüleri, durağan olma ve çok sayıdaki davranışsal ve psikolojik fonksiyon alanını içine alma eğilimindedir. Bunlar her zaman değil fakat sıkça çeşitli derecelerdeki öznel huzursuzluk ve sosyal performans problemleriyle bağlantılıdır.
F60 Özel kişilik bozuklukları
Bunlar, bireyin kişilik ve davranışsal eğilimlerindeki ileri derecede bozukluklardır; direkt olarak hastalık veya zedelenmeden, beyine bir zarardan, veya diğer bir psikiatrik bozukluktan dolayı oluşmazlar; genellikle kişiliğin bir çok bölümünü içine alırlar; neredeyse daima ileri derecedeki kişisel gerilim ve sosyal ilişkilerin bozulması ile bağlantılıdır. Genellikle çocukluk ve ergenlikten itibaren açığa çıkar ve tüm erişkinlik boyunca devam ederler.
F60.0 Paranoid kişilik bozuklukları
Engellere aşırı hassasiyet, kendine müdahaleleri affetmeme, şüphecilik ve diğerlerinin doğal veya dostça tavırlarını yanlış yorumlayarak düşmanlık veya kibir şeklinde algılama; seksüel partnerin veya eşin cinsel sadakatinden hiç bir kanıt olmaksızın sürekli şüphe duyma ve kişisel hakları için inatçı ve hırçın tutum ile karakterize olan kişilik bozukluğu. Aşırı derecede kendine-önem verme ve kendini-referans alma olabilir.
Ekspansif paranoid Kişilik (bozukluğu)
Fanatik Kişilik (bozukluğu)
Querulant Kişilik (bozukluğu)
Paranoid Kişilik (bozukluğu)
sensitif paranoid Kişilik (bozukluğu)
Hariç: paranoya (F22.0)
- querulans(F22.8)
paranoid:
- psikoz(F22.0)
- şizofreni(F20.0)
- durum (F22.0)
F60.1 Şizoid kişilik bozukluğu
Yalnız başına yapılan aktiviteleri, fantazi ve iç gözlemi tercih ederek duyuşsal, sosyal veya diğer temaslardan kaçınma ile karakterize kişilik bozukluğu. Duyguları açıklama ve zevk alma bakımından kısıtlı bir kapasite vardır.
Hariç: Asperger sendromu (F84.5)
deluzyon bozukluğu (F22.0)
çocukluk çağının şizoid bozukluğu (F84.5)
şizofreni (F20.-)
şizotipal bozukluk (F21)
F60.2 Disosyal kişilik bozukluğu
Sosyal zorunlulukları göz ardı etme ve diğer kişilerin duygularına karşı katı bir ilgisizlik ile karakterize kişilik bozukluğudur. Davranış ile geçerli olan sosyal normlar arasında büyük bir uçurum vardır. Davranış, cezalandırmayı da içine alacak şekilde ters yaşantıyla kolaylıkla değiştirilemez. Engellenmeye tolerans ve şiddet ve saldırganlığın boşalma eşiği düşüktür. Diğerlerini suçlama veya kişiyi toplumla çatışma içine sokan davranışları için makul açıklamalar getirme eğilimi vardır.
Amoral Kişilik (bozukluğu)
Antisosyal Kişilik (bozukluğu)
Asosyal Kişilik (bozukluğu)
Psikopatik Kişilik (bozukluğu)
Sosyopatik Kişilik (bozukluğu)
Hariç: iletişim bozuklukları(F91.-)
emosyonel olarak durağan olmayan kişilik bozukluğu (F60.3)
F60.3 Emosyonel olarak durağan olmayan kişilik bozukluğu
Kesin olarak fevri ve sonuçlarını düşünmeksizin hareket etme eğilimi ile karakterize olan kişilik bozukluğudur; duygu durum önceden tahmin edilemez ve kaprislidir. Duygu feveranlarını ve davranışsal patlamaları kontrol etmede bir kapasitesizlik vardır. Kavgacı davranma ve özellikle fevri davranışları engellendiği zaman başkalarıyla çatışma eğilimi vardır. İki tip ayırt edilebilir: Fevri (impulsif) tip baskın olarak emosyonel instabilite ve içtepilerin kontrolünün yokluğu ile karakterizedir. Borderline tip ise ilaveten kendilik imgesinde, amaçlarda ve içsel tercihlerde bozulmayla; kronik bir boşluk hissiyle; yoğun ve durağan olmayan kişiler arası ilişkilerle; ve intihar teşebbüslerini de içine alacak şekilde kendi-kendine zarar verici şekilde davranma eğilimiyle karakterizedir.
Saldırgan Kişilik (bozukluğu)
Borderline Kişilik (bozukluğu)
Patlayıcı Kişilik (bozukluğu)
Hariç: disosyal kişilik bozukluğu (F60.2)
F60.4 Histrionik kişilik bozukluğu
Yüzeysel ve labil duygulanım, kendi kendini dramatizasyon, tiyatral davranma, duyguların abartılı ifadesi, kolay etki altında kalma, egosentrizm, kendi-kendiyle meşgul olma, diğer kişileri dikkate almama, kolayca zedelenen duygular ve sürekli bir heyecan, dikkat çekme ve onay arama ile karakterize olan kişilik bozukluğu.
Histerik Kişilik (bozukluğu)
Psikoinfantil Kişilik (bozukluğu)
F60.5 Anankastik kişilik bozukluğu
Şüphe, mükemmellik, aşırı vicdan, ayrıntılarla meşgul olma ve kontrolü, inatçılık, tedbirli olma ve katılık ile karakterize olan bir kişilik bozukluğu. Bir obessive-kompulsif bozukluğun şiddetine ulaşmayan ısrarlı ve istenmeyen düşünceler veya impulslar bulunabilir.
Kompulsif Kişilik (bozukluğu)
Obsesyonel Kişilik (bozukluğu)
Obsessif- kompulsif Kişilik (bozukluğu)
Hariç: obsessif-kompulsif bozukluk (F42.-)
F60.6 Anxious [avoidant] kişilik bozukluğu
Gerginlik ve korku, güvensizlik ve aşağılık duygularıyla karakterize kişilik bozukluğudur. Sevilmek ve kabul edilmek için sürekli bir istek,sınırlı kişisel bağlanmalarla eleştirilmeye ve reddedilmeye aşırı hassasiyet ve günlük koşullardaki riskleri ve potansiyel tehlikeleri alışkanlık olarak abartarak belirli aktivitelerden kaçınma eğilimi vardır.
F60.7 Bağımlı kişilik bozukluğu
Günlük yaşamın taleplerini karşılamada zayıflık, yaşlıların ve diğerlerinin isteklerine pasif biçimde uyma, çaresizlik ve yetersizlik duyguları, ileri derecede terk edilme korkusu, kendi majör ve minör yaşam kararlarını almak için diğer kişilere pasif şekilde güvenme ile karakterize bir kişilik bozukluğudur. Güç ve enerji yokluğu kendini zihinsel veya emosyonel alanlarda gösterebilir ve genellikle sorumluluğu başkalarına geçirme eğilimi vardır.
Astenik Kişilik (bozukluğu)
Yetersiz Kişilik (bozukluğu)
Pasif Kişilik (bozukluğu)
Self-defeating Kişilik (bozukluğu)
F60.8 Spesifik kişilik bozuklukları, diğer
Eksantrik Kişilik (bozukluğu)
“Holtlose” tipi Kişilik (bozukluğu)
İmmatür Kişilik (bozukluğu)
Narsistik Kişilik (bozukluğu)
Pasif-agresif Kişilik (bozukluğu)
Psikonevrotik Kişilik (bozukluğu)
F60.9 Kişilik bozuklukları, tanımlanmamış
Karakter nevrozu BŞT
Patolojik kişilik BŞT
F61 Kişilik bozuklukları, karma ve diğer
Bu kategori sıklıkla sorun yaratan fakat F60.-‘da tanımlanan bozuklukları karakterize eden spesifik semptomlar örüntüsünü göstermeyen kişilik bozukluklarından oluşmuştur. Sonuç olarak bunlar, F60.-‘da ki bozukluklara göre daha zor teşhis edilirler.
Örnekler:
- F60.-‘da ki hastalıkların bazılarının bulgularını içeren fakat daha spesifik teşhis konulmasına izin veren baskın bir semptom grubunun olmadığı karma tip kişilik bozukluğu.
- F60.- veya F62.- içinde sınıflandırılamayan sorun yaratıcı kişilik değişiklikleri bu gruba bir örnektir ve aynı zamanda mevcut olan afektif veya anksiyete bozukluğu şeklindeki ana tanıda sekonder olarak kabul edilir.
Hariç: öne çıkan kişilik karakterleri (F273.1)
F62 Beyin zedelenmesi ve hastalığına bağlanamayan kalıcı kişilik değişiklikleri
Katastrofik veya aşırı derecede uzamış strese maruz kalmayı veya ciddi bir psikiyatrik hastalığı takiben daha önce kişilik bozukluğu olmayan bir kişide gelişmiş olan erişkin kişilik ve davranış bozukluğu. Bu teşhisler bireyin çevresi ve kendisi hakkındaki algılama, bunlarla ilişki kurma veya düşünce örüntülerinde kesin ve kalıcı değişiklikler için delil bulunduğu zaman konulmalıdır. Kişilik değişikliği anlamlı ve bu patojenik olaydan önce bulunmayan katı ve uyumsuz davranış ile ilişkili olabilir. Değişme diğer bir ruhsal (mental) bozukluktan doğan veya geçmişteki bir mental bozukluktan kalan bir artık semptom olmamalıdır.
Hariç: beyin hastalığı, bozukluğu ve disfonsiyonuna bağlı kişilik ve davranış bozukluğu (F07.-)
F62.0 Katastrofik bir olaydan sonra oluşan kalıcı kişilik değişikliği
Bir katastrofik strese maruz kalmayı takiben en az 2 yıl devam eden kişilik değişikliği. Bu stres, onun kişilik üstündeki derin etkisini açıklamak için kişisel zedelenebilirliği dikkate almayı gerektirmeyecek kadar aşırı olmalıdır. Bu bozukluk dünyaya karşı düşmanca veya güvensiz tutum, sosyal geri çekilme, boşluk veya ümitsizlik hissetme, ve sanki sürekli tehdit ediliyormuş gibi kronik olarak kendini “sınırda” hissetme ve yabancılaşma ile karakterizedir. Post-travmatik stress bozukluğu (F43.1), bu türden bir kişilik değişiminden önce bulunabilir.
toplama kampında yaşama sonrası oluşan kişilik değişimi
felaketlerden sonra oluşan kişilik değişimi
uzun süreli öldürülme korkusuyla yaşanan esaretden sonra oluşan kişilik değişimi
uzun süreli terör kurbanı olma gibi yaşamı tehdit eden koşullara maruz kalma sonrası oluşan kişilik değişimi
işkence sonrası oluşan kişilik değişimi
Hariç: post-travmatik stress hastalığı (F43.1)
F62.1 Psikiyatrik hastalıktan sonra oluşan kalıcı kişilik değişikliği
Ciddi psikiyatrik hastalığa bağlanan ve en az 2 yıldır devam eden kişilik değişikliği. Değişiklik daha önce mevcut olan kişilik bozukluğu ile açıklanamaz ve rezidüel şizofreniden ve geçmişteki mental hastalıktan tam olmayan iyileşmenin görüldüğü diğer durumlardan (tablolardan) ayırt edilmelidir. Bu bozukluk diğerlerine karşı talepkar bir tutumla ve aşırı bağımlılıkla; değiştiğine veya hastalıkla damgalandığına inanmayla; güvenli ve yakın kişisel ilişkileri oluşturma ve sürdürmede yeteneksizleşme ve sosyal izolasyonla; pasiflik, ilgide azalma,boş zaman faaliyetlerine daha az katılmayla; hastalıktan sürekli olarak şikayet etmeyle ki bu hastalık davranışı ve hipokondriak iddialarla bağlantılı olabilir; şimdiki veya önceki ruhsal bir bozukluğun artık affektif semptomlarının varlığına bağlı olmayan labil veya disforik duygu durumuyla; ve sosyal ve mesleki işlevlerdeki uzun süreli problemlerle karekterizedir.
F62.8 Kalıcı kişilik değişiklikleri, diğer
Kronik ağrı kişilik sendromu
F62.9 Kalıcı kişilik değişikliği, tanımlanmamış
F63 Alışkanlık ve uyarılmış bozuklukları
Bu kategori diğer kategoriler altında sınıflandırılamayan belirli davranış bozukluklarını içermektedir. Bunlar hiçbir açık rasyonel motivasyonu olmayan, kontrol edilemeyen ve hastanın kendine ve diğer kişilere zararlı, tekrarlayan eylemlerle karakterizedir. Hasta, davranışını onu bu eyleme yönelten impulsların varlığıyla açıklar. Bu bozuklukların sebebi anlaşılamamıştır ve diğer önemli özellikleri paylaştıkları bilindiği için değil, tanımlamadaki yaygın benzerlikler sebebiyle birlikte gruplandırılmıştır.
Hariç: alkol ve psikoaktif maddelerin habitual olarak aşırı kullanımı (F10- F19)
seksüel davranışı içine alan impuls ve alışkanlık bozukluğu (F65.-)
F63.0 Patolojik kumar oynama
Bozukluk, kişinin yaşamındaki sosyal, mesleki, maddi ve ailesel değerleri ve bağlandıklarını bozulmaya uğratacak şekilde baskın olan tekrarlı ve sık kumar oynama dönemleriyle kendini gösterir.
Kompulsif kumar oynama
Hariç: manik hastalarda aşırı derecede kumar oynama (F30.-)
kumar ve bahis oyunları oynama BŞT (272.6)
disosyal kişilik bozukluğunda kumar oynama (F60.2)
F63.1 Patolojik yangın-çıkartma [piromani]
Bozukluk, yangın ve yanmayla ilgili konularla kendini sürekli meşgul etmeyle ve açık bir güdü olmaksızın malı ve diğer objeleri yakma girişiminde bulunmayla karakterize edilir.
Hariç: aşağıdakiler tarafından/ içinde oluşmayan yangın-çıkartma
- disosyal kişilik bozukluğu olan erişkin (F60.2)
- alkol veya diğer psikoaktif madde intoksikasyonu (F10-F19, ortak dört karakterli .0)
- gözlemleme sebebi olarak şüpheli mental bozukluk olduğunda (Z03.2)
- davranış bozukluğu(F91.-)
- organik mental bozukluklar (F00-F09)
- şizofreni (F20.-)
F63.2 Patolojik çalma [kleptomani]
Kişisel kullanım veya para kazanmak amacıyla edinilmemiş olan maddeleri çalmak yönünde var olan impulslara karşı koymada yetersizlik ve bunun tekrarlanmasıyla karakterize bozukluktur. Maddeler elden çıkarılmış, verilmiş veya biriktirilmiş olabilir. Bu davranışa sıklıkla eylemden önce artan bir gerginlik hissi, ve bu eylemden hemen sonra veya eylem esnasında da doygunluk duygusu eşlik eder.
Hariç: çalmanın eşlik ettiği depressif bozukluk (F31-F33)
organik mental bozukluklar (F00-F09)
gözlem sebebi şüphelenilen mental bir bozukluk olan dükkan hırsızlığı (Z03.2)
P63.3 Trikotillomani
Saçları çekmek için olan impulslara karşı koymadaki zayıflık nedeniyle sürekli ve dikkat çeker derecede bir saç-kaybı ile karakterize hastalıktır. Saç-çekme genellikle gerilimin yükselmesinden sonra ortaya çıkmakta ve onu rahatlama veya doygunluk izlemektedir. Deride daha önceden bir enflamasyon varsa veya saç çekme bir deluzyon ya da halusinasyona bir tepki ise bu teşhis konulmamalıdır.
Hariç: saç yolmanın eşlik ettiği stereotipik hareket bozukluğu (F98.4)
F63.8 Alışkanlık ve impuls bozuklukları, diğer
Israrlı bir şekilde devam eden maladaptif davranışın diğer türleridir, tanımlanmış bir psikiyatrik sendroma sekonder değildir ve hasta davranışa yol açan impulslara direnmede devamlı başarısızdır. Prodromal bir gerginlik dönemi ve eylemi yapma anında bir gevşeme hissi vardır.
Bozukluk
F63.9 Alışkanlık ve impuls bozukluğu, tanımlanmamış
F64 Cinsel kimlik bozuklukları
F64.0 Transseksualizm
Karşı cinsin bir üyesi olarak yaşama ve kabul edilme arzusu, sıklıkla bu arzuya kendi anatomik cinsiyetinden rahatsızlık duyma veya onunla uyumsuzluk hissi eşlik eder. Ayrıca vücudunu kendisinin tercih ettiği cinsiyete mümkün olduğu kadar benzer kılmak için operasyon geçirme ve hormon tedavisi görme isteği de vardır.
F64.1 Çift-rollü transvestizm
Karşı cinse üye olma isteğini geçici olarak tatmin etmek için karşı cinsin elbiselerini giyme; fakat, daha kalıcı cinsiyet değişikliği veya ilişkili cerrahi girişim isteği ile çapraz-giyinmenin eşlik ettiği bir seksüel heyecan yoktur.
Ergenlik veya erişkinlikte cinsel kimlik bozukluğu, transseksüel olmayan tip
Hariç: fetişistik transvestizm (F65.1)
F64.2 Çocukluktaki cinsel kimlik bozukluğu
Genellikle erken çocukluk döneminde (ve daima buluğdan önce) ortaya çıkan bir bozukluktur. Bozukluk, bulunduğu cinsiyetten ısrarla ve yoğun şekilde rahatsız olma ve diğer cinsten olma isteğiyle birlikte karakterizedir. Karşı cinsin giyecek ve aktiviteleriyle aşırı meşgul olma ve kendi cinsiyetini reddetme vardır. Teşhis, normal toplumsal cinsiyet kimliğinde ileri derecede bozukluğun bulunmasını gerektirir. Sadece erkekteki kızsı davranış ve kızdaki erkeksi davranış yeterli değildir. Puberteye giren veya pubertede olan bireylerde bulunan toplumsal cinsiyet bozukluğu burada değil F66.-‘da sınıflandırılmalıdır.
Hariç: egodistonik seksüel yönelim (F66.1)
cinsel olgunlaşma bozukluğu (F66.0)
F64.8 Cinsel kimlik bozuklukları, diğer
F64.9 Cinsel kimlik bozukluğu, tanımlanmamış
Cinsel-kimlik bozukluğu BŞT
F65 Cinsel tercih bozuklukları
Dahil: parafilias
F65.0 Fetişizm
Canlı-olmayan objeleri seksüel uyarılma ve doyum için bir uyarıcı olarak kabul etme. Pek çok fetiş, elbise veya ayakkabı gibi insan vücuduyla ilgili şeylerdir. Diğer olağan örnekler lastik, plastik veya deri gibi bazı özel dokunuşla karakterizedir. Fetiş objeler kişinin verdiği öneme göre değişir. Bazı vakalarda olağan şekilde elde edilen (eşin özel bir giysi giymesi gibi) cinsel heyecanı arttırmaya hizmet eder.
F65.1 Fetişistik transvestizm
Temelde cinsel heyecan sağlamak ve karşı cinsten bir kişi görünümünü yaratmak için karşı cinse ait elbiseleri giymek. Fetişistik transvestizm, transseksüel transvestizmden cinsel uyarılmayla açık bir bağlantı ve orgazmın ortaya çıkmasından ve cinsel uyarılmanın azalmasından hemen sonra kıyafeti çıkarma isteği gösterdiği için ayırt edilmelidir. Transseksualizm gelişimin daha erken bir döneminde ortaya çıkabilir.
Transvestik fetişizm
F65.2 Teşhircilik
Genital organları, yabancılara (genellikle karşı cinse) veya genel yerlerdeki insanlara, yakın bir temas niyeti ve daveti olmaksızın ısrarla ve tekrarlayan şekilde gösterme eğilimi. Genel olarak fakat her zaman olmaksızın, gösterim sırasında seksüel uyarılma vardır ve bu gösteriyi olağan olarak mastürbasyon izler.
F65.3 Röntgencilik
Soyunma gibi mahrem veya seksüel davranış içinde bulunan insanlara bakma konusunda tekrarlayan veya inatçı eğilim. Gözlem, gözlenen kişi bunun farkında olmaksızın gerçekleştirilir ve genellikle bunu cinsel uyarılma ve mastürbasyon izler.
F65.4 Pedofili (çocuğa cinsel sevi)
Seksüel tercih olarak genellikle buluğ çağında veya buluğ öncesindeki yaşta olan erkek veya kız çocuklarını veya her ikisini seçmek.
F65.5 Sadomazoşizm
Acı verme, utandırma veya köle pozisyonlarını içeren bir seksüel aktiviteyi tercih etme. Eğer kişi bu tür bir uyarılmanın alıcısı olmayı tercih ederse buna mazoşizm; eğer bunu sağlayan ise sadizm denir. Genellikle bir birey, hem sadist ve hem de mazoşist aktivitelerden cinsel heyecan duyar.
Mazoşizm
Sadizm
F65.6 Birden fazla cinsel tercih bozuklukları
Bir kişide birden fazla anormal seksüel tercihin bulunması ve birinci sırada hiç birinin yer almaması. En olağan kombinasyon fetişizm, transvestizm ve sadomazoşizmdir.
F65.8 Seksüel tercih bozuklukları, diğer
Diğer seksüel tercih ve aktivite örüntülerinin oluşturduğu gruptur. Bu aktiviteler içinde müstehcen telefon konuşmaları yapma, kalabalık genel yerlerde cinsel uyarılma için kişilere sürtünme, hayvanlarla cinsel temas, cinsel heyecanı arttırmak için boğulma veya anoksiyi kullanma vardır.
Frotteurism
Nekrofilia
F65.9 Seksüel tercih bozukluğu, tanımlanmamış
Seksüel deviasyon BŞT
F66 Psikolojik ve davranışsal bozukluklar, cinsel gelişim ve oryantasyon bağlantılı
Not: Kendisi tarafından yapılan cinsel oryantasyon bir bozukluk olarak kabul edilmez.
F66.0 Cinsel olgunlaşma bozukluğu
Hasta kendisinin cinsel kimliği veya cinsel yönelimi hakkında belirsizlikten yakınır, ki bu da anksiyete veya depresyona sebep olur. En yaygın olarak bu tür bozukluk homoseksuel mi, heteroseksuel mi veya biseksuel mi olduğundan emin olmayan ergenlerde, veya görünürde durağan olan bir cinsel yönelim döneminden (genellikle uzun süreli bir süresi içinde) sonra kendi cinsel yöneliminin değişmekte olduğunu saptayan kişilerde ortaya çıkar.
F66.1 Egodistonik cinsel yönelim
Cinsel kimlik veya cinsel tercih (heteroseksuel, homoseksüel, biseksüel veya prepubertal oluş) konusunda şüphe yoktur, fakat kişi eşlik eden psikolojik ve davranışsal bozukluklar sebebiyle onun farklı olmasını ister ve değiştirmek için tedavi arama yönüne gider.
F66.2 Cinsel ilişki bozukluğu
Cinsel kimlik ve cinsel tercih (heterokseksüel, homoseksüel veya biseksüel oluş) bir cinsel eşle ilişki kurma ve bunu sürdürmede oluşan güçlüklerden sorumludur.
F66.8 Psikoseksüel gelişme bozuklukları, diğer
F66.9 Psikoseksüel gelişme bozuklukları, tanımlanmamış
F68 Erişkin kişilik ve davranışın bozuklukları, diğer
F68.0 Psikolojik sebeplere bağlı olarak fiziksel semptomların ortaya çıkışı
Teyit edilmiş bir fiziksel bozukluk, hastalık veya yeteneksizliğe bağlı veya bunlarla uyumlu olan fiziksel semptomlar hastanın psikolojik durumuna bağlı olarak uzar veya şiddetlenir. Hasta genellikle bu ağrı veya yeteneksizlik sebebiyle strese girer ve sürekli bir endişe duyar ki bu endişe ilerleyen ağrı veya yeteneksizlik ve bunların sürme olasılığıyla doğrulanabilir.
Kompensasyon nevrozu
F68.1 Yeteneksizliklerin veya semptomların istemli olarak üretimi veya taklidi fiziksel veya psikolojik sahte bozukluk
Hasta hiç bir görünür sebep olmaksızın tekrarlayan bir şekilde semptomları taklit eder, belirti ya da bulguları oluşturmak için kendi kendine zarar bile verebilir. Motivasyon gizlidir ve muhtemelen hasta rolünü oynama amacıyla iç içedir. Bozukluk sıklıkla belirgin kişilik ve ilişki bozukluklarıyla bir aradadır.
Hastane hopper sendromu
Münchhausen’s sendromu
Peregrinating hasta
Hariç: sahte dermatitler (L98.1)
kişiyi taklit etme hastalığı (aşikar motivasyonlu) (Z76.5)
F68.8 Erişkin kişilik ve davranış diğer tanımlanmamış bozuklukları
Karakter bozukluğu BŞT
İlişki bozukluğu BŞT
F69 Erişkin kişilik ve davranış bozukluğu, tanımlanmamış
Zeka geriliği
(F70-F79)
Aklın tamamlanmamış veya kesintiye uğramış gelişme bozukluğu olup özellikle gelişim dönemi boyunca ortaya çıkan becerilerin bozulmasıyla kendini gösterir ve bu beceriler, genel bilişsel, dil, motor ve sosyal yetenekler gibi genel zeka düzeyine katkıda bulunan becerilerdir. Bu gerilik diğer mental veya fiziksel koşullarla birlikte veya onlarsız olabilir.
Mental retardasyon derecesi geleneksel olarak standardize zeka testleriyle ölçülür. Bu belirli bir çevredeki sosyal uyumu değerlendiren ölçeklerle desteklenebilir. Bu ölçümler, mental retardasyonun derecesinin yaklaşık bir göstergesidir. Teşhis, keza uzman bir kişi tarafından zihinsel fonksiyonların tüm yönleriyle değerlendirilmesine bağlı olacaktır.
Zihinsel yetenekler ve sosyal uyum zaman içinde değişebilir ve zayıf olsa bile, rehabilitasyon ve eğitimin katkısıyla (bir sonucu olarak) ilerleme gösterebilir. Teşhis, fonksiyonların hali hazırdaki düzeyi temel alınarak konulmalıdır.
Aşağıdaki 4-karakter, davranış bozukluğunun derecesini belirlemek amacıyla F70-F79 kategorilerinde kullanılmak içindir.
.0 Davranış bozukluğu hiç yok veya minumum
.1 Davranışta ilgi veya tedaviyi gerektirecek derecede anlamlı bozulma
.8 Davranış bozulmaları diğer
.9 Davranışta bozulma olmadan
Otizm, diğer gelişim bozuklukları, epilepsi, davranış bozuklukları, veya ciddi fiziksel handikap gibi ilişkili durumları belirlemek için, eğer istenirse, ilave kod kullan.
F70 Hafif zeka geriliği
Yaklaşık IQ 50 ila 60 arasındadır (erişkinde zeka yaşı 9 ila 12 yaşları arasındadır). Okulda biraz öğrenme güçlüğü ortaya çıkar. Pek çok yetişkin çalışabilir, iyi sosyal ilişkileri sürdürebilir ve topluma katkıda bulunabilir.
Dahil: feeble-mindedness
hafif derecede mental subnormallik
F71 Orta zeka geriliği
Yaklaşık IQ değeri 35 ila 49 arasındadır (erişkinde, zeka yaşı 6 ile 9 yaşları arasındadır). Çocukluk döneminde gelişimde belirgin gecikmeyle sonuçlanabilir, fakat çoğu kendine bakım konusunda bir derecede bağımsızlık geliştirmeyi öğrenebilir ve yeterli iletişim ve akademik becerileri kazanabilir. Erişkinin toplumda yaşama ve çalışma için çeşitli derecelerde desteğe ihtiyacı olacaktır.
Dahil: orta derecede mental subnormallik
F72 İleri zeka geriliği
Yaklaşık IQ 20 ila 34 arasındadır (erişkinlerde, zeka yaşı 3 ila 6 yaşları arasındadır). Sürekli olarak desteğe ihtiyaç duymayla sonuçlanır.
Dahil: ileride derecede mental subnormallik
F73 Derin zeka geriliği
IQ değeri 20’nin altındadır (erişkinde, zeka yaşı 3 yaş altındadır). Kendine-bakım, kendini tutma, iletişim ve hareketlilikte ileri derecede kısıtlılık ortaya çıkar.
Dahil: derin mental gerilik
F78 Zeka geriliği, diğer
F79 Zeka geriliği, tanımlanmamış
Dahil: zeka:
- geriliği BŞT
- subnormalliği BŞT
Psikolojik gelişme bozuklukları
(F80-F89)
Bu bölümdeki bozukluklarda şu ortak özellikler vardır: (a) kaçınılmaz olarak bebeklik veya çocukluk çağında başlarlar, (b) merkezi sinir sisteminin biyolojik olgunlaşmasıyla güçlü şekilde ilişkili olan fonksiyonların gelişiminde bozulma veya gecikme gösterirler; ve (c) nüksetmeden ve hafiflemeden düzenli bir seyir gösterirler. Pek çok vakada dil, görsel-mekansal beceriler, ve motor koordinasyon gibi fonksiyonlar etkilenir. Genellikle bozulma veya gecikme güvenilir şekilde teşhis edilebilecek erken yaşta mevcuttur ve çocuk büyüdükçe düzelecek şekilde azalacaktır, daha hafif defisitler sıklıkla erişkin yaşta kalır.
F80 Konuşma ve dil özel gelişimsel bozuklukları
Normal dil kazanma örüntülerinin gelişimin erken devrelerinden itibaren zarar gördüğü bozukluklardır. Bu koşullar nörolojik veya konuşma mekanizması anomalilerine, duyusal bozulmalara, mental retardasyona veya çevresel faktörlere doğrudan bağlanamaz. Özel gelişimsel dil ve konuşma bozukluklarını sıklıkla okuma ve hecelemedeki güçlükler, kişiler arası ilişkilerdeki anormallikler, emosyonel ve davranışsal bozukluklar gibi ilişkili problemler izler.
F80.0 Özel konuşma artikülasyon bozukluğu
Çocuğun konuşma seslerini kullanımının kendi mental yaşı için uygun olan düzeyin altında; fakat dil becerilerinin normal düzeyinde olduğu özel gelişim bozukluğudur.
Gelişimsel fonolojik bozukluk
Gelişimsel konuşma artikülasyon bozukluğu
Dislali
Fonksiyonel konuşma artikülasyon bozukluğu
Lalling
Hariç: aşağıdakilere bağlı konuşma artikülasyon bozukluğu
- afazi BŞT (R47.0)
- apraksi (R48.2)
- işitme kaybı (H90-H91)
- mental gerilik (F70-F79)
- dil gelişme bozukluğu ile birlikte:
- ekspressif (F80.1)
- reseptif (F80.2)
F80.1 Ekspressif dil bozukluğu
Çocuğun ekspressif konuşulan dili kullanma yeteneğinin mental yaşıyla uyumlu seviyesinin oldukça altında olduğu spesifik bir gelişimsel bozukluktur; fakat dili kavrama normal limitler içindedir. Artikülasyonda anormallik bulunabilir veya bulunmayabilir.
Gelişimsel disfazi veya afazi, ekspresif tip
Hariç: epilepsili kazanılmış afazi [Landau-Kleffner] (F80.3)
gelişimsel disfazi veya afazi, reseptif tip (F80.2)
disfazi ve afazi BŞT (R47.0)
elektif mutizm (F94.0)
mental gerilik (70-F79)
pervasif gelişimsel bozukluklar (F84.-)
F80.2 Reseptif dil bozukluğu
Çocuğun dili kavrayışının onun mental yaşı için uygun olan düzeyin altında olduğu bir spesifik gelişimsel bozukluktur. Gerçekte tüm vakalarda ekspressif dil de ileri derecede etkilenmiş olacaktır ve kelime-ses üretimindeki anormallikler olağandır.
Konjenital işitme kaybı
Gelişimsel disfazi veya afazi, reseptif tip
Gelişimsel Wernicke afazisi
Kelime sağırlığı
Hariç: epilepsili kazanılmış afazi [Laudau-Kleffner] (F80.3)
otizm (F84.0-F84.1)
disfazi ve afazi:
- BŞT (R47.0)
- ekspressif tip (F80.1)
elektif mutizm (F94.0)
sağırlığa bağlı dil gecikmesi (H90-H91)
mental gerilik (F70-F79)
F80.3 Epilepsinin eşlik ettiği kazanılmış afazi [Landau-Kleffner]
Dil gelişiminde normal ilerlemeyi yapmış olan çocuğun hem reseptif ve hem de ekspressif dil becerisini kaybettiği fakat genel zekasının korunduğu bir bozukluktur. Bozukluğun başlangıcı EEG’deki paroksismal anormallikler ve vakaların çoğunda epileptik nöbetlerin eşlik etmesiyledir. Genellikle başlangıç 3 ile 7 yaşları arasında olur ve beceriler günler ve haftalar içinde kaybedilir. Nöbetlerin başlaması ile dil kaybı arasındaki zamansal ilişki değişkendir, bunlardan biri diğerinden bir kaç ay ile bir kaç yıl arasında değişen sürelerle önce oluşur. Enflamatuvar bir ensefalitik süreç bu bozukluğun olası bir sebebi olarak kabul edilir. Hastaların yaklaşık 2/3’ünde az veya çok derecede ciddi reseptif dil defisiti kalır.
Hariç: aşağıdaki sebeplere bağlı afazi
- BŞT (R47.0)
- otizm (F84.0-F84.1)
- çocukluk çağı disintegratif bozukluğu (F84.2-F84.3)
F80.8 Konuşma ve dile ait diğer gelişimsel bozukluklar
Peltek konuşma
F80.9 Gelişimsel konuşma ve dil bozuklukları, tanımlanmamış
Dil bozukluğu BŞT
F81 Skolastik becerilerde özel gelişimsel bozukluklar
Normal beceri kazanma örüntülerinin gelişmenin erken evrelerinde kaybedildiği bozukluklardır. Bu durum sadece öğrenme fırsatının olmayışının veya mental geriliğin bir sonucu değildir ve ayrıca kazanılmış beyin travma veya hastalığının bir formuna da bağlı değildir.
F81.0 Spesifik okuma bozukluğu
Ana bulgu (özellik) okuma becerilerinin gelişiminde sadece zeka yaşı, görsel keskinlik problemi, veya yetersiz eğitimle açıklanamayan spesifik ve anlamlı bozulmadır. Okuma kavrama becerisi, okuma kelime tanıma, okuma becerisi ve okumayı gerektiren görevlerdeki performansın tümü etkilenebilir. Heceleme güçlükleri sık olarak spesifik okuma bozukluğu ile ilişkilidir ve okumada bir miktar gelişme olsa bile ergenliğe kadar kalır. Okumadaki özel gelişme bozuklukları olağan olarak konuşma ve dil gelişimindeki bozukluk tarihçesini takip eder. İlişkili emosyonel ve davranışsal bozukluklar okul dönemi boyunca olağandır.
“Geriye doğru okuma”
Gelişimsel disleksi
Özel okuma geriliği
Hariç: aleksi BŞT (R48.0)
disleksi BŞT (R48.0)
emosyonel bozukluklara bağlı okuma güçlükleri (F93.-)
F81.1 Spesifik heceleme bozuklukları
Ana bulgu, spesifik okuma bozukluğu anamnezinin bulunmadığı koşulda, heceleme becerisinin gelişiminde spesifik ve anlamlı bozulmadır ki yalnızca düşük zihinsel yaş, görsel keskinlik problemleri veya yetersiz eğitimle açıklanamaz. Oral olarak heceleme ve kelimeleri doğru olarak yazma yeteneklerinin her ikisi de etkilenmiştir.
Spesifik heceleme geriliği (okuma bozukluğu olmaksızın)
Hariç: agrafi BŞT (R48.8)
heceleme bozuklukları:
- okuma bozukluğu ile ilişkili (F81.0)
- yetersiz eğitime bağlı (Z55.8)
F81.2 Spesifik aritmetik beceri bozukluğu
Aritmetik becerilerde sadece yetersiz eğitim veya genel mental gerilikle açıklanamayan spesifik bir bozulmayı içerir. Bu eksiklik, cebir, trigonometri, geometri veya hesaplamayı içine alan daha soyut matematiksel becerilerden ziyade toplama, çıkarma, çarpma ve bölme gibi temel sayısal becerilerin üstesinden gelmeyle ilgilidir.
Gelişimsel akalkuli
Gelişimsel aritmetik bozukluk
Gelişimsel Gerstmann sendromu
Hariç: akalkuli BŞT (R48.8)
aritmetik güçlükler:
- okuma veya heceleme bozukluğu ile birlikte olanlar (F81.3)
- yetersiz eğitime bağlı olanlar (Z55.8)
F81.3 Skolastik becerilerde karma tip bozukluk
Hem aritmetik hem de okuma veya heceleme becerilerinin birlikte anlamlı derecede bozulduğu fakat bozukluğun sadece genel mental gerilik veya yetersiz eğitimle açıklanamayan bozuklukları içeren iyi tanımlanmamış residuel bir kategoridir. Bu kategori hem F81.2 ve hem de ya F81.0 veya F81.1 de bulunan kriterleri taşıyan bozukluklar için kullanılmalıdır.
Hariç: spesifik:
- aritmetik beceri bozukluğu (F81.2)
- okuma bozukluğu (F81.0)
- heceleme bozukluğu (F81.1)
F81.8 Skolastik becerilerin diğer gelişimsel bozuklukları
Gelişimsel ekspresif yazma bozukluğu
F81.9 Skolastik becerilerin gelişimsel bozukluğu, tanımlanmamış
Bilgi kazanma yeteneksizliği BŞT
Öğrenme yeteneksizliği BŞT
Öğrenme bozukluğu BŞT
F82 Motor fonksiyonda özel gelişimsel bozukluk
Ana özellik, motor koordinasyon gelişiminde ciddi bir bozulmadır; fakat bu bozulma sadece genel zeka geriliği veya herhangi bir konjenital ya da kazanılmış nörolojik patolojiye bağlanamaz. Mamafih, pek çok vakada dikkatli klinik muayene, desteklenmemiş ekstremitede koreiform hareketler veya ayna (mirror) hareketleri ve diğer ilişkili motor belirtiler ve yanı sıra bozulmuş ince ve kaba motor koordinasyon belirtileri gibi belirgin nörogelişimsel olgunlaşmamışlığı ortaya koyar.
Sakar çocuk sendromu
Gelişimsel koordinasyon bozukluğu
Gelişimsel dispraksi
Hariç: yürüme ve hareket anomalileri (R26.-)
koordinasyon kaybı (R27.-)
- mental retardasyona bağlı olanlar (F70-F79)
F83 Özel gelişimsel bozukluklar karma tip
Konuşma ve dilin, skolastik becerilerin ve motor fonksiyonun spesifik gelişimsel bozukluklarının bazılarının karışımıyla oluşmuş reziduel bir kategoridir ve bunların hiç biri primer teşhisi koymak için yeteri kadar baskın değildir. Bu karma tip kategori, sadece bu spesifik gelişimsel bozuklukların her biri arasında önemli miktarda bir örtüşme olduğu zaman kullanılmalıdır. Bu bozukluklar genellikle, fakat her zaman değil bilişsel fonksiyonların bir derecede genel bozulmasıyla da bağlantılıdır. Böylece, kategori, F80.-, F81.- ve F82’nin iki veya daha çoğundaki kriterleri taşıyan disfonksiyonlar bulunduğunda kullanılmalıdır.
F84 Yaygın gelişimsel bozukluklar
Sınırlı, stereotipik ve tekrar eden bir ilgi ve hareket repertuarıyla ve iletişim örüntüleri ile karşılıklı sosyal etkileşimlerdeki niteliksel anormalliklerle karakterize olan bir grup bozukluktur. Bu niteliksel anormallikler bireyin tüm durumlardaki fonksiyonlarında görülen yaygın bir özelliktir.
Herhangi bir bağlantılı tıbbi koşulu ve mental retardasyonu belirlemek için, eğer istenirse, ek bir kod kullanın.
F84.0 Çocukluk otizmi
(a) Üç yaşından önce açığa çıkan anormal veya bozulmuş gelişmenin varlığı ve (b) üç psikopatoloji alanında karakteristik tipteki anormal fonksiyonlar ki bunlar, karşılıklı sosyal etkileşim, iletişim ve sınırlı, stereotipik ve tekrarlı davranışlar ile tanımlanan yaygın tip bir gelişim bozukluğudur. Bu spesifik teşhis koydurucu bulgulara ilave olarak fobiler, uyuma ve yeme bozuklukları, temper tantrumlar öfke nöbetleri ve kendine yönelmiş saldırganlık gibi bir grup spesifik olmayan problem de bulunur.
Otistik bozukluk
İnfantil otizm
İnfantil psikoz
Kanner sendromu
Hariç: otitik psikopati (F84.5)
F84.1 Atipik otizm
Çocukluk çağı otizminden ya başlangıç yaşı bakımından veya teşhis koydurucu kriterlerin 3 grubunu içerme yetersizliği bakımından ayrılan yaygın gelişimsel tip bir bozukluktur. Bu alt kategori sadece üç yaşından sonra oluşan anormal veya bozulmuş bir gelişme sözkonusuysa ve diğer alanlardaki karakteristik anormalliklere rağmen otizm teşhisi için gereken üç psikopatoloji alanından (karşılıklı sosyal etkileşimler, iletişim, ve sınırlı, sterotipik, tekrarlı davranış gibi) bir veya ikisindeki anormallikler yoksa kullanılmalıdır. Atipik otizm en sık olarak derin mental geriliği olan kişilerde ve reseptif dilde ciddi spesifik gelişimsel bozukluğu olan kişilerde görülür.
Atipik çocukluk psikozu
Otistik bulguları olan mental gerilik
Mental geriliği ortaya koymak için, eğer isterseniz, ilave kodu (F70-F79) kullanın.
F84.2 Rett Sendromu
Genellikle 7 ve 24. aylar arasında başlayan, şimdiye kadar sadece kız çocuklarında görülen, aşikar normal erken gelişmeyi, baş büyümesinde yavaşlamayla birlikte ellerin kullanımının, lokomotor becerilerin ve konuşmanın kısmi veya tam kaybının izlediği bir durumdur. Amaçlı el hareketlerinin yokluğu, el bükme stereotipi ve hiperventilasyon karakteristiktir. Sosyal gelişme ve oyun gelişimi duraklar fakat sosyal ilgi devam etme eğilimindedir. Gövde ataksi ve apraksisi 4 yaş civarında gelişmeye başlar ve koreoatetoid hareketler sıklıkla bunları izler. Ciddi derecede mental gerilik hemen daima kaçınılmaz şekilde vardır.
F84.3 Çocukluk çağının diğer disintegratif bozukluğu
Bir tip yaygın gelişimsel bozukluk ki hastalığın başlamasından önce tamamen normal olan bir gelişme dönemi ve bunu takiben birkaç aylık süre içinde bazı gelişim alanlarında daha önce kazanılmış becerilerin kesin kaybı ile tanımlanmaktadır. Tipik olarak da sosyal etkileşim ve iletişimde otizme-benzer anormallikler ve sterotipik, tekrarlı motor hareket ve tavırlar ile çevreye ilginin genel kaybı eşlik etmektedir. Bazı vakalarda bu bozukluğun bazı ilişkili ensefalopatiye bağlı olduğu gösterilebilir; fakat teşhis davranışsal belirtiler temel alınarak konulmalıdır.
Demantia infantilis
Disintegratif psikoz
Heller sendromu
Simbiotik psikoz
Eğer ilişkili herhangi bir nörolojik koşulu belirlemek için, isterseniz, ek kod kullanın.
Hariç: Rett sendromu (F84.2)
F84.4 Mental gerilik ve sterotipik hareketlerle bağlantılı overaktif bozukluk
Sınıflandırılma geçerliği kesin olmayan sınırları belirsiz bir bozukluktur. Bu kategori ciddi mental gerilik (50’den küçük IQ) gösteren bir grup çocuğu içermek için oluşturuldu. Bu çocuklar, stereotipik davranışlarda olduğu kadar hiperaktivitede ve dikkatte önemli problemlere sahiptirler. Çeşitli stimulan ilaçlardan yarar görmeme (normal sınırlarda IQ’su olan çocuklara benzemeyen şekilde) eğilimindedirler ve stimulanlar verildiğinde ileri derecede disforik reaksiyon (bazen psikosomatik gerilemeyle birlikte) gösterebilirler. Ergenlik döneminde overaktivite yerini underaktiviteye (normal zekaya sahip hiperkinetik çocuklarda olağan olmayan bir örüntüdür) bırakma eğilimindedir. Bu sendrom ayrıca ya spesifik ya da global olan çok sayıda gelişimsel gecikmeyle ilişkilidir. Davranışsal örüntünün ne ölçüde düşük IQ’nun veya organik beyin hasarının bir fonksiyonu olduğu bilinmiyor.
F84.5 Asperger sedromu
Sınıflandırılma geçerliği kesin olmayan hastalık, sınırlı, stereotipik ve tekrarlayan bir ilgi ve aktivite repertuvarıyla birlikte otizmi tanımlayan karşılıklı sosyal etkileşim anormalliğiyle karekterizedir. Otizmden dil veya cognitif (bilişsel) gelişimde genel bir gecikmenin veya gerilemenin olmamasıyla ayrılır. Bu bozukluk sıklıkla belirgin sakarlıkla ilişkilidir. Bu anormalliklerin ergen ve erişkin yaşlara kadar devam etme eğilimi vardır ve bu kuvvetli bir eğilimdir. Psikotik ataklar nadiren erişkinliğin ilk yıllarında oluşur.
Otistik psikopati
Çocukluk çağının şizoid bozukluğu
F84.8 Yaygın gelişimsel bozukluklar, diğer
F84.9 Yaygın gelişimsel bozukluk, tanımlanmamış
F88 Psikolojik gelişme bozuklukları, diğer
Gelişimsel agnozi
F89 Psikolojik gelişme bozukluğu, tanımlanmamış
Gelişimsel bozukluk BŞT
Genellikle çocukluk ve adolesan döneminde başlayan davranışsal ve emosyonel bozukluklar
(F90-F98)
F90 Hiperkinetik bozukluklar
Erken dönemde başlama (genelikle yaşamın ilk 5 yılı içinde), kötü organize olmuş, iyi-regüle edilememiş aşırı aktiviteyle birlikte bilişsel olarak katılınan aktivitelerde ısrarın ve bir aktiviteyi tamamlamadan diğerine geçme eğiliminin olmasıyla karakterize bir grup hastalıktır. Diğer bir çok anormallikle de bağlantılı olabilir. Hiperkinetik çocuklar sıklıkla dikkatsiz ve impulsif, kazaya uğrama eğilimli ve kurallara kasıtlı olarak itiraz etmekten ziyade düşüncesizce ihlal sebebiyle kendilerini disiplinde sorun yaşayan çocuklar olarak bulurlar. Onların erişkinlerle ilişkisi normal dikkat ve çekinmenin olmayışı sebebiyle sıklıkla sosyal olarak bozulmuştur. Diğer çocuklar arasında populer değillerdir ve isole hale gelebilirler. Kognitif fonksiyonların bozulması olağandır ve motor ile dil gelişimindeki spesifik gecikmeler oransız olarak sıktır. Sekonder komplikasyonlar disosyal davranış ve düşük öz-saygıdır.
Hariç: anksiyete bozuklukları (F41.-)
duygu durum [affective] bozuklukları (F30-F39)
yaygın gelişimsel bozukluklar (F84.-)
şizofreni (F20.-)
F90.0 Aktivite ve dikkat bozukluğu
Dikkat eksikliği, hiperaktiviteyle ile birlikte
Dikkat eksikliği,hiperaktivite bozukluğu
Dikkat eksikliği sendromu, hiperaktiviteyle birlikte
Hariç: davranış bozukluğunun eşlik ettiği hiperkinetik bozukluk (F90.1)
F90.1 Hiperkinetik davranış bozukluğu
Davranış bozukluğunun eşlik ettiği hiperkinetik bozukluk
F90.8 Hiperkinetik bozukluklar, diğer
F90.9 Hiperkinetik bozukluk, tanımlanmamış
Çocukluk veya erişkinliğin hiperkinetik reaksiyonu BŞT
Hiperkinetik sendrom BŞT
F91 Davranış bozuklukları
Tekrarlı ve ısrarlı olan disosyal, saldırgan veya zıt tavır örüntüsüyle karakterize bozukluklardır. Bu tür bir davranış, yaşa uygun sosyal beklentileri büyük ölçüde bozar. Bu sebeple, çocuk haylazlığından ve ergen isyankarlığından daha şiddetli olmalı ve kalıcı (altı ay veya daha uzun) bir davranış örüntüsünü ima etmelidir. Davranış bozukluğun bulguları diğer psikiyatrik koşulların belirtisi de olabilir ve bu durumda asıl teşhis tercih edilmelidir.
Teşhiste temel alınan davranışlar, aşırı ölçüde kavga etme veya kabadayılık, diğer insanlara veya hayvanlara karşı kabalık, mala aşırı zarar verme, yangın çıkarma, çalma, yalan söyleme, okuldan ve evden kaçma, olağandışı sık ve şiddetli öfke nöbetleri ve itaatsizliği içerir. Bu davranışlardan herhangi biri, eğer belirginse teşhis için yeterlidir fakat izole disosyal hareketler değildir.
Hariç: duygu durum [affective] bozuklukları (F30-F39)
yaygın gelişimsel bozuklular (F84.-)
şizofreni (F20.-)
aşağıdakilerle birlikte olduğunda:
- emosyonel bozukluklar (F92.-) ve
- hiperkinetik bozukluklar (F90.1)
F91.0 Aile çevresiyle sınırlı davranış bozukluğu
Disosyal veya agressif davranışı (sadece aksi yönde, karşı gelen, yıkıcı davranış değil) içeren davranış bozukluğudur. Burada anormal davranış, tamamen veya neredeyse tamamen evle ve, çekirdek aileyle veya yakın ev halkı üyeleriyle olan etkileşimle sınırlıdır. Hastalık F91.- için olan tüm kriterleri taşımalıdır, ciddi şekilde bozulmuş ebeveyn-çocuk ilişkileri teşhis için yeterli değildir.
F91.1 Sosyalleşmemiş davranış bozukluğu
Israrlı disosyal veya saldırgan davranışın (sadece aksi, karşı koyan ve yıkıcı davranışı kapsamama ve F91.- için olan tüm kriterlere sahip olma) kombinasyonuyla karakterizedir. Çocuğun arkadaşlarıyla bireysel ilişkilerinde önemli ve kapsamlı anormallikler vardır.
Davranış bozukluğu, izole saldırgan tip
Sosyalleşmemiş saldırgan bozukluk
F91.2 Sosyalleşmemiş davranış bozukluğu
Genel olarak kendi akran grubuna iyi entegre olmuş kişilerde oluşan ısrarlı disosyal veya saldırgan davranış içeren bozukluktur (sadece aksi, karşı koyan ve yıkıcı davranışı kapsamama ve F91.- için olan tüm kriterlere sahip olma).
Davranış bozukluğu, grup tipi
Grup suçluluğu
Çete üyeliği bağlamında saldırılar
Diğerleriyle birlikte çalma
Okuldan kaçma
F91.3 Karşı koyma bozukluğu
Suç hareketi içermeyen ancak belirgin olarak karşı koyma, itaatsizlik ve yıkıcı davranışla veya disosyal ve saldırgan davranışın daha aşırı biçimiyle karakterize olup genellikle daha küçük çocuklarda ortaya çıkan davranış bozukluğu (ciddi derecede yaramaz ve haylaz davranışın tek başına teşhis için yeterli olmadığı durumda bile bozukluğun teşhisi için F91.-‘in tüm kriterleri karşılanmalıdır) Özellikle daha büyük çocuklarda bu kategori kullanılmadan önce ihtiyatlı olunmalıdır; çünkü, klinik olarak anlamlı olan davranış bozukluğu, genellikle salt olarak karşı koyma, itaatsizlik ve yıkıcı davranışın ötesindeki disosyal veya saldırgan davranışla birliktedir.
F91.8 Davranış bozuklukları, diğer
F91.9 Davranış bozukluğu, tanımlanmamış
Çocukluk çağı davranışsal bozukluk BŞT
Çocukluk çağı davranış bozukluğu BŞT
F92 Davranış ve duygusal karma tip bozuklukları
Israrlı bir şekilde saldırgan, disosyal veya karşı koyma davranışın depresyon, anksiyete veya diğer emosyonel bozulmaların aşikar ve dikkati çeken semptomlarıyla kombinasyonunun karakterize ettiği bir grup bozukluktur. Hem çocukluk çağı davranış bozuklukları (F91.-) hem de çocukluk çağı emosyonel bozukluları (F93.-) veya erişkin tipi nevrotik tanı (F40-F48) veya bir duygu durum bozukluğu (F30-F39) için olan kriterler karşılanmalıdır.
F92.0 Depressif davranış bozukluğu
Bu kategori davranış bozukluğu (F91.-) ile ısrarlı ve belirgin depresif duygu durumunun (F32.-) kombinasyonu şeklindedir ki buradaki depresif duygu durumu, aşırı derecede acı, olağan aktivitelere karşı ilgi ve zevk kaybı, kendini suçlama ve ümitsizlik gibi semptomlarla kendini gösterir ve yanı sıra, uyku veya iştah bozuklukları da bulunabilir.
F32.-‘deki depressif bozukluk ile ilişkili F91.-‘deki davranış bozukluğu
F92.8 Davranış ve emosyonların karma tip bozuklukları, diğer
Bu kategori davranış bozukluğunun (F91.-) anksiyete, obsesyonlar veya kompulsiyonlar, depersonalizasyon veya derealizasyon, fobiler ve hipokondriasis gibi ısrarlı ve belirgin emosyonel semptomlarla kombinasyonunu gerektirir.
F91.-‘deki davranış bozukluk.
- F93.-‘deki emosyonel bozukluklar ve
- F40.-F48’deki nörotik bozukluklarla ilişkili olan
F92.9 Davranış ve emosyonların karma tip bozukluğu, tanımlanmamış
F93 Duygusal bozukluklar, başlangıcı çocukluğa özgü
Esasen, normal gelişimsel trendlerin niteliksel olarak anormalleşmesi fenomeninden ziyade normal gelişimsel eğilimlerin aşırılaştırılmasıdır. Gelişimsel uygunluk, çocukluk çağına spesifik bir başlangıcı olan bu emosyonel bozukluklar ile nörötik bozukluklar arasındaki farkı belirlemede anahtar nitelikteki teşhis koydurucu bulgu olarak kullanılır.
Hariç: davranış bozukluğu ile ilişkili olduğu zaman (F92.-)
F93.0 Çocukluk çağının ayrılık kaygısı bozukluğu
Ayrılık korkusu anksiyetinin odağını oluşturduğunda ve bütün anksiyete ilk olarak çocukluk çağının ilk yıllarında ortaya çıkmışsa teşhis edilmelidir. Sosyal fonksiyonlardaki anlamlı problemlerle birlikte olduğunda ve istatistiksel olarak olağandışı bir derecede (şiddette) olduğu zaman (doğal yaş döneminin dışındaki bir anormal devam edişi de içerecek şekilde) normal ayrılık kaygısından ayırt edilir.
Hariç: duygu durum [affective] bozuklukları (F30-F39)
nevrotik bozukluklar (F40-F48)
çocukluk çağının fobik anksiyete bozukluğu (F93.1)
çocukluk çağının sosyal anksiyete bozukluğu (F93.2)
F93.1 Çocukluk çağının fobik anksiyete bozukluğu
Çocukluktaki korkular, belirgin gelişimsel olarak belli bir dönemde öne çıkar ve çocukların büyük bir çoğunluğunda bir ölçüde artma gösterir, fakat anormal derecede değildir. Çocukluk çağında ortaya çıkan fakat psikolojik gelişimin normal bir parçası olmayan (örneğin agorafobi) diğer korkular F40-F48 bölümünde uygun bir kategori altında kodlanmalıdır.
Hariç: yaygın anksiyete bozukluğu (F41.1)
F93.2 Çocukluk çağının sosyal anksiyete bozukluğu
Bu hastalıkta yeni, yabancı veya sosyal olarak tehdit edici durumlarla karşılaşıldığı zaman sosyal idrak veya kaygı ve yabancılardan korkma vardır. Bu kategori bu tür korkuların sadece erken yaşlarda ortaya çıktığı zaman ve her ikisi de olağandışı derecede olduğu ve sosyal fonksiyonlardaki problemlerin eşlik ettiği koşulda kullanılmalıdır.
Çocukluk ve ergenlikteki kaçınma bozukluğu
F93.3 Kardeş kıskançlığı bozukluğu
Küçük çocukların çoğunluğunda yeni bir kardeşin doğumundan sonra bir miktar emosyonel bozukluğu olduğu gösterilmiştir. Kardeş kıskançlığı, bozukluğu rahatsızlığın derecesi ve kalıcılığı hem istatistiksel olarak olağan dışı olduğu ve hem de sosyal etkileşimlerdeki anormalliklerle birlikte olduğu zaman teşhis edilmelidir.
Kardeş kıskançlığı
F93.8 Çocukluk çağı emosyonel bozuklukları, diğer
Kimlik bozukluğu
Aşırı kaygı bozukluğu
Hariç: çocukluktaki cinsel kimlik bozukluğu (F64.2)
F93.9 Çocukluk çağı emosyonel bozukluğu, tanımlanmamış
F94 Sosyal fonksiyon bozuklukları, başlangıcı çocukluk ve ergenliğe özgü
Sosyal fonksiyonlarda gelişimsel dönem süresince başlayan olağan anormalliklerin bulunduğu, fakat (yaygın gelişimsel bozukluklara benzemeyen bir şekilde) tüm fonksiyon alanlarını kapsayan, görünüşte yapısal sosyal yeteneksizlik veya eksiklikle karakterize olan bir ölçüde heterojen hastalıklar grubudur. Bir çok vakada, ciddi çevresel bozulmalar veya sıkıntılar etiolojide muhtemelen çok önemli rol oynar.
F94.0 Elektif mutizm
Konuşmada emosyonel olarak belirlenmiş bir seçicilikle karakterizedir. Öyle ki çocuk bazı koşullarda dil yeterliği gösterirken; bazı belli koşullarda konuşamaz. Bu hastalık genellikle sosyal anksiyete, geri çekilme, hassaslık veya direnç içeren belirgin kişilik özellikleriyle ilişkilidir.
Selektif mutizm
Hariç: yaygın gelişimsel bozukluklar (F84-)
şizofreni (F20.-)
dil ve konuşmada spesifik gelişimsel bozukluklar (F80-)
küçük çocukta ayrılık kaygısının bir parçası olarak geçici mutizm (F93.0)
F94.1 Çocuklukta reaktif bağlılık bozukluğu
Yaşamın ilk 5 yılı içinde başlar ve çocuğun sosyal ilişkiler örüntüsünde, emosyonel bozuklukla ilişkili olan ve çevresel koşullardaki değişikliklere (yani, korku ve aşırı tetikte olma, akranlarla zayıf sosyal etkileşim, kendine ve diğerlerine yönelik saldırganlık ve bazı vakalarda büyüme yetersizliği gibi) karşı reaktif biçimde ortaya çıkan ısrarlı anormalliklerle karakterize bozukluktur. Sendrom muhtemelen ciddi ebeveyn ihmeli, çocuk istismarı, veya ciddi kötü bakımın doğrudan bir sonucu olarak oluşur.
Herhangi bir büyüme yetersizliği veya gelişme geriliği ile bağlantılı herhangi bir durum belirlenmek istenirse, ek kod kullanır.
Hariç: Asperger sendromu (F84.T)
çocukluk çağı ketlenmiş bağlanma bozukluğu (F94.2)
kötü muamele sendromları (T74.-)
seçici bağlanma örüntüsünde normal varyasyon
psikososyal problemlerle sonuçlanan cinsel veya fiziksel çocuk istismarı (Z61.4-Z61.6)
F94.2 Çocukluk çağının ketlenmiş bağlanma bozukluğu
Yaşamın ilk 5 yılı sırasında ortaya çıkan ve çevresel koşullarda ileri derecedeki değişikliklere (yani, yaygın, seçici şekilde odaklaşılmayan bağlanma davranışı, dikkati üzerinde isteme ve ayırımsız dostça davranış, zayıf şekilde düzenlenmiş akran etkileşimleri) rağmen ve ayrıca emosyonel ve davranışsal rahatsızlıkla bağlantılı olabilen koşullara da bağlı olarak inatla sürme eğiliminde olan özel bir anormal sosyal fonksiyon örüntüsüdür.
Affeksiyonsuz psikopati
Kurum sendromu
Hariç: Asperger sendromu(F84.5)
çocuklarda hospitalizm (F43.2)
hiperkinetik bozukluklar (F90.-)
çocukluktaki reaktif bağlanma bozukluğu (F94.1)
F94.8 Çocukluk çağı sosyal fonksiyon bozuklukları, diğer
F94.9 Çocukluk çağı sosyal fonksiyon bozuklukları, tanımlanmamış
F95 Tik bozukluklar
Tik bazı formlarının predominant belirtiyi oluşturduğu sendromlardır. Tik olarak bilinen patoloji nonritmik, istemsiz, hızlı ve tekrarlayan türde motor hareket bozukluğunun daire şeklindeki adale gruplarında görüldüğü veya ani başlangıçlı ve de hiç bir aşikar amacı olmayan vokal ürünleridir. Tikler karşı konulamaz olarak ortaya çıkma eğilimindedirler fakat değişen zaman dönemi içinde supresse edilebilirler, stressle şiddetlenebilirler ve uykuda ortadan kaybolurlar. Olağan basit motor tiklerde göz-kırpma, boyun-çevirme, omuz-silkme ve surat buruşturma da vardır. Olağan basit vokal tikler boğaz-temizleme, havlamaya benzer ses çıkarmak, sniffing, ve sıçramayı içerir. Olağan kompleks vokal tikler ise özel kelimelerin tekrarlanması, ve bazen sosyal olarak kabul edilmeyen sözlerin (özellikle müstehcen sözler) kullanılması (koprolali) ve kişinin kendi sesini veya sözcüklerini tekrarlamasını (polilali) içerir.
F95.0 Tik şeklindeki geçici bozukluklar
Tik şeklindeki patoloji için geçerli olan genel kriterleri taşıyan fakat l2 saatten daha uzun sürmeyen tikler bu gruba girer. Tikler göz-kırpma, fasiyal buruşturma veya baş-sallama şeklini alır.
F95.l Kronik motor veya vokal tik şeklindeki bozukluklar
Bir tike ait olan genel kriterleri taşırlar ve tek veya birden fazla (genellikle birden fazla) motor ya da vokal tikler (fakat her ikisi değil) şeklinde olup bir yıldan daha uzun sürerler.
F95.2 Kombine vokal ve birden fazla motor tik bozuklukları [de la Tourette]
Bir tik formudur ve birden fazla motor tik ve bir veya daha çok vokal tikler vardır, ya da bulunur, ancak bunların eşzamanlı olarak bulunmaları gerekmez. Bu patoloji genellikle ergenlik süresince daha kötüleşir ve yetişkinlikte de devam etme eğilimindedir. Vokal tikler sıklıkla birden fazladır ve patlama tarzında tekrarlayan ses çıkartma,boğaz temizleme ve homurdanma ile birliktedir ve müstehcen sözler veya deyimler söyleme de eşlik eder. Bazen müstehcen vücut duruşuyla birlikte olabilir.
F95.8 Tik bozuklukları, diğer
F95.9 Tik bozuklukları, tanımlanmamış
Tik BŞT
F98 Davranışsal ve duygusal diğer bozukluklar, genellikle başlangıcı çocukluk ve ergenlikte olan
Çocukluk çağında başlama özelliğini paylaşan fakat bir çok yönleriyle birbirinden farklı olan heterojen bir grup patolojidir. Bunların bazısı iyi-tanımlanmış sendromları temsil eder fakat bazıları sıklıkları ve psikososyal problemlerle bağlantılı olmaları ve de diğer sendromlar içine alınamamaları sebebiyle bir semptom kompleksi olmaktan daha farklıdırlar ve bu durumun dikkate alınması gerekir.
Hariç: nefes-tutulma nöbeti(R06.8)
çocukluktaki cinsel kimlik bozukluğu(F64.2)
Kleine-Levin sendromu(G47.8)
obsessif-kompulsif bozukluk(F42.-)
emosyonel nedenli uyku bozuklukları(F51.-)
F98.0 Organik olmayan enüresis
Gündüz ve gece boyunca istemsiz idrar çıkarmayla karekterize olan bozukluktur ve kişinin mental yaşına göre anormal bir durumdur, ve de herhangi bir nörolojik bozukluğa, epileptik ataklara veya idrar yollarının herhangi bir yapısal anomalisine bağlı olan mesane kontrolü bozukluğunun bir sonucu değildir. Enürezis doğumdan itibaren bulunabilir, veya kazanılmış mesane kontrol dönemini takiben gelişebilir ve de daha yaygın bir emosyonel veya davranışsal bozuklukla bağlantılı olabilir veya olmayabilir.
Organik olmayan (primer) (sekonder) enüresis
Fonksiyonel enüresis
Psikojenik enüresis
Organik olmayan üriner inkontinans
Hariç: enüresis BŞT (R32)
F98.l Organik olmayan enkopresis
İstemli veya istemsiz olarak dışkının tekrar tekrar çıkarılmasıdır ve dışkı normal veya normale yakın kıvamda olup dışkılama kişinin kendi sosyokültürel düzeyiyle uyumlu olmayan yerlerde oluşur. Bu patoloji normal infantil dışkı tutamamanın anormal bir şekilde devamını temsil edebilir ve normal fizyolojik bağırsak kontrolüne rağmen uygun olmayan yerlerde dışkının çıkarılmasını da içerebilir veya özellikle bir emosyonel bozukluk(F93.-) ya da bir davranım bozukluğu (F91.-) gibi daha geniş kapsamlı bir bozukluğun formu olabilir.
Fonksiyonel enkopresis
Organik olmayan dışkı inkontinansı
Psikojenik enkopresis
Eşlik eden herhangi bir kabızlığın sebebini belirlemek için eğer isterseniz ilave bir kod kullanın.
Hariç: enkopresis BŞT(R15)
F98.2 Bebeklik ve çocuklukta beslenme bozukluğu
Genellikle bebeklik ve erken çocukluk dönemine özgü olan ve çeşitli belirtileri olan bir beslenme bozukluğudur. Genel olarak yeterli gıdanın sağlandığı, makul derecede yeterli bir bakıcının bulunduğu ve herhangi bir organik bozukluğun bulunmadığı koşulda gıdanın reddedilmesini ve ileri derecede zayıflamayı içerir. Bozukluğa eşlik eden bir ruminasyon (bulantı veya tekrarlayan gastrointestinal hastalık olmaksızın tekrarlayan regurgitasyon) bulunabilir veya bulunmayabilir.
Bebeklik ruminasyon bozukluğu
Hariç: anoreksia nervoza ve diğer yeme bozuklukları (F50.-)
beslenme:
- güçlüğü ve doğru yapılmaması (R63.3)
- yenidoğan problemleri (P92.-)
bebeklik veya çocukluk pikası (F98.3)
F98.3 Bebeklik veya çocukluk dönemi pikası
Besleyici olmayan maddelerin (toprak, duvar vb) ısrarla yenilmesi. Otizm gibi daha yaygın bir psikiyatrik bozukluğun bir parçası olan pek çok semptomdan biri olarak veya nispeten izole bir psikopatolojik davranış olarak oluşabilir; burada sadece ikincisi sınıflandırılmıştır. Bu fenomen en olağan olarak mental geriliği olan çocukta yaygındır ve eğer mental gerilik de varsa F70 – F79 ana tanı olarak seçilmelidir.
F98.4 Stereotipik hareket bozuklukları
Bilinen herhangi bir psikiyatrik veya nörolojik patolojinin bir parçasını oluşturmayan istemli, tekrarlayıcı nitelikte stereotipik, fonksiyonel olmayan (ve sıklıkla ritmik) hareketlerdir. Bu tür hareketler diğer bazı hastalıkların semptomları olarak oluştuğu zaman, sadece tüm hastalık kaydedilmelidir. Kendini zedeleyici nitelikte olmayan bu hareketler vücudun sallanmasını, başın sallanmasını, saç koparmayı, saç bükmeyi, parmakla şaklatma ve el çırpmayı içerir. Stereotipik kendini zedeleyici davranış ise, baş vurma, yüze tokat atma, eye-poking (göz ovuşturma), el, dudak veya diğer vücut parçalarını ısırmayı içerir. Tüm stereotipik hareket bozuklukları en sık olarak mental gerilik (eğer böyle ise ikisi de kaydedilmelidir) ile bağlantılı olarak oluşur. Eğer görme bozukluğu olan bir çocukta eye-poking görülürse her ikisi de kodlanmalıdır: Eye-poking (göz ovuşturma) bu kategori altında ve görme durumu da uygun somatik bozukluk kodunda kodlanmalıdır.
Stereotip/alışkanlık bozukluğu
Hariç: anormal istemsiz hareketler (R25.-)
organik orijinli hareket bozuklukları (G20-G25)
tırnak-yeme (F98.8)
burun-karıştırma (F98.8)
daha geniş bir psikiyatrik bozukluğun bir parçası olarak stereotipler (F00-F95)
parmak-emme (F98.8)
tik bozuklukları (F95.-)
trikotillomani (F63.3)
F98.5 Kekemelik
Konuşmanın ritmik akışını bozacak şekilde sık sık duraksama veya ara vermeyle veya seslerin, hecelerin veya sözcüklerin uzatılması veya tekrarıyla karakterize bir konuşmadır. Konuşmanın akıcılığı ciddi derecede bozulmuşsa bir bozukluk olarak sınıflanmalıdır.
Hariç: tik bozuklukları (F95.-)
hızlı konuşma (F98.6)
F98.6 Hızlı konuşma
Konuşmanın anlaşılabilirliğini azaltacak şekilde fakat tekrar veya duraksama olmaksızın hızlı konuşma. Genellikle konuşma, hatalı ifade örüntüsünden kaynaklanan, hızlı spazmodik hareketlerle ritmi bozulmuş ve düzensizdir.
Hariç: kekemelik (F98.5)
tik bozuklukları (F95.-)
F98.8 Genellikle çocukluk ve ergenlikte başlayan tanımlanmış diğer davranışsal ve emosyonel bozukluklar
Hiperaktivitesiz dikkat eksikliği bozukluğu
Aşırı mastürbasyon
Tırnak yeme
Burun karıştırma
Parmak emme
F98.9 Genellikle çocukluk ve ergenlikte başlayan tanımlanmamış diğer davranışsal ve emosyonel bozukluklar
Mental bozukluk tanımlanmamış
(F99)
F99 Mental bozukluk, başka şekilde sınıflanmamış
Mental hastalık BŞT
Hariç: organik mental bozukluk BŞT (F06.9)
Yorumlar